bugün

görsel
Şehirlerde yaşayan ve çalışarak her ay maaş alan insanlar için keyifli bir hayal olabilirken, bütün ihtiyaçlarını köyde çalışarak kazanmak zorunda olan insanlar için kan, ter ve gözyaşıdır.
ben yaşarım ama illa arızalı bir kadın olacak.
yoksa canım sıkılır.
odun kırmak kerpiçten ev yapmak soba yakmak bir yere kadar.
şöyle hayatımı zindan eden bir kadın olmazsa keyfi olmaz.
Gereken tüm imkanlar olduğu vakit bence yaşanılabilir. Sağlam ve kullanışlı bir ev, bir şeyler yetiştirebilmek için elverişli toprak, araba, ekstra bir gelir kaynağı oldu mu e tamam. Dünyada cenneti yaşamak budur bence.
Nesi zor ya 1 dönüm sera yaptır. Ege'de yaşa git. Türkiye'de olmayan lezzetli bir kaç ürün bulacaksın sonra kilosu 20-30 liradan dayıyacaksın panpa.

Sera esasında bu nedenle vardır, domat için değil. ingilizler çiftçidir acayip llezzetli ürünler var heriflerde, birkaç ingiliz dost edin, sipariş ver şirin çileğine kadar gönderirler. Sonra da pazarda, halde satarsın.

1 dönüm seradan 7500 tane, adet olanlardan ürün alırsın. 20 liradan 150 bin TL eder tek turda.

1 dönüm seranın maliyeti 70-80 bin TL.
Gübre-ilaç-tohum-su 20 bin TL.
Halden kazanç: 150 bin TL/3 ay.
Senede 2 tur/6 ay çalışsan 240-260 bin TL gelir eder.
Davulun sesi uzaktan hos gelir
atasozunden yola cikarak her sehirlinin asla yapamayacagi bir eylemdir. Cunku sehirde yasam MODERN imkanlarin dibine kadar kullandigi bir durumdur.

Koy yerinde modernlik sokmez, modern aliskanliklar sigara gibidir birakilmaz, cok zorlar kisiyi.
Hele erkek icin yaninda "ay tirnagim kirildi, arasina bok girdi" tiribi yapacak bir kadin varsa hic dusunmeyin bile..

Ha bekarim koylu kizi alirim sonra yasarim derseniz o koylu kizi sizinle evlenince "lan serefsiz ben senle evlendim bu koyden kurtulmak" icin diyebilir.

Ozetle her kesin harci degil..
bir süre sonra mecburiyet haline gelecek eylem. zira insan, toprağa ve ürüne muhtaç olacak. şehirler ise tedarik noktasında yetersiz kalacak. kendi ürününüzü yetiştirmezseniz, ya siz, ya da çocuklarınız aç kalabilir.
Köyler aslında tam yaşanacak yerler, tek sıkıntı köylüler. inanılmaz bir cehalet ve ahlaksızlık var, müge anlı'daki karakter ve olaylar gerçek.
Köyünde kötü olan kentte ne yazar...
Söyleyin ne yazar?
Yazsa bile belleğinde kim saklar.
Bazen sıkıcı olsa da şehre falan yakınsanız güzel bir eylem. Benim gibi toprakla uğraşmak ve kalabalık sevmeyenlerdenseniz tam size göre bir yer. Tavsiyem Tatil köyleri tercih edilmelidir.
her beyaz yakalı orçun ve tuğçe'lerin, rakı masasında deklare ettiği hayalidir. gidecekler buralardan, köye yerleşecekler.

allah yollarını açık etsin.
Doğma büyüme şehirli beyaz yakasaysanız zor o iş.
Ruhunuzun bir yerine bir şekilde sinmiş olması lazım. Bu illa köylü olmak demek anlamında değil. Mesela benim gibi çocukluğunuzun en mutlu zamanları yaz tatillerinde köyde geçmiştir. Bir bağınız vardır, anınız vardır, özleminiz vardır vs.
O sizi doğal kılar bir yanınızdan... zorsunmazsınız kimi şeyleri çünkü size zaten doğal gelir, geçmişten bilirsiniz, yaşamışsınızdır, görmüşsünüzdür.

Dediklerim şart mı? Tabii ki değil... ama kimileri sırf özenti için yapacak olursa damdan düşmüşe döner. Sırıtırsınız ne köylü ne şehirli olarak.