bugün

Bir ülke ulusal parasının, döviz piyasasında serbestçe alınıp satılabilmesi, başka bir ülke parasına dönüştürülebilmesi, ulusal paranın ülkeye giriş ve çıkışlarının serbest olması özelliğidir.
altın para sisteminde banknotun altına serbestçe dönüştürülmesi işlemine verilen isim.
Ulusal paranın, dış ticaret ihtiyaçlarının karşılanmasında, resmi bir rakamın ya da yasanın iznine gerek kalmaksızın bir başka bir ulusal paraya dönüştürülmesi ve uluslararası değişim aracı olarak kulanılabilmesidir.
Bir ülke parasının resmi denetime bağlı olmaksızın ve herhangi bir sınırlama getirilmeden diğer ülke paralarına veya altın ve gümüşe serbestçe çevrilmesi, değiştirilebilirlik, çevrilebilirlik. Konvertibilite, bir ülke parasının "milli" olmasını ve borsa dalgalanmaları sırasında ayakta kalma yeteneğini ifade eder.
http://www.ekonomist.com....hp/es.dict/konvertibilite
ingilizcedeki "convert = dönüştürmek" fiilinden gelmektedir.
ulusal paranın konvertibil olması çok önemlidir. parası konvertibil olan bir ülke, ithalatını para basarak finanse edebilmektedir. ama bunun da bir sınırı vardır. fazla para basmak enflasyona neden olur.

türk lirasını konvertibil yapmak için zamanında imf' ye başvurulmuştur. imf' nin konvertibilite şartları şekil şartlarıdır ve aynı meblağdaki ulusal paranın herbirinin diğerinden hiçbir özellik bakımından farklı olmaması koşulunu aramaktadır. türk lirasının başvurusu kabul edilmiştir fakat ulusal piyasalarda işlem görmediğinden türk lirası sadece kağıt üzerinde konvertibil bir para olarak kalmıştır.

ulusal paranın konvertibil para olabilmesi için güçlü olması ve uluslararası piyasalarda işlem görmesi gerekmektedir. bunun da koşulu dış ticarette söz sahibi olmadan geçer...

avrupa birliğinin euro' ya geçme sebeplerinden biridir konvertibilite. parası konvertibil olmayan ülkelere para basarak ithalatı finanse etme imkanı sağlamaktadır bu. parası güçlü olan ve konvertibil olan ingiltere ise kendi parasını muhafaza etmiştir.

sonuç olarak ulusal para konvertibil değilse ithalatı finanse etmek için döviz bulmak gerekmektedir. bunun için de bir şeyler satmak, yüksek faizle ülkeye sıcak para çekmek gibi şıklar geriye kalmaktadır. ondandır ki amerika ile cari açığımızın milli gelire oranı aynı iken, cari açık bizim için tehlike iken amerika için değildir...
Ulusal paranın, dış ticaret gereksinimlerinin karşılanmasında, resmi bir rakamın ya da yasanın iznine gerek kalmaksızın bir başka bir ulusal paraya dönüştürülmesi ve uluslararası mübadele aracı olarak kulanılabilmesidir.
paranın uluslararasılaşması. bir ülkenin parasının resmi döviz piyasasında diğer ülke paralarıyla serbestçe değiştirilebilmesi. uluslararası düzeyde talep edilebilirlik, istikrarlı bir değere sahip olma ve uluslararası ticaretin finansmanında bir ödeme aracı alarak kabul edil­me, konvertibilitenin gerek şartlarındandır. konvertibilite için gerekli özelliklere sahip paraya kovertifol para; hiç bir kısıt­lamaya tabi olmayan konvertibiliteye tam kovertibillte; belir­li koşullara tabi konvertibiliteye de sınırlı konvertibilite denir.
bir roman havası. sözleri şudur:
''kopuyoruz.
yağmur yağar seller akar roman kızı camdan bakar.
yağmur yağar seller akar benim kızanım camdan bakar.
çiçeğini satar satar falıma da bakar bakar kalayını yapar romanım (x2).
konvertibilite arkanda fizibilite sosyeteye girdik de konfigürabilite (x2).
o responsibilite leasing distraktibilite holding infektibilite şirketler rantabilite (x2).
çalışırız çabalarız göbekleri biz atarız.
çalışırız çabalarız göbecikleri biz atarız.
kariyeri yapar yapar çocuk da yapar yapar çok asiliz biz romanız (x2).
konvertibilite arkanda fizibilite sosyeteye girdik de konfigürabilite (x2).
o responsibilite leasing distraktibilite holding infektibilite şirketler rantabilite (x2).
konvertibilite arkanda fizibilite sosyeteye girdik de konfigürabilite (x4).
konvertibilite profitabilite.''
bu arada düzeltme prosesini ben yaptım. tekrar düzeltmeye gerek kalmadı.