bugün

2009 tarihli The Boat That Rocked, korsan radyoların 1960 larda BBC ye, bir diğer anlamda devlet destekli geleneksel ingiliz tutuculuğuna karşı verdiği mücadeleden yarı-kurgusal bir görüntü aktarır. ingiltere açıklarındaki uluslararası sularda seyreden bir gemiden yayın yapan Radio Rock insanlara, cazdan başka müziğe geçit vermeyen, dinleyicilerini sıkıntıdan öldürmeye meyilli BBC radyosunun veremediği bir şey vermektedir: pop müzik ve rock n roll. Radio Rock sayesinde özgürlüğün tadına varmaktadır gençler. Bu da benzer çoğu durumda olduğu gibi devlet büyüklerini rahatsız etmektedir. Özgür düşünen gençler statükoyu ayakta tutan alışkanlıkları, gelenekleri ve ahlaki normları sorgulama yetisine sahip bireyler olarak geleceğe yönelik tehdit teşkil etmektedirler onlara göre. Böylelikle halihazırda kanunsuz bir şey yapıyor olmasalar da devlet Radio Rock ın sesini tamamen kısmanın yolunu bulması için bir bakanını görevlendirir. Bir süre sonra bir punduna uydurulur ve yayın yapmaları kanunen yasak ilan edilir. Radio Rock susmuştur ama hala çalınan bir ses vardır kulaklara: yaklaşan devrimin ayak sesleri.

The Boat That Rocked filminin öyküsü 1964 yılında Ronan O Rahilly tarafından kurulan Radio Caroline den esinlenmektedir. Off-shore radyo fikrini hayata geçirirken o Rahilly nin aklında yalnızca BBC tekelini kırmak yoktu. Sponsorluk adı altında neredeyse Avrupa daki tüm radyoları domine edip bu radyolarda yalnızca istedikleri şarkıların çalınmasını sağlayan büyük plak şirketlerini de bu şekilde alt etmeyi planlıyordu. Böylece kendi keşfettiği yeteneklerin şarkılarını kamuoyuna duyurabilecekti.

o Rahilly işe Hollanda dan MV Fredericia adlı 702 tonluk yolcu gemisini satın alarak başladı. Sonra gemiyi kendi memleketi olan irlanda ya götürüp gerekli radyo ekipmanlarıyla donattı. Çok sevdiği Başkan Kennedy nin kızının adını verdiği Radio Caroline in yayınına Paskalya da (martın sonu) başlamasıda anlamlıydı çünkü O Rahilly nin dedesi irlandalı Cumhuriyetçiler in 1916da ingilizler e karşı çıkardığı isyanın (Eastern Rising) elebaşlarından biriydi. Hatta William Butler Yeats in The O Rahilly adlı bir şiiri bile mevcut. Açılır açılmaz 5 milyon dinleyiciye ulaşan Radio Caroline yeni ingiltere de bir dönemin başladığının ilk habercisidir.

ilerleyen yıllarda devlet çıkarttığı yeni kanunlarla korsan radyoları kapatmanın bir yolunu bulmuş olsa da, değişimin kaçınılmaz olduğunu anlayan BBC radyosu yeniden yapılanır. Yeniden yapılanmanın ardından sayısı artan müzik kanallarına eskiden korsan radyolarda çalışan elemanlar da alınır. 70 li yıllarda Fransa da lise öğrencileri bile özgür radyolara izin verilmesi için ayaklanırlar. Carbone 14 gibi ilk bağımsız radyolar ancak 80 lerin başında kurulacaktır.