bugün

öğrencinin rahat yaşayabilmesinden değil, öğrencinin çokluğundan öğrenci kenti olmuş şehirlerin, balık istifi otobüs ve minibüslerinde duyulur bu sözler.
genç erkek oturmaktadır, bir hatun biner elinde kilosunca kitaplarla. genç yer verse yanında bey amca yanına karşı cins oturmasından rahatsız olacak. yardım etmese olmayacak. alternatif sözdür bu.

bazen umutlarda yok değil hani;
kayahanın bizimkisi bir aşk hikayesi şarkısındaki gibi düşen kitapları toplarken göz göze gelip aşık olmayı hayal eden bünyelerin de ön sözüdür.
bu aşamada da kitaplar el değiştirirken ellerin teması ve ardından bir aşk kıvılcımının parlaması...
elbette yok öyle birşey

bize denk gelen hep yaşlı hanım teyzeler.
(bkz: pazar posetlerinizi tutabilirim isterseniz teyze)
(bkz: ne munasebet)
yaşlılara yer verilmesinin akabininde bir minnet duygusu olarak

(bkz: allah razı olsun kızım ver elindekileri tutayım)
iyi niyetli insanların sözüdür bu. otobüs tıklım tıklımdır binersiniz kitaplarla ayakta durmanız çok zordur ve genelde karşı cinsten biri bu sözü söyler. ''hayır teşekkür ederim'' desen kabalık, ''evet'' desen o da ayrı dert...
verirsen kitapların unutulması muhtemel durum.
60 yaşındaki amcam da ayakta dikilmektedir. bir elinde 5 litrelik yağ tenekesi diğer elinde de patates, soğan, elma vs vardır.

eleman : kitaplarınızı tutabilirim isterseniz?
bayan : tabi buyrun.
bayan : eşyalarınızı tutayım isterseniz amca.
amca : sağolasın evladım, buyur.
amca : kitaplarını tutayım istersen evladım.
eleman : tabi amca sağolasın.
şöför : buyur amca gel otur istersen.

oha artık...
eğer bu hareket benim sevgilime yapılıyorsa " gel bak bunu tut " diyerek cevap vermek istiyorum.