bugün

15 temmuz 1980'de Hınçak Cemiyeti üyesi bir grup ermeninin Kumkapı Ermeni Kilisesi'ne giderek ayine müdahele etmesi ve içlerinden birinin Ermeni ıslahatı hakkında bir beyanname okuması ile başlayan olaylardır. Bu olay tarihe Kumkapı Nümayişi olarak geçer. Birkaç gün sonra da olayın elebaşısı Ermeni Patrikhanesi'ne giderek oradaki Türk armasını parçalar. Patrik'i zorla yanlarına alarak Yıldız Sarayı'na yürüyüşe geçerler. ermeniler her ne kadar bu olay silahsız gösteri deseler de, çıkan çatışmalarda çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir.
(bkz: osmanlı bankası baskını)
bir ermeni komiteci'nin itirafları adlı kitaptan :

rusya'dan gelen cemiyet görevlileri, istanbul'dan kendilerine yandaş bulmak zorunda idiler. mihran damadyan ve murat boyacıyan onların bu niteliklerini karşılayacak nitelikteydiler. rus tebaası ermeniler, bu olaya bulaşmadan, eylemi osmanlı ermenilerine yaptıracaklardı. nihayet 15 temmuz 1890 pazar günü kumkapı gösterisini bu yapılanma sonunda başlattılar.

kumkapı hadisesini gerçekleştiren komite, içlerinde mihran'da olduğu halde beyoğlu'nda taksim civarında kazgancı mahallesi'nde eczacı agop'un evinde, edebiyatçı harikof'un başkanlığında toplanarak ihtilal kararlarını görüştü. mihran, markar varamyan, markar mumcuyan ve kirkor fincancıyan, hınçak cemiyeti'nin azası olarak bu toplantıda buluşmuşlardı. o zaman dava vekili haçik, osmanlı devleti'ne çalışıp hınçak cemiyeti ile birlikte çalışmayı reddettiği için mihran ve arkadaşlarının kararı ile arammel ve bayburtlu melkest isimli yardımcıları vasıtasıyla katledildi. arapgirli kirkor açıkbaşyan, adanalı hamparsum boyacıyan, üsküdarlı keşiş mampe ve karısı vartin cangülyan da bu azalara dahil oldular. bunlardan birkaçı kumkapı olayı'nda yakalandıysalar da çoğu avrupaya firar ettiler ve firarilerden kirkor açıkbaşyan atina'daki komite tarafından mısır'a gönderilerek orada yazılar yazmaya başladı.

sayfa 31.
mihran ve arkadaşlarının organize ettiği kumkapı gösterisinin gayesi, horlanan ermenileri uyandırmak ve ermenilerin sefaletini babıali'ye ve avrupa'ya duyurmaktı. gösteri kumkapı'daki ermeni kilisesi'nde başladı.

o gün patrik horen aşıkyan, haç yortusu için toplanmış büyük bir topluluğa hitap ediyordu. parti üyelerinden harutyun cangülyan kilisede ermeni ıslahatını savunan, padişaha muhatap bir hınçak protestosunu okudu. bilahare patrikhane'ye giderek oradaki türk armasını parçaladı. ermeni patriği'nin protesto etmesine rağmen, mihran ve arkadaşları patriği birlikte padişaha gitmeye mecbur ettiler. bu hareket bir ölçüde iki taraflı olup hem babıali'ye hem de patriğin kendisine karşı olacaktı. zira hınçak partisi, patrikin ermeni milletinin menfaatlerini korumadığı görüşündeydi. gösteri kararını veren hınçak partisi'nin istanbul komitesi, mihran dışındakilerin rus vatandaşı oldukları için nümayişe karışmamaları kararını vermişti. nümayişi cangülyan ile murat boyacıyan ve mihran damadyan idare etmişlerdi.

kumkapı kilisesi'nde patrik, kontrolün elden çıktığını görünce patrikhane'ye kaçmıştı. ancak ermeniler orasını da basmışlar ve patrik tehditle (kendisine ateş edildiği de iddia edilir) bir arabaya bindirilip saraya götürülmek istenmişti. patrikhane tarafından istenen yardım talebine giden asker duruma hakim olmuş, asayiş böylece sağlanabilmişti. olayın provakatörlerinden cangülyan askerin müdahale sahnesini şöyle anlatıyordu : " bizimkiler vahşice bir şekilde askerlere üst üste ateş ediyorlar, askerler de, silah atanları tutuklamaya uğraşıyorlardı. 6 - 7 asker yaralı olarak yere serildi, 10 kadarının da yarası hafifti. biz iki ölü verdik. " ancak olay sırasında 2 asker şehit olmuştu.

harutyun cangülyan başta olmak üzere çetenin elebaşları yakalanıp mahkemeye sevkedildiler. 20 ağustos'ta cangülyan idama, diğerleri çeşitli cezalara çarptırıldı. sultan abdulhamit idam cezasını müeebbet hapse çevirdi. mihran ve arkadaşları bu karışıklık sırasında yurtdışına kaçmayı başardılar. bu nümayiş ermenilerin ümit ettiği avrupa müdahalesini gerçekleştiremeden sona ermiş gözüküyordu. ancak istanbul'daki alman sefirinin de dediği gibi " barış taraftarı olan patrik kurban edilmiş ve hükümet merkezinde bile bir ermeni isyanının mümkün olduğu ortaya çıkmıştı. yabancı ülkelerdeki ermenilerin isyana teşvik propogandaları burada da gayesine erişmiş ve bu gibi hareketlerin dışında olan ve çok büyük bir ekseriyeti teşkil eden istanbul ve civarındaki ermeni toplumunun huzurunu tehlikeye sokmuştu. "

sayfa 32 - 33.
kumkapı gösterisi'nden önce istanbul'a gelen ve üzerinde erivan katagikosu kırımyan'ın tavsiyesini bulunduran londra'da daily news gazetesi muhabiri fitzgerald, mihran ile görüşerek ona yeni hareket tarzını açıklamıştı. aslında istanbul'da meydana gelecek olayların mantığını da göstermesi açısından fitzgerald'ın tavsiyeleri çok önemlidir. zira ingiltere başbakanı gladstone'un doğu'daki danışmanı fiztgerald, ingilizlerin de planlarını bu tavsiyelerinde anlatıyordu. mihran daha sonraki itiraflarında fitzgerald'ın kendisine söylediklerine şöyle anlatıyordu :

ermeniler dağınık olduklarından hemen hemen osmanlı vilayetlerinin hiçbir tarafında devamlı bir isyan çıkaramazlar ve hem de o taraflar çok uzak olup ehemmiyetli bir i$ meydana gelse bile yabancı devletler duymadan bastırılır ve birtakım kanlar boşuna dökülüp hiçbir semere görülmez. madem öyledir, gelin o taraflar için çalışmaktan vazgeçin. en mühim iş payitahttadır. payitahtın asayişini ihlal edebilir iseniz size daha faydalı olur, hem büyük devletler sizin fedakarlığınızı görürler ve hem de taşraları ziyade tetkik edip ermenilerin çektiği mezalim ve güçlükleri nazar - ı dikkat ve merhamete alırlar ve bundan başka payitahtta karışıklık çıkarmaya muvaffak olur iseniz islamlardan dahi size müttefikler bulursunuz. zira sultan abdulhamit'in müstakil idaresiz hoşnutsuz olan islamlar vardır. ol takdirde onlardan da muavenet görürsünüz yahut onların dahi teşebbüsleri bilahare size faydalı olur. davanız herhalde eskimiş ve büyük devletleri usandırmış olan kavmiyet ve istiklaliyet davası sınırlı dairesinden çıkıp bütün türkiye'ninıslahatı ve meşrutiyet hükümeti ve insanların saadeti talebi davaları gibi büyük bir hüküm alır ki ehemmiyetini herkes takdir eder. madem ki islamlarda dahi hoşnutsuzluk eserleri görülmektedir, hem payitahtta karışıklık çıkarmalısınız ve hem de hususuyla öyle işler icra etmelisiniz ki ziyade sultan abdülhamit'in idaresinden hoşnut olmadığınız anlaşılsın. mesela bir taraftan istanbul'un muhtelif semtlerinde bir günde yahut birbirini müteakip büyük yangınlar çıkarmalı, ki bu pek kolaydır ve bir taraftan dahi bir gecede galata'dan beyoğlu'na kadar her neredeki osmanlı tuğrası bulunur ise hepsini kırıp parçalamalı ve bu gibi sair işler yapmaktan geri durmamalı.

sayfa 29 - 30.
Bu eylem aslında komiteciler tarafından Ermeni halkının haklarını koruyamayan Patrik Horen Aşıkyan’a karşı düzenlenmişti. Olaydan bir hafta evvel Patrikhane Meclisi Muhteliti’nin toplantısı sonrası bazı üyeler Horen Aşıkyan’a çok sert eleştirilerde bulunmuştu. Hususiyetle Hrimyan Efendi, patriği milletin temsilcisi olarak tanımayarak, kendini lider olarak görüyordu. Bu açıklamalardan sonra Ermenilerden bazılarının gelecek hafta için patrikhanede bir nümayiş düzenledikleri haber alınmış ve bunun engellenmesi adına zaptiyeden önlemler alınması talep edilmişti. Fakat bu önlemler yeterli olmayacaktı. Özellikle Hınçak Komitesi, Hrimyan Efendi’nin görüşüne katılıp, patriğe yönelik bir eylemle hükümetin dikkatini çekmek için uğraşıyordu. Bir Pazar ayininde başlatılması planlanan bu eylemin idaresi Vanlı Artin Cangülyan, Mihran Damadyan ve Haçinli Hamparsum Boyacıyan olmak üzere üç komitecinin elindeydi. 27 Temmuz 1890’da Kumkapı Patrikhane Kilisesi’nde Pazar ayini yapıldığı sırada, Artin Cangülyan’ın kiliseye gelen ahaliye de dağıtılmış olan bildiriyi sesli bir şekilde okumasıyla eylem başlamış oldu. Bildirinin sonunda geçen ifadeler eylemcilerin, Aşıkyan Efendi’nin kendileriyle birlikte hükümete giderek taleplerini iletmesini istediklerini belirtiyordu. Patrik Aşıkyan Efendi bu olanlar karşısında odasına çekildi. Başpapaz Sükyas Efendi Artin Cangülyan’ı ayinlerin icra edildiği kürsüden indirmeye çalışırken Cangülyan elindeki silahla bir-iki el ateş etse de Başpapaz silahı almakta muvaffak oldu. Bunun üzerine Artin Cangülyan kilisedeki Osmanlı tuğrasını parçaladıktan sonra patriğin odasını bastı ve ona ‘’Şimdi önümüze düşüp bizi Yıldız Sarayı’na götüreceksin. Yoksa biz de öleceğiz, seni de öldüreceğiz. Elimden revolveri alan Papaz Sükyas Efendi’yi de öldüreceğim.’’ diyerek patriği dışarı çıkması için zorladı. Patrik dışarı çıktığı sırada Osmanlı zaptiyesinin müdahalesiyle çıkan kargaşa sayesinde kaçıp kurtulabildi. Olay başladığı sırada bazı patrikhane papazları hemen hükümet yetkililerine haber vererek olayların büyümesini engellemeye çalışmıştı. Zaptiye ve komiteciler arasındaki çıkan kargaşada 2 Ermeni, 2 komiteci ve 1 zaptiye memuru öldü. Ölen zaptiye memuru Ermeni idi.

Mihran Damadyan ve Boyacıyan’ın kaçmasına karşın nümayişi başlatan bildiriyi okuyan Artin Cangülyan ve diğer komiteciler yakalanarak mahkemeye çıkarılmış, diğer liderler hapis cezası alırken Cangülyan idama mahkum edilmiştir. Sonrasında Haratyun Cangülyan’ın cezası II. Abdülhamid tarafından müebbet hapse indirilecektir.

kaynak:
Ramazan Erhan Güllü, Ermeni Sorununun Ortaya Çıkış ve Gelişim Sürecinde istanbul Ermeni Patrikhanesi’nin Tutumu (1878-1923), Doktora Tezi, istanbul Üniversitesi, istanbul 2013.