bugün

Ordaki insanlar koç holding destek verdi diye eylemi mi bıraksalardı.

Ayrıca bu eylemciler koçun neferi olsa işçiler işten çıkarıldı diye Koç Üniversitesi önünde günlerce eylem yaparlar mıydı? (http://haber.sol.org.tr/s...oru-bekliyor-haberi-70829)
keşke eylemi bıraksalardı.eyleme destek verdi diye ali koçun götünü yalamalarından iyi olurdu hiç olmazsa.
O eylemin organizasyon aşamasında oradaydın herhalde. Hayır ben oradaydım da yaptığı tek şey divan oteli açıp oraya revir kurulmasına izin vermekti, onun dışında gayet oradaki sivil toplum örgütleri ve partiler birlikte organize etti . Bunun dışında, böyle bir holdingin oradaki herhangi bir örgüte kontrol etme gücü asla olmadı. Orada kontrol tamamen ordaki örgütlerdeydi, bu insanlar yarın koç işçisine bir şey yapmaya kalktığında da onun karşısına dikilecektir.

Edit: Ali Koç'u ordaki çoğu kişi gibi hiç sevmem. Yarın siyasete atılsa oradaki kimse onun arkasında durmaz.
eylem var, kitleler sokaklara dökülmüş, çatışma var, halk desteği var, bayraklar açılmış... durup koçu mu düşünür la millet.

komplo arayabilirsin, eylemlerin tasarlandığını, planlı olduğunu söylersin. düşünülebilir, tartışılabilir ama öyle bir ortamda insanlar neden koça sığındı, neden koça laf söylenmedi söylemlerin en ufak bir manası yok.
Sen hiç merak etme bunları, biz sorgulamayı gayet iyi biliriz. Eylemlerin insanlık dışı müdahale olmasaydı büyümeyeceğini hatırlatıyor, o ilaçların gökten inmediğini söylüyorum. Tayyipe o ağır dili de onlar mı kullandırdı. Oraya gelmiş olsaydın eğer, belli aralıklarla yayınlanan ihtiyaç listesinden haberin olurdu. Her gidişimizde o listelere bakıp listedeki ilaçları bizler getirdik. Elimiz boş gitmiyorduk, yiyecek de getirip ordaki büfelere bırakıyorduk.

Ayrıca koç otelini açtı çünkü eylemi desteklemek için kendince sebepleri vardı. Bunlar önemli değil, teşekkür eder geçeriz. Orayı dışarıdan izleyen birisi olduğun belli, keşke birkeç gün gelip insanlar napıyor diye bakınsaydın.
bu eylemlerde sürekli bir günah keçisi arandı.

koç ailesi, faiz lobisi, dış mihraklar...ben eylemlerin hala dinmediği bir yerde oturuyorum. emin olun insanları sokaklara kimse indirmedi. nasıl yaşayacağımızı bize dikte etmeye çalışan, istediği insan modelini bu topluma dayatmaya çalışan, iki tane eylemciye tahammül edemeyen bir zihniyeteydi bu tepki.

bırakın bu komplo teorilerini de dünyaya dönün.
Koçumun solcusu denilen bu kesimde öyle bir mantık var ki varlıklı birine selam versen en azılı işçi dükmanı kapitalist ilan eder.e şimdi gördük soruyoruz ne ayak?
her şeyin altında bir şey var, bir güç, bir tetikleyici, yönlendirici var ama akp sütten çıkmış ak kaşık. bütün kirli oyunları bozmak için, var gücüyle savaşıyor adamlar. he.
algıya bağlanabilecek bir düşünsel aymazlığın ürünü olan yakıştırmadır.

hani "tayyip'in müslümanı" olunca kişi, dünyanın hemen her coğrafyasında uzun yıllardır varlığını bir şekilde sürdürmekte olan ve belki yazıldığı gibi yaşanmayacağı bilinmesine rağmen uğruna şarkılar söylenen bir sosyal planlama için de "bilmemkimin bilmemnesi" yakıştırması yapabiliyor.

şimdi işin, detayına girmek gerekirse şayet "koç" ve benzeri aileler bu ülkenin öteden beri hep "kallavi" aileleri olarak varlıklarını sürdürmüş ve bir şekilde ülke genelinde de belli imtiyazları, sonuna kadar kullanmışlardır. tek başlarına değillerdir, ayrı mesele. oraya girersek yaşı büyük olan abilerimizin, körelmiş kalpleri harekete geçer; gerek yok bence iyiler bu halleriyle.

şimdi kişi, birazcık olsun terminoloji bilgisine sahip olsa idi şayet zaten böyle saçma bir yakıştırmayı yaparken altını iki yarım cümleden fazlasıyla doldururdu. üzgünüm, gerçek olan budur; alınmaca yok abicim.

bilindiği üzere sosyolojinin babası olarak kabul edilen adamlardan bir tanesi şu dünya çapında "çok satan" metninde şöyle diyor "her yönetim, kendi burjuvasını oluşturur" yani bu ne demek? bugün, çalık holding de yıllardır pazardaki faaliyetlerini sürdüren "koç" ile aynı ihalelere teklif verebilir hale gelmişse şayet; kelepir fiyattan ve veresiye alabildiği liman sayesindedir(birazcık araştırma yapman gerekecek burada).

ve bu da bir yerde gene "solcu" dediğin ve bu şekilde aşağıladığını düşündüğün kimselerin, gayet iyi bildikleri bir hadisedir; darısı bilmeyenlerinin başına.

tekrar konumuza dönecek olursak şayet; eylemleri sadece solculara maletmek gibi bir çıkmazı açıklamak için terminolojiden bihaber olmak dahi yeterli ve geçerli bir sebep gibi görünmüyor bana. daha çok beynin, düşünsel faaliyetlerini kaybetmesine bağlanabilir, uzman görüşü bu konuda bana göre önemlidir.

gezi parkı olaylarında solcular yoktu demiyorum, çarpıtma çabana bir engel olarak bunu peşinen belirteyim. o eylemlerde, mhp tabanından da pek çok kişi vardı devlet başganın "şu andan itibaren ocak dışısın" tehdidine aldırmaksızın. he size göre "kurmaca" olduğu aşikâr olsa da orada gerçekten geçmiş yıllarda ak parti'ye oy vermiş onlarca, yüzlerce insan da vardı. he belki yarın gidip gene ak parti'ye oy verecekler şahsi yaşantılarındaki etkileri ve ticari bağlantıları sebebiyle. belki de "mış gibi yapmak" dediğimiz eyleme imza atacaklar ve refah partisinin günümüzdeki devamı niteliğindeki saadet partisi'ne oylarını verecek ama arkadaş çevrelerinde "ak parti seçmeni" rolüne bürünecekler, ayrı mesele gene. bu konuda siyaset bilgisi sınırlı bir adama uzun izahatlarda bulunmak, haddim ve tahammülüm için biraz fazla gelir sanıyorum.

şimdi konuyu toparlamak gerekirse kısaca;

koç ailesi bu eylemleri desteklemiş olsa dahi,
eylemlere katılan solcular bu destekten yararlanmış olsa dahi,

bana kalırsa bir ülkede "ben herkesin başbakanıyım" diyen bir adamın çıkıp da bu aileyi ve türkiye'nin belki de en köklü grup şirketini hedef gösterme çabası, dişlerini sıkarak hesaplaşma kelamları etmesi emin ol daha gariptir. dünyada bir örneği yoktur bunun, araştırınız gene güzel abileri, sonuçlarını pek sevmezsiniz ama gene de azıcık gayreti hakediyor bence.

ve daha garip olanı da özdemir sabancı suikasti ile koç ailesi arasında dolaylı yoldan bağlantı kuracak kadar ileri derecede şizofren olmaktır ama başbakanda gördüğümüz kadarıyla "henüz" yok böyle bir durum.

he belirtmeden geçemeyeceğim göt kılı olmaktan kaynaklı bir eğri-büğrülük mevcut bu nitelemede. zira sadece solcuların eylemi değildir sokaklardaki.
güncel Önemli Başlıklar