kişinin yaşlandığını anladığı an

erkek açısından cinsellikte, misyoner pozisyonundan jokey pozisyonuna zorunlu terfi.

Otobüste yer verildiği zamandır.

bizim zamanımızda diye cümleler kurulmaya başlandığını farkettiğiniz anlar.

doğduğun güne girerken telefonu kapatıp uyumaktır.

yüksek sesten, gürültüden başının ağrımaya başladığı, daha az hareket etmek istediğin zaman, saçlarda gözle görünür bir değişim olduğunda, artık deneme yanılma yapamam birşeye karar vermek zorundayım dediğinde, sorum sorumluluk her yerinden aktığı an.

defekasyon sonrası oluşan yoğun kokular yada hastanede refakatçi olarak geçirdiğiniz bir gece..

üniversiteyi bitirip bir kurumda işe başladığı ve artık cuma geceleri dışarı çıkamadığı an.*

ihtiyacı* olmadığı halde banyo yapmak.

bu başlık altında sayılan belirtilerin kendindede mevcut olduğunu farkettiğin an.
(bkz: şu an)

Koy *öte gitsin tavırlarının ehlileştiğini farkettiği andır.

abla diye seslenilmesi beklenirken , "teyze " ile karşılaşma anıdır.

biri; "80'liyim, 90'lıyım" dediğinde şaşırmak; "ulan, 80-90 daha dün gibi, bir mantık hatası var." diye düşünürken, aslında 80'lerin 90'ların üzerinden 20-30 yıl geçmiş olduğunu fark etmek.

"hiç yaşını göstermiyorsun, daha gençsin sen" şeklinde sözler duymak.

önceleri 16-22 yaş arasındaki kızları çekici bulurken artık tüm kadın, kız, dişi vs çekici bulduğun andır.

hayallerden, yapılacaklardan daha çok anıların aklı meşgul ettiği zamandır.

bir erkeğin liseli kızlara ilgi duymaya başladığı an.

edit: neden eksiliyorsun be arkadaş. biliyorum ki sende bendensin inkara gerek yok.

ohaa 23 olmuşum diyerek farkedilen durumdur. buhrandır , bi hüzün çöker , örnekler getirilir akla; herkes evleniyo lan.osman nişanlanmış, fatma okulu bitirmiş evlenmiş çocuğu bile olmuş vs.

her neyse; aynı tadı vermiyor olması.

(bkz: hangi kişi)
bazıları anlayamaz bile yaşlandığını.*

annenin size evlenmeniz için kız baktığını size söylediği andır. "ben okadar büyüdüm mü" ya diye sorarsınız kendinize. sırf üniversite bittiği için gözünü size dikmiş torun istiyorum demeyi bekliyordur.

arkadaşının çocuğu sana amca dediği an bitmişsindir.

kendisinden çok çevrede gözlemlediklerinden anlıyor insan yaşlandığını. misal lise bitmiş, sen boş boş hala üniversite okuyorum ayaklarında dolaşıyorsun ortalarda. bir gün yolda ortaokuldan bir arkadaşınla karşılaşıyorsun, o evlenmiş okuldan sonra, bir çocuğun elinden tutmuş, diğeri karnında. kafayı çekmiş gibi kendine gelemiyorsun bir süre. ondan sonra liseden bir arkadaşının düğün davetiyesi geliyor, diğerinin kocaya kaçtığının haberi...

üniversitede de anlamıyor insan büyüdüğünü. yalnız çevrede hep okul biter bitmez evlenmeye hazırlanan arkadaşlar oluyor. lan diyorum, durun daha küçüğüz biz, hala annemi özledim diye ağlıyorum ben, ne oluyoruz kaçıyor mu evlilik? küçül de cebime gir eşek kadarsın diyorlar.

doğduğu günü dün gibi hatırladığım, kucağıma alıp sonra tutamayıp kafası üstü yere düşürdüğüm kardeşim üniversiteye başlıyor. gerizekalı olacak diye çok korkmuştum ama olmadı. neyse, benim kendimden haberim yokken etrafımdaki herkes büyüdü, sümüklü arkadaşlarım öğretmen oldu, aşık oldu, evlendi, çocuk doğurdu, hastalandı, öldü... ben aynıyım sanki ya.

lise tayfası buluştuk bugün.sınıftakileri neler yaptıklarını konuşuyoduk evet sözlük biraz dedikodu yaptık tamam.işte o an bir sessizlik oldu arkadaşlardan biri 'kaç yıl oldu yaa biz mezun olalı liseden?' sorusunu yöneltti.hepimiz şöyle bi düşündük sahi kaç sene olmuş ki diye işte o an yaşlanıyoruz lan biz dedim kendi kendime.evet sözlük yaşlanıyoruz.

liseye giden bir gencin saati sormak için amca bakarmısın dediği andır...

20 li yaşlardaki kızların sana abi diye hitap etmesi,acı verir insana.

bayramlarda sakız alırsn diye verilen az miktarda paranın yerine bu kafa çekmek için bol miktarda para verilmesi.