bugün

insanı gereksiz yere yoran, keyifli bir şekilde dolaştığı ortamdan soğutan, bunaltan tezgahtardır.

-ne aramıştınız?
--bilmem, satılık mı bunlar?
Her türlü saçma cevaba kendisi kaşınmış tezgahtardır.

+Ne aramıştınız?
-2. el oto var mı?
-ne aramıştınız?
-ya bu tişörtün S si küçük geldi de, M beden var mı acaba?
-ne aramıştınız?
+beni bırak da sen belanı arıyosun bu soruyu sorarak
+ne arıcam kitap almaya geldim lan
-he tamam.
- böyle ohumalıh, kabı olan.
kitap alma hevesimi kıran tezgahtardır.
+ ne aramıştınız?
- aramadığım yer kalmıyor seni sabahtan yatana kadar
+ ııı anladım.
-kitapçıda ne aramıştınız?
+kitap alacaktım. ya nereye gideydim tarrağm?
kitapçıda değil kırtasiyede çalışması gereken kişidir.

biri bu tip adamlara anlatmalı. güzel tezgahtar kardeşim orası bir kitapçı ve ben gezerek, arka fonda çalanmüzik eşliğinde, kitapların arkalarını, iç sayfalarını inceleyerek kitap almak istiyorum. ne diye direk atlıyorsun?

bu yüzden d&r ve inkılap'ı seviyoruz. böyleleri olmadığı için.
+ne aramıştınız?
-okumalık kitap *
yavşaktır afedersin. bi git de bakınalım ama dimi yahu!
+ ne aramıştınız?
- simyacı.
+ simya satmıyoruz biz kitap satıyoruz abi.
- hönk!?!?!?!?
-kaybolan yıllarım?!
bir arkadaşa bakıp çıkacağım diye cevap verilesi şahıs.
akla recep ivedik laflarını akla getiren soru.
- kitap. okumalık.
hadi bu soru neyse de cevap alamamanin ardindan bestseller olmus ucmali kacmali bol atraksiyonlu vampirli isirmali kemirmeli yahut sihirli büyülü kitaplardan birini burnuma dayiyorsa musteri kaybedecek olan tezgahtardir.
giyim dükkanlarında nasıl bir şey arıyordunuz efendim diyen şahıslardan daha çekilmez olanıdır ya bi bırak istediğim kitaba ben bakayım yahu.
kitabevine her gelen kişinin alacağı kitabı bilerek gelmediği düşünüldüğünde normal karşılanması gereken tavırdır. Yalnız soru "ne aramıştınız" yerine "özellikle aradığınız bir kitap varsa yardımcı olabilirim." diyerek cümleye dönüştürülebilir. Zira kimisi kitabın ya da yazarın adını unutur ve sormaya utanır, kimi kitap alacaktır ama ne alacağını bilemez yani yardımcı olunabilir, kimi kitabı bilir kendi bulmak ister ama bulamaz zaten bu tip müşteriye hemen sormamak, bir süre beklemek gerekir, kimi "kitap almak istiyorum ama ne olacağını bilemiyorum." der o zaman sevdiği tür sorulur.
içeri girer girmez müşteriye yapışan gereksiz insandır kendileri.
o an kitapçıya girdiğinizde raflara doğru giderken kapıldığınız büyünün bozulduğu andır. bulunduğunuz yerin ne kadar ticari olduğunu anlayıp kitaplarla aranızda engeller olduğunu hissedersiniz.
t:tezgahtar m:müşteri

t:ne aramıştınız?
m:acılı adana ama kelle paça da içmiyorum çoktandır, mevcut mudur?
t:error 404 not found page.
m: f5 yap belki geçer.
aslında nasıl bir kitap aramıştınız tarzında bir soru içeriği olarak yöneltmiştir.
kitapçıdan soğumaya neden olan tezgahtar tipidir. kitap satıyorsun elma armut değil mübarek, okuyacak bakacak karıştıracak belki 1 saat kalacak 2 kitap alıp çıkacak belki almayacak... kitapçılık buna uygun zemini oluşturmayı gerektirir.
bir klişedir.
-ne aramıştın yeğenim?
-arpa var mı abi?!?
-yok da sefiller var o işini görür mü?
rastlanıldığında, bi s.ktirip gider misiniz denilerek huzur bulunur.