bütün gün dışarılarda gezdikten, facebook listesine, telefon rehberine baktıktan sonra, içerisinde bulunduğun durumu anlatabileceğin ya da anlatmak isteyebileceğin kimsenin olmadığını farketmek.
insanı dayanılmaz bir yalnızlık hissine iter. paylaşacağın kimse yoktur anılarını, kafan darmadağın olur. yaşam boyunca en iyi okulu bitirmeyi ve çok paran olmasını düşlemişsindir. fakat o an farkedersin bunların ne kadar ataerkil işler olduğunu, ne denli boş olduğunu. karanlıkta tek başına yürüdüğün, götünden uydurduğun tespitleri paylaşamadığın an.
aylardır yaşanan bir olaydır, biri yazsındır artık biri arasın sorsun biri var olduğunu sevildiğini göstersin dedirten olaydır.
Bazen hayattaki en sıkkınlık verici seydir ya bi kere kendini yalniz hissedersin telefonu eline aldiginda mesaj atacak ariyacak kimsenin olmamasi telefon rehberinde kayitli olan birkac kisinin de sadece tanidigin ama hic yakin olmadigin insanlar olmasi hayatta cidden yakin kimsenin olmamasi , telefonun calmamasi sana mesaj atanin sadece operatorun olmasi sana sevildigini hatirlatacak kimsenin olmamasi en kotusude derdini soylicegin bir "dost" bulamamak... Iste ondan sonra I m the man who walks alone havalarinda takilmaya calisiyosun ama nereye kadar bir sure sonra etrafindakiler batmaya basliyor ya herkes birisiyle konusuyo gorusuyor ama sen yok abi hicbiseyin yok ya hayatta tek basina oldugunu hissediyosun bildigin ama en guzel seylerinden biride kimseden medet ummamayi ogreniyosun en azindan bu kismi guzel be
Yalnızlığın danişkasıdır.

Kalabalıklar içinde yalnız kalmaktır. Utanmaktır, korkmaktır.
Sözlüğe sarmakla sonuçlanıcak durumdur.
gelin konuşalım. tatil taile gitmediğin zaman çok sıkıcı oluyor.
sıkıldıysanız sorun değil; konuşuruz.

dert de dinlerim elbet.
herkesin çok mühim işleri var, herkes çok meşgul
kimse kimsenin umurunda değil. mevzunun özeti budur dediğim başlık.
Fazla abartmayın sonra yapışıp kalınca keşke hiç olmasa diyorsunuz.
Fuzuli'nin dediği gibi;
'' Dert çok, hemdert yok. ''
çoğu zaman, boş konuşan kişiden iyidir.

eskiden anlatırdım sonra baktım yok anlaşılmıyor, giderek azaldı konuşmalar.
Felaket senaryolArı kurarken kimseyle konuşmak istemem.
bu felaketler çoğu Zaman gerçekleşir mi peki:
-hayır... ama yine de senaryo kurmak güzel, hayal gücünüz genişliyor.
en memnun olduğum durumdur. kendi kendim ile daha iyi anlaşıyorum.
Konuşacak birileri her zaman vardır, ama herkesle her şey konuşulmaz.
Yalnızlık alametidir.
aslında varolsada olmayandır.

öyle bir yalnızlık işte.
Kız arkadaş yokluğu çekiyorum resmen.gerçekten düzenli bi arkadaş sevgili guvenilir bi el gerekli.
insanlardan edindigi deneyimler (çoğunluğu kiși menfaatleri sonucu edindiği darbeler) sonucu anlașılmayacağını fark eden kișidir. Yapmacık insanlarla takılıp mutlu görünmek yerine buna harcayacağı enerjiyi kendince uğrașlarla harcar ki en iyisini yapar. Buradan insanların ben— dedirtir.
ya da kimselerle konuşacak kadar cesur olamamak. işte bütün mesele bu.
Bunun nesine kötü diyorsunuz anlamıyorum. Bundan iyi fırsat mı var? kendinizi geliştirin. gidin bir iki dil fazladan öğrenin. okumak isteyip de okuyamadığınız kitapları bitirin. odanızın dekorasyonunu değiştirin. seyahat edin. Stanley kubrick tarzı yöntmenlerin filmlerini hayranlıkla izleyin. araştırın. yeni şeyler öğrenin. farkındalığı yakalayabilirseniz Bu çok iyi bir fırsat olabilir.
Gelin konuşalım.
konuşsan neler çıkacak aslında ama susmaya mecbur kalıyorsun.
kötü bir arkadaş, kaba bir insan, suratsız bir yolgeçen olduğunuz gerçeğinin size bir şafak vakti doğuşudur.

keşke kediler konuşabilse diyor insan bazen.
Bana sorarsanız bu durum git gide daha güzel bir hal alıyor. Küçük sarı bir şeytan icadım var. Kaskı takıp ona bindikten sonra kimseye ihtiyaç duyulmuyor zaten.