bugün

müslümanların kabul edemediği gerçek. 19. yüzyıldaki büyük bilimsel gelişmelerle bir çoğu açığa çıkmıştır:

1-dünyanın kutuplardan basık ekvotoral bölgelerden şişkin geoit yapısı
2-gece gündüz döngüsünün oluşumunun nedeninin kanıtlanması
3-güneş sistemimiz ve bağlı gezegenleri
4-kütle çekim kanunu
5-atomlar ve atom altı parçacıkları
6-samanyolu galaksisi
7-solucan deliği teoremi
8-yer çekimi kanunu
9-diğer galaksiler, toz bulutları, kara delikler vs...

ve aklıma gelmeyen bir çok şey.

bunların esamesinin yazmamasıdır. yazan şeyler ise sadece şunlardır:

1-dünyayı düz bir zemine oturttuk
2-muhammed'e tüm kadınları helal kıldık
3-kadınlar saçlarının tek bir teli bile gözükmeyecek şekilde örtünsünler
4-2 kadının şahitliği 1 erkeğin şahitliğine denktir
5-hırsızların ellerini çaprazlama kesin
6-din islamın olana kadar savaşın
7-yahudilerle dost olmayın
8-kafirleri vurun
9-404 fatal error

hmmm ok. her şeye gücü yeten alemlerin rabbinden gerçekten evrensel ve ilahi bir kitapmış.
(#13654361)
kadınların örtünmeleriyle ilgili ayetler şunlardır:

--spoiler--

1-Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: Bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında örtülerini üstlerine alsınlar, vücutlarını örtsünler. Bu onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı inciltilmemelerini daha iyi sağlar. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

ahzab 59

2-Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin umduğunuza nail olasınız.

nur 31

--spoiler--

evet birileri kapanmakla ilgili bir şey yazmıyor dedi de...
bazı müsloların kabullenemediği gerçek. sevgili müslo burada sorun kuran'da örtünün yazıp yazmaması değil. ben başlığı buna dayanarak açmadım zaten. asıl sorun bilimsel anlamda kanıtlanmış hiç bir teorinin kitapta yazmaması. buna cevap bul canımı ye. tabi bulamıyorsun konuyu tesettür üzerinden değiştirip döşüyorsun arapça meali. güzel dünyaymış.
Dediklerin yazsa Kuranda, bu sefer de derdin ki neden heisenberg'in bile açıkladığı belirsizlik ilkesi niye yazmıyo, hadronları niye açıklamıyo da yıllarca eksik şeylere inanmamıza göz yumuyo , çekirdek kimyasına niye değinmemiş görelilik kuramı niye es geçilmiş vs vs. Toplumları düzene koymayı amaçlayan bi kitaptan tüm evren sırlarını açıklamasını bekliyosanız, kusura bakmayın da salaklıktır. Bazı ufak sırlara yer verilmiş zaten az okusan bilirdin.
Tanım, saçma argümanlarla gelmiş inanmayan bi arkadaşın beyanlarıdır. Biraz daha zekice şeylerle gelmesini diliyoruz.
Edit: anlamadan eksilemiş. Olsun.
sorunun müslüman algısında olduğunu gösterir.

canım benim ilahi bir güç kendisinin mutlak ve tek olduğunu idda edip, indirdiği kitabın yani kuran-ı kerim'in evrensel ve tüm zamanlara hitap etiğini idda ediyorsa doğal olarak muhammed'in karısıyla ilgilenmek yerine biraz da bilimsel olmalı değil mi?

tamam elektron-proton dağılımını, dna şifresini yazmasını falan da beklemiyoruz. ama el insaf yahu biraz da bilimsellik. bak küçük bir kuble ona bile razıyım. ama yok. bilakis günümüz bilimsel gerçekliğiyle büyük oranda tutarsız. dünyayı düz bir zemine oturttuk diyo lan daha ne?

bir kitap ilahiyse sadece toplumların ahlak anlayışıyla yetinmez. biraz da evrenle ilgili şeyleri açıklamalı öyle değil mi?
Sorgulamak kişiyi geliştirir ve özgürleştirir. Bir bilinç üzere yaşamayı sağlar.

Sorgulanmayan her malumat, bilgi değil ezberdir. Ezberci kafadan bilgiç olur, lafazan olur, kopyala yapıştırcı olur. Yeni sorunlar karşısında ezberinde veya defterinde kayıtlı bilgi yoksa afallar, apışıp kalır, saçmalar. Ezberci kafa, empati kuramaz, vicdanı gelişmemiştir, söyleneni tekrarlar, kullanılmaya müsaittir.

Gerçekçi ‘NEDEN’ sorusu, bir DiN arayışıdır: Ben ve başkaları neden, niçin vardır? Niçin sömürü, haksızlık, zulüm, cinayet, soygun, katliam vardır? insanca yaşamanın bir amacı olmalıdır.

Gerçekçi ‘NASIL’ sorusu, BiLiMSEL bir arayıştır: Ben ve başkaları dünyaya nasıl geldi? Canlı, cansız, bitki, hayvan, insanlar nasıl yaşamakta, nasıl ölmektedirler? Hayatı daha nasıl kolaylaştırabilirim? Nasıl insanca yaşayabilirim? Evrenin işleyişi nasıldır?
Tüm sorgulamalardan ve akıl yürütmelerden sonra bir konuda kesin bilgiye ulaşan insan artık ona inanmaktadır. Kesin bilgi sağlam kulptur; kesin bilgi, konuya göre değişmekle beraber, bazen ağacın kökü veya gövdesi, ya da sapasağlam dalları gibidir. Sağlam kulpa değer vermeyen insan sallantıdadır; her sarsıntı, her rüzgâr, her fırtına onu devirebilir. Kur’an, kendisinde kuşku olmayan bir bilgidir. Kur’an’dan gelen açık hükümlere sağlam kulp olarak tutunmayanlar kaygan zeminde yaşamaya mahkûm olurlar. Vahye güvenmemek, Allah’a da güvenmemektir. Çünkü vahiy, kesin bilgidir. Ancak vahyin sağladığı bilginin kesinlik ölçüsü, onun mesajını net ve doğru anlamaktan geçer. Zorlama ve tahmini (zan ifade eden) yorumlarla kesin bilgiye ulaşılmaz. inanan insan kesin bilgiye yaşamında yer verir. Bu dürüstlüğün, kişisel bütünlüğün, tutarlılığın bir gereğidir. inançları onun eylemini, hareketlerini, davranışlarını etkiler ve değiştirir.

Fatır suresinin 37. ayetine göre ”Size DÜŞÜNECEK kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi?”

…Siz hiç düşünmüyor musunuz?” (Ali imran Suresi | 65)

…Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” (Enam Suresi | 32)
kurduğunu iddia ettiği toplumsal düzen insanlık dışıdır, vahşidir. ahlak, o yüzyılın çöl ahlakıdır, gerçekçi değildir.
islamiyetti peygamber efendimizin döneminde yaşamak isterdim. Zira şuan ki bir çok durumun çarpıtıldığına inanıyorum.
öncelikle Bilim mutlak mıdır, kesin midir? bu sorunun cevabınından yola çıkalım. Bilim kesin değildir. bazı deneylerle başka bir sonuca varabilirsiniz. Bilim sabit değildir hiç bir zaman. değişkenlik gösterebilir. kesin olan bilgiler ise yıllarca üzerinde çalışılmış olan net cavaplar ulaşılan konulardır.
ben kuranı kerim sempatizanlığı ya da ateist bir görüş sempatizanı değilim. tanrı demek ile allah demek arasında ki o ince çizgide gelgitler yaşayıp boşuna kendimi yormam yeri gelir tanrı yeri gelir allah diyebilirim sohbet ortamlarında.
fakat bilimin üstünlüğü ve mükemmeliği tabi ki tartışılmaz. dünyamızda gündüz iken uzay neden karanlıktır diye sorulan bir soru vardı videosu da şudur ki hatırlamayanlar için
http://www.youtube.com/watch?v=gNJleg6aVU4

beyin yakan ve kurandan açıklamaya çalışan adama saatlerce gülmüştüm. bu tamamen bilgisizlik ve cahilliktir üzerinde çok durmamak gerek.

ama bir de "Evrenin oluşumu bilimin gerçekliğine dayanır. Ama bu hiçbir şekilde, Bilim Kuralları'nı koyan ve onları da yaratan bir Tanrı olmadığı anlamına gelmez..." cevabını veren Hawking'in bu sözleri de son yıllarda ortaya çıkan Evrim Teorisi'nin yanlış olduğunun kanıtlanması ve Kuran'da 1400 yıl önce bildirilen bilimsel konuların aynen bulunması ile doğrudan ilgisi olduğu değerlendirmesi yapılıyor.

aga ben karışmıyorum yiyin birbirinizi.
" Sonra Rabbin duman halinde ki göğe yöneldi ve dediki isteyerek yada istemeyerek gelin. ikiside iteat ettik ve geldik dediler. Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her göğe emrini vahy etti. Biz dünya semasınıda yıldızlarla donattık "

Fusullet suresi.

" göğü büyük bir kudretle bina ettik ve biz onu genısletmekteyız "

Zarıyat 47

" insanların kendi elleriyle işlemiş oldukları hatalar yüzünden denizlerde ve kara da bozulmalar ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah işlemiş oldukları günahların bir kısmını onlara dünya da taktıracaktır"

Rum 41

"Rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik. Gökten de su indirdik, onunla sizi suladık. Yoksa o suyu siz depolayamazdınız"

Hicr 22. Yetmezse dahası var!!!!
nasıl anlatmıyormuş? akışkanlar mekaniği ve mukavemeti kuran dan öğrendim ben. hepsi de yüz geldi. okumayı biilirsen yazıyo işte hepsi.
Artık üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki, onu nasıl bina etmiş ve süslemişiz, onun hiç bir çatlağı yoktur.
7- Yeri de nasıl (döşeyip) uzatmış, üzerine sabit dağlar oturtmuşuz. Orada görünüşü güzel her çeşit bitkiden çiftler yetiştirdik.
8- Bunlar, Allah’a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.
9- Bir de gökten bereketli bir su indirip de onunla bağlar, bahçeler ve biçilecek taneler bitirmekteyiz.
10- Tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. (Kaf, 50/6-10)
O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefavüt) göremezsin. işte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? (Mülk, 67/3)
190- Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır.
191- Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve “Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru.” derler. (Al-i imran, 3/190-191)

insana Gelince:

insan bir baksın, hangi şeyden yaratıldı? (Tarık, 86/5)
Ayet-i kerimede, insanoğlu bizzat kendi varlığını tefekkür etmeye davet ediliyor.
Bir babanın milyonlarca hücresinden sadece bir hücre, yine annenin sayısız yumurtalarından biri ile belli bir sürede birleşir ve insanın hayata gelmesi böyle başlar.
Bunu yapan kimdir?
Kimdir hamile kadının karnındaki bu embriyonu kademe kademe yetiştiren ve sonunda canlı bir insan haline getiren?
Ve yine onun annesinin karnında zihinsel ve bedensel özelliklerini tayin eden?
Onu doğumundan ölümüne kadar, hastalıklardan, kazalardan, belâlardan koruyan ve yaşaması için ona imkanlar sağlayan?
Hayatını sürdürebilmesi için, o kadar çok imkan sağlanmıştır ki, insanoğlunun bizzat kendisi bile tüm bunların farkında değildir.
Şayet Allah Teâlâ bu imkanları sağlamamış olsaydı, insanoğlunun hayatta kalabilmesi mümkün müydü?
17- Bakmıyorlar mı o develere, nasıl yaratılmış?
18- Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiş?
19- Bakmıyorlar mı dağlara, nasıl dikilmiş?
20- Yere bakmıyorlar mı, nasıl yayılmış? (Ğaşiye, 88/17-20)
Göklerin ve Yerin Yaratılışında, Geceyle Gündüzün Peşpeşe Gelişinde..

Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akıp giden gemide, Allah’ın yukarıdan bir su indirip de onunla yeri ölümünden sonra diriltmesinde, diriltip de üzerinde deprenen hayvanları yaymasında, rüzgarları değiştirmesinde, gök ile yer arasında emre hazır olan bulutta şüphesiz akıllı olan bir topluluk için elbette Allah’ın birliğine deliller vardır. (Bakara, 2/164)
6- Biz yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?
7- Dağları da birer kazık kılmadık mı?
8- Sizleri çift çift yarattık.
9- Uykunuzu bir dinlenme yaptık.
10- Geceyi bir örtü yaptık.
11- Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık.
12- Üstünüze yedi sağlam bina (gök) çattık.
13- içlerine ışık saçan bir kandil astık.
14- Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik.
15- Onunla taneler ve otlar çıkaralım diye.
16- Ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler (çıkaralım diye). (Nebe, 78/6-16)
Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi Allah insanları, gökyüzü, yağmur, bitkiler, hayvanlar, doğum, coğrafi özellikler gibi konularda araştırma ve inceleme yapmaya çağırmaktadır.
Tüm bu varlıkları incelemenin ve araştırmanın yolu ise başta da belirttiğimiz gibi bilimdir.
Bilimsel araştırmalar sonucunda elde edilen bilgiler insanlara yaratılışın sırlarını, Allah’ın sonsuz ilmini, aklını ve gücünü tanıtır. Ve tarih boyunca insanlığa büyük hizmetler veren bilim adamlarının önemli bir bölümünün Allah’a inanan dindar kimseler olmasının nedeni de budur; bilimin Allah’ın kudretini takdir edebilmenin bir yolu olması… (Kur’an Bilime Yol Gösterir, Harun Yahya)
Dengeler Listesi
Amerikalı astronom Hugh Ross, Dünya’nın yaşam için uygunluğuyla ilgili bazı maddeleri şöyle sıralamaktadır:
Yerçekimi;
-Eğer daha güçlü olsaydı: Dünya atmosferi çok fazla amonyak ve metan biriktirir, bu da yaşam için çok olumsuz olurdu.
-Eğer daha zayıf olsaydı: Dünya atmosferi çok fazla su kaybeder, canlılık mümkün olmazdı.
Güneşe Uzaklık;
-Eğer daha fazla olsaydı: Gezegen çok soğur, atmosferdeki su döngüsü olumsuz etkilenir, gezegen buzul çağına girerdi.
-Eğer daha yakın olsaydı: Gezegen kavrulur, atmosferdeki su döngüsü olumsuz etkilenir, yaşam imkansızlaşırdı.
Yer Kabuğunun Kalınlığı;
-Eğer daha kalın olsaydı: Atmosferden yerkabuğuna çok fazla miktarda oksijen transfer edilirdi.
-Eğer daha ince olsaydı: Hayatı imkansız kılacak kadar fazla sayıda volkanik hareket olurdu.
Dünyanın Kendi Çevresindeki Dönme Hızı;
-Eğer daha yavaş olsaydı: Gece gündüz arası ısı farkları çok yüksek olurdu.
-Eğer daha hızlı olsaydı: Atmosfer rüzgarları çok çok büyük hızlara ulaşır, kasırgalar ve tufanlar hayatı imkansızlaştırırdı.
Ay ve Dünya Arasındaki Çekim Dengesi;
-Eğer daha fazla olsaydı: Ay’ın şiddetli çekiminin, atmosfer şartları, Dünya’nın kendi eksenindeki dönüş hızı ve okyanuslardaki gelgitler üzerinde çok sert etkileri olurdu.
-Eğer daha az olsaydı: Şiddetli iklim değişikliklerine neden olurdu.
su götürmez gerçektir. cosmosun sonsuzluğunu düşününce kitap çok sınırlı...
27- Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? Onu Allah bina etti.
28- Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu.
29- Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkardı.
30- Bundan sonra da yeryüzünü döşedi.
31- Ondan suyunu ve otlağını çıkardı.
32- Dağlarını oturttu.
33- Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için . (Naziat, 79/27-33)
Evren hakkında yaptığımız her türlü inceleme, bizlere bu evrende insan yaşamını gözeten olağanüstü bir tasarım olduğunu göstermektedir.
Bu tasarımı reddetmeye kalkmak, psikiyatrist Karl Stern’in sözlerinde ifade edildiği gibi, akıl sınırlarının dışına çıkmak anlamına gelir.
Bu tasarımın ne anlama geldiği ise açıktır. Elbette ki, evrenin her detayında gizli olan bir tasarım, aynı zamanda evrenin her detayına hakim olan sonsuz bir güç ve akıl sahibi bir Yaratıcı’nın varlığının ispatıdır. Nitekim aynı Yaratıcı, Big Bang teorisinin ortaya koymuş olduğu gibi, evreni yoktan yaratmıştır.
Bilimin ortaya çıkardığı bu sonuç, Kuran’da bizlere öğretilmiş bulunan bir gerçektir. Allah evreni yoktan yaratmış ve düzenlemiştir.

Dünyanın Manyetik Alanı;
-Eğer daha güçlü olsaydı: Çok sert elektromanyetik fırtınalar olurdu.
-Eğer daha zayıf olsaydı: Güneş Rüzgarı denilen ve Güneş’ten fırlatılan zararlı partiküllere karşı dünya’nın koruması kalkardı. Her iki durumda da yaşam imkansız olurdu.
Albedo Etkisi (Yeryüzünden Yansıyan Güneş Işığının, Yeryüzüne Ulaşan Güneş Işığına Oranı)
-Eğer daha fazla olsaydı: Hızla buzul çağına girilirdi.
-Eğer daha az olsaydı: Sera etkisi aşırı ısınmaya neden olur, Dünya önce buzdağlarının erimesiyle sular altında kalır daha sonra kavrulurdu.
Ozon Tabakasının Kalınlığı
-Eğer daha fazla olsaydı:Yeryüzü ısısı çok düşerdi.
-Eğer daha az olsaydı:Yeryüzü aşırı ısınır, Güneş’ten gelen zararlı ultraviole ışınlarına karşı bir koruma kalmazdı.
Sismik (Deprem) Hareketleri
-Eğer daha fazla olsaydı: Canlılar için sürekli bir yıkım olurdu.
-Eğer daha az olsaydı: Okyanus zeminindeki besinler suya karışmaz, okyanus ve deniz yaşamı dolayısıyla bütün Dünya canlıları olumsuz etkilenirdi.
Burada sayılanlar Dünya’da yaşamın oluşabilmesi ve canlılığın devam edebilmesi için gereken, son derece hassas dengelerden sadece birkaçıdır. Yalnızca burada sayılanlar bile evrenin ve Dünya’nın tesadüfler sonucunda, rastgele olayların ardı ardına gelmesiyle oluşamayacağını kesin olarak ortaya koymak için yeterlidir.
Tüm bu bilgiler, apaçık bir gerçeği bir kez daha teyit eder niteliktedir: Tüm evreni, yıldızları, gezegenleri, dağları ve denizleri kusursuzca yaratan, insana ve tüm canlılara hayat veren, her şeyi yoktan var etmeye güç yetiren, yarattıklarını insanın emrine veren, sonsuz güç ve kudret sahibi olan Allah’tır.
dedi bir şeytan. ne çok şeytanın sözcüsü varmış insan hayret ediyor. kuranı Kerim'i tersten okuyanlar(malum varlıklar) bile bu sonuca ulaşamazken insan türünden çıkma olan bu varlık neyin kafasızlığını yaşıyor.
kahpeliktir. niye ugraştırıyorsun oglim şu kuranı bir update et hele de evrenin sırlarını öğrenelim.
" Ey insanlar! (Size) bir misal verildi. Şimdi onu dinleyin; Allah’ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) yok mu, onların hepsi bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar!” (Hacc, 22/73)
insanın Allah’ın varlığının, hem de her şeyin O’nun tarafından yaratıldığının farkına varmasının ardından, bu gerçeğe karşı kayıtsız kalması, bir tür “büyülenme”dir. Çünkü, yaşadığımız evreni ve dünya’yı bizim için kusursuz bir biçimde yaratan, sonra da bizleri var eden Allah’tır ve insanın bu gerçeği hayatının en önemli gerçeği olarak kabul etmesi gerekir.
Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi Allah’tır.

söyleyin bakalım), bu dünya ve onda bulunanlar kime aittir?”
85- “Allah’a aittir” diyecekler. “Öyle ise siz hiç düşünüp taşınmaz mısınız?” de.
86- “Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş’ın Rabbi kimdir?” diye sor.
87- “(Onlar da) Allah’ındır.” diyecekler. “Şu halde siz Allah’tan korkmaz mısınız?” de.
88- “Eğer biliyorsanız (söyleyin), her şeyin melekûtu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her şeyi koruyup kollayan; fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir?” diye sor.
89- “(Bunlar da) Allah’ındır.” diyecekler. “Öyle ise nasıl olur da büyülenirsiniz?” de. (Müminun, 23/84-89)

63. Ektiğinizi gördünüz mü?
64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
65. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Hayret eder dururdunuz. (Vakıa, 56/63-65)

Andolsun, onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim emre amade kıldı?” diye soracak olursan, şüphesiz: “Allah” diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar? (Ankebut, 29/61)
Bir de Şunlara Bakalım veya inkarcılara Birkaç Soru
* Güneş her zamankinden on dakika erken doğdu mu veya battı mı hiç?
* Kayısı ağacının aşı olmadan armut verdiğine rastladınız mı hiç?
* Bir atın, tay yerine sinek doğurduğu görülmüş mü şimdiye kadar?
* Toprağa buğday ektiğiniz halde arpa veya çavdar çıktığı oldu mu hiç?
* Kendi kendine yapılmış bir bina gördünüz mü?
* Bir maymunun insan olduğunu bizzat görüp işittiniz mi?
* Bir serçenin zamanla kartala dönüştüğünü hatırlıyor musunuz?
* Soğuk bölgelerde binlerce yıldır yaşayan insanlar neden derilerini vahşi ayılarınki gibi kıllı bir posta çevirememişler?
* Doğduğu yere binlerce km uzaktan gelen somon balığı yolunu nasıl buluyor?
Cevabınız “hayır” olduğu halde bir Yaratıcının varlığını kabul etmiyorsanız size Allah kolaylık versin!. Çünkü çok zor bir yükü taşımaya çalışıyorsunuz!. inkar yükünü…
sınav dünyasında yaşıyoruz. geçme notu da imana göre veriliyor.

sen de diyorsun ki; kimsenin reddedemeyeceği, allahın varlığını kesinlikle kanıtlayacak deliller olsaydı o zaman iman ederdim.

e sınav bu işin neresinde?
bazı müslolar bunu kuran-ı kerimdeki alakasız ayetlerle ve harun yahya'nın sitesinden copy-paste yaparak ispatlamaya çalışırlar.

birader ''dünyadaki manyetik alan az veya çok olsaydı böyle olurdu, dünya güneşe bir cm az ya da çok olsaydı yaşam olmazdı'' diyorsun da bu zaten materyalist bilim anlayışının da kabul ettiği bir gerçek. evren içerisindeki bütün galaksilerdeki bütün gezegenlerin varoluş koşulları yaşam formlarının gelişmesine uymadığı için oralarda yaşam yok zaten. trilyonda bir olasılığın tuttuğu dünya'da ''böyle olsaydı böyle olurdu'' deme komik oluyorsun. ''böyle olsaydı böyle olduğu'' için ilkel primat yaşam formları burada oluşmaya başladı zaten. tesadüf eseri ''böyle olsaydı böyle olmayan'' katrilyonlarca gezegende zaten yaşam formu yok.

hani bu şuna benziyor:

benim adım ahmet olduğu için zaten ahmet. yani benim adım diğer binlerce türkçe isim arasında ali, veli, mehmet olsaydı ben ahmet olmazdım. e zaten ben binlerce isim arasından olasılıklar zincirinde ahmet olduğum için ahmet'im.

yani bunun üzerinden savunmayın komik oluyorsunuz.
Gezegenlerin uzayda yüzdüğü geçer Kuranda. Birkaç yıl içinde de uzayın aslında görmediğimiz maddelerle, karanlık maddeyle kaplı olduğu keşfedildi.
hep göz ardı edilen bir gerçek:

-''dünya'da şöyle şöyle olmasaydı yaşam olmazdı'' savı:

+ tesadüf eseri binlerce olasılığın bir araya geldiği dünyada şöyle şöyle olduğu için milyarlarca yıl önce su içerisinde ilkel primat tek hücreli canlı formları oluştu zaten. şöyle şöyle olmadığı için diğer katrilyonlarca gezegende zaten yaşam formu yok. yaşamın arkasında ilahi ve itici bir güç olduğu argümanına yeterli bir kanıt değil bu. ayrıca dünya üzerindeki tüm canlılarında sudan evrimleşmeye başlayan bu son derece ilkel tek hücreli canlılardan evrimleştiği bilimsel olarak kabul görmüştür. yani kitapta yazan adem havva yaratılış efsanesi ve ''insanı çamurdan yarattık'' ibaresi de otomatikman çürüyor.

-kuran'ın bilimsel gerçeği anlatma gibi bir derdnin olmadığı, toplumların ahlakını düzenediği konusu:

+ toplumların ahlakını da çok güzel düzenlediğini görüyoruz! ayrıca söz konusu yaratıcı alemlerin rabbi olup her şeye gücünün yettiğini iddia ediyorsa muhammed'in karısıyla ilgilenmesinden çok biraz da bilimsel olmalı değil mi? ha yok olmicam ben ''muhammed'e hangi kadınların helal olduğunu'' anlatıcam diyorsan kusura bakma sen ilahi bir kitap değilsin.

-''al şu videoyu izle de ibret al''cı tayfa.

+ objektif olmaktan ziyade islam anlayışını ön plana atan bir kurumun/kuruluşun veya sitenin hazırladığı taraflı bir videoyu karşı argüman olarak sunmak kadar saçma bir şey yok. hani bu şuna benziyor: ben amerikan emperyalizminin mükemmel olduğu propagandasını yaparım. ve sizi inandırmak için de abd'nin ırak işgali sırasında amerika'nın kendi hazırladığı propaganda videosunu koyarım buraya. sonra da derim ''amerika mükemmeldir''. bi siktir git derler adama. bu da o hesap. benim gibi zeki adamlar yemez bunları.

sanırım yine islamı çürüttüm eheheh.