bugün

"cebinde her zaman ufak bir kumgülü taşırdı. bu kumgülü bir süre sonra uğuru olmuştu onun. yanına almadığı zamanlar eksikliğini duyuyordu. pembeye çalan kahverengisiyle, simli, tozanlı görünüşü, pürtüklü dokusu, akhbar'ın hoşuna gidiyordu. tabiatın, insanı büyük bir teslimiyetle hayran bırakan elişçiliklerinden biriydi bu kumgülleri...kendi çölünde kaybolduğunu hissettiği zamanlar, elini başkalarının gözünden sakınırcasına cebine sokar ve sürekli yanında taşıdığı kumgülüne dokunurdu. bu dokunuş, onu, kaybolduğu çölden dünyaya geri döndürürdü. kumgülünün var oluş sihrinde, dünyanın çeşitli hallerinin açıklanamaz bilgisinin saklı olduğunu düşünürdü. var oluşun kendisi başlı başına bir sihirdi".

murathan mungan 'ın çador novellasından, pasaj, sayfa 15.