bugün

kendisinden önce birçok ermeni örgütü kurulmuş olmasına rağmen ermeni gizli örgütlerinin en me$hurlarından birisi şüphesiz ki hınçak cemiyeti'dir.
hınçak cemiyeti rusya sosyalist ermenileri tarafından kurulmuştur.

hınçak cemiyeti, avedis nazarbegyan, vardanyan, maiam vurdulan, georg gharedjhan, ruben khen azat, chistopher ohan gabrial ve levon stepiab'ın çalışmalarıyla 1887 ağustosu'nda cenevre'de kurulmuştur. hınçak ermenice " çan sesi " anlamına gelmektedir. kurucuları ve kuramcıları marksisttir. marksizm, cemiyet programının da temelini oluşturmuştur. hınçak cemiyeti, bu dönemde yaşanan gelişmelerden dolayı türkiye'de kendisine daha rahat bir zemin bulmuştur. zira sultan abdulhamit'e karşı muhalefet gittikçe güçlenmekte ve yer altına inmektedir. çeşitli engellere rağmen hınçaklar fikirlerini türkiye'de savunabilmiş ve örgütlenebilmişlerdir. cemiyet, sosyalist niteliğini hep ön planda tutmaya çalışmıştır. ancak türkiye'de sosyalist fikirlerden ziyade ermenilerin davasını savunan milliyetçi bir parti kimliği ile öne çıkmıştır. osmanlı ermenileri de cemiyetin sosyalistliği ile değil milliyetçiliği ile ilgilenmişlerdir.

cemiyetin örgüt yapısı düzenli bir bütünlük gösteren, genel ve ortak yönde hareket eden, merkez yönetim kurulu tarafından yönetilen çok sayıda birimden oluşuyordu.
cenevre'de kurulan ve daha sonra merkezini londra'ya taşıyan cemiyet, örgütlenmesini doğal olarak osmanlı devleti'nde de sürdürmüştü. 1890'da tiflisli şimavon, trabzonlu rus rupen hanazad, batum'dan h. megavoryan ve iran'dan s. danielyan'ın iki ay süren çalışmaları sonucu cemiyetin istanbul merkezi oluşturulmuştu. hınçaklar birkaç ay içerisinde istanbul bölgesinde 700 üye kazanmışlardı. cemiyetin osmanlı toprakları dışındaki en önemli iki merkezi atina ve tiflis'ti. cemiyet osmanlı devleti dışındaki merkez ve şubeleriyle bağlantılarını bu iki merkez aracılığıyla sağlamıştır. cenova, romanya, amerika, ingiltere ve marsilya'da da örgütlenen cemiyette mihran damadyan atina örgütlenmesinde önemli görevler almış, cemiyetin hem avrupa hem de anadolu bağlantılarını gerçekleştirmiştir.

hınçak cemiyeti'nde her üyenin silah kullanma eğitiminden geçmesi ve kendine ait silahı olması gerekmekteydi. üyeler silah olarak yanlarında en azından bir revolver ve bir süngü bulundurmakla yükümlüydü.
hınçaklara göre mutlakiyet idaresine mensup sınıflar yok edilmeliydi. ermeni halkının kölelik şartlarından çıkarılarak yönetime katılması sağlanmalıydı. iktisadi ve kültürel gelişmelerinin önündeki engeller kaldırılmalı, işçi sınıfının eğilimlerini ve isteklerini serbestçe söyleyebilmeleri için siyasal ortam hazırlanmalıydı.
onlara göre osmanlı devleti kötü yönetiliyordu, bu süreç içinde ermeniler de bu kötü ve baskıcı yönetimden olumsuz etkilenmişti. üstelik 93 harbi sonucunda imzalanan berlin antlaşması ayrılıkçı ermeniler için bulunmaz bir fırsat olmuştu.
hınçaklara göre, yakın amaca ulaşmanın tek yolu ihtilaldi. türkiye ermenistan'ı dedikleri doğu anadolu'da yönetim alt üst edilmeli, değiştirilmeli, isyan edilmelidir. en belirgin yöntem de propaganda ve terördü.
cemiyet öncelikle küçük isyanlar çıkarmayı planlamış, genel isyan için uygun zamanın beklenmesi kararlaştırılmıştı.
ayrıca ermeni davasının çözümünün avrupa'nın desteğinin sağlanmasında olduğunun farkındaydı.

bu düsturlar doğrultusunda hazırlanan hınçak cemiyeti, doğu'da ilk ermeni olaylarını başlatacak, tahrik ve terör yöntemiyle türkler ve ermeniler arasında olaylar çıkaracaktır.
20 haziran 1890'da avrupa kamuoyunun ilgisini çeken erzurum olayı, musa bey olayı gerçekleştirilmiştir.
bu olaylar dışında hınçak cemiyeti'nin ilk eylemi 1890 yılındaki kumkapı gösterisi'dir.

(bir ermeni komitecinin itirafları adlı kitaptan)
(bkz: armenegan partisi)
hınçak cemiyeti'nin kuruluşu 1887'de cenevre'de tamamlanmıştır ancak 1890'a kadar cemiyetin resmi bir adı olmamıştır.
1890'da çeşitli grupların birleşmesiyle partinin adı " hınçak devrimci partisi " olmuştur.
cemiyet yayın organı hınçak gazetesi'ni kurulmasından 3 ay sonra 1887'de kasım ayında cenevre'de yayımlamıştır. cemiyet gerçekte olmayan üç farklı adres kullanarak yayın organının yerini gizlemiştir. bütün yazışmalar ve yardımlar paris, montpellier ve cenevre'deki adresler aracılğıyla gerçekleştirilmiştir.

gazete ince kağıtlara basılıp paketlendikten sonra paris, cenevre veya leiplik'teki postahanelerden türkiye'ye ulaştırılmış ve gizli yolla da olsa dağıtılabilmiştir.
gazetede ermenice ve türkçe yazılara rastlanılmaktadır. türkçe yazıların müslüman grupların sempatisini kazanmayı amaçlamaktadır.
hınçak cemiyeti'nde, merkez ve şube sayısını belirlemede etken olan büyüklük, vilayetin meclise göndereceği vekil sayısını da belirlemiştir. örneğin üç şubesi bulunan herbir vilayet dairesi iki temsilci gönderiyordu. üçten az şubesi olan vilayetin ise bir temsilcisi oluyordu.

kafkasya şubelerinden ve amerika'dan 2, acemistan, bulgaristan, mısır, romanya, kıbrıs ve sınır bölgedeki şubelerden 1'er temsilci olmak üzere 11 temsilci gönderilecekti.
Tarih kitabında Taşnak cemiyetiyle yanyana anıldığını her gördüğümde "Hınçak ve Taşşak Cemiyeti" olarak değiştirip, kendimce eğlenmeden edemediğim canım cemiyettir kendileri. *
Bunun neyini canlandırim ulan.
neymiş, ne halt yemek için biraraya gelmiş bunlar görelim, kendi yayınladıkları parti programları bu, cemiyet programında şöyle belirlenmiştir -metot-:

a) Propaganda: Hınçak ihtilal düşüncesini halk kitleleri arasında yaymak;
halk arasında ihtilal organizasyonu kurmak vb.
b) Terör: Türk resmi yetkililerine, hainlere, ihanet edenlere vb. kişilere terör
uygulamak. Terör, hem cemiyeti hem de halkı korumak için bir silahtır.
c) Gönüllü birlikler: Halkı, hükümet askerlerine ve aşiretlere karşı savunmak
için oluşturulacak savaşçı bir güçtür. Gönüllü birlikler genel isyan
sırasında öncü alaylarını teşkil edeceklerdir.
d) ihtilal Teşkilatı: Bu güç, merkezden yönetilen, ortak taktiklerle hareket
eden, birbirleri ile tam bir birlik oluşturan çok sayıdaki düzenli gruplardan
oluşmaktadır.
e) isyan birlikleri oluşturmak.
f) Herhangi bir devletin Osmanlı Devleti'ne savaş açması ve genel isyan,
yakın vadedeki amaca ulaşmak için en uygun zamandır.
5. Hınçak Cemiyeti'nin Programının beşinci bölümünde, bu Cemiyetin en
büyük arzusunun Doğu Anadolu'da yaşayan Kürt ve Asuriler gibi diğer
halklarla işbirliği yapılması ve bu halklarla birlikte Türkiye'ye karşı faaliyet
göstermek olduğu ifade edilmektedir.

http://www.sosyalbil.selc...ticles/2008/20/ODOGAN.PDF

ne oldu gerçekler hoşunuza gitmedi mi, bunu da mı dile getirmeyelim, bu nasıl bilimsellik, nasıl bir vicdan, nasıl bir tarih anlayışıdır? diyalektik ne oldu, öldü mü, tedavülden mi kalktı_

her şeyin hakikatini bilelim ki dekonstrüksiyonu sağlam ve gerçek olsun.
(bkz: taşnak hınçak hepsi birbirinden alçak)
Hınçak Komitesi 1887 yılında isviçre’nin Cenevre şehrinde Rusya Ermenileri tarafından kurulmuştur. Komite kurucuları Ermeni öğrenciler ile birlikte Avetis Nazarbekyan ve karısı Mariam Vardanyan’dı. Bu komite Marksist bir yapıya sahipti. Komitenin gayesi Doğu Anadolu’da müstakil bir Ermeni devleti kurmaktı. Bunun için Osmanlı topraklarında her türlü karışıklığı çıkarıp yabancı devletlerin dikkatini celbetmek istiyorlardı. Kurucularından hiçbirinin Osmanlı’ya ayak basmadığı bu komitenin 1891’de Londra’da yayınlanan programında komite misyonu şöyle ifade edilmiştir:
‘’… Bu teşekkül, umum Ermeniler’e uzak gayeye doğru yol açacak, idealin tahakkukuna yarayacak, sosyalizme, bütün beşeriyetin müracaat edeceği sisteme kendilerini ulaştıracaktır.’’

Komite programındaki ilk hedef Anadolu’daki Ermenilerin bağımsızlığını sağlamaktı ve takip edilecek yollar propaganda, kışkırtma, vergi vermeme, ıslahat isteme ve terör olarak belirlenmişti. Bu terörün hedefi hükümette görev alan Türk ve Ermenilerdi.

Hınçak’ın istanbul şubesini kurmak üzere Cenevre’den Tiflisli Şimavon, iran’dan S. Danielyan ve Trabzon’dan Rusyalı Rupen Hanazad gelmişlerdir. Bir süre sonra komite Merzifon, Amasya, Tokat, Yozgat, Arapkir ve Trabzon’da da teşkilat-lanmıştır.

Bu komite Kumkapı Nümayişi’nde, Sasun isyanı’nda, Babıâli gösterisinde ve Zeytun isyanı’nda yer almakla birlikte birçok cinayetin müsebbibi olmuştur. 1892-1893 yılları arası büyük isyanlar dışında, özellikle Kayseri, Merzifon ve Yozgat civa-rında yoğunlaşan, propaganda amaçlı yerel olaylar da düzenlemişlerdir.

kaynak:
Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, istanbul 1987.
Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 tehcir olayı, yüzüncü yıl üniv. yayını, ankara 1990.
Yusuf Halaçoğlu, Sürgünden Soykırıma Ermeni iddiaları, Babıali Kültür Yayınları, istanbul Ekim 2008.