bugün

şu dünyayı tanrı yarattıysa, onun yerinde olmak istemem doğrusu. çünkü dünyanın sefaleti yüreğimi parçalar. yaratıcı bir ruh düşünülürse, yarattığı şeyi göstererek ona şöyle bağırmak hakkımızdır;

bunca mutsuzluğu ve bu üzüntüyü ortaya çıkarmak uğruna, hiçliğin sessizliğini ve kıpırdamazlığını bozmaya nasıl kalkıştın?

arthur schopenhauer - aforizmalar
gülümsüyorsun bana . çok güzel gülümsüyorsun bana !
sen belki adima, sevdigim kadin icin bir dogum gunu tebligati iletemiyorsun ama,

ben yinede gonlumden bir sevgi guvercini ucuruyorum onun icin, zalim postaci

nice mutlu yillar onun olsun, tanridan dilegim,

gunu gelince kendim veririm bu dilekceyi ona ve hep, beraber kutlariz bu mutlu gunu ve gunleri....

cahıde -
Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan, ''Tanıştığıma memnun oldum'' demek beni öldürüyor. Ama hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız.

çavdar tarlasında çocuklar
aşk zahmetli olabilir. hatta uygunsuz olabilir. tehlikeli olabilir. yapmayı hayal edemeyeceğimiz şeyleri yaptırır bize. ama yanlış mıdır? bu sonumuzun nasıl olacağına göre değişir değil mi?
başkaldırı, haklarının bilincine varmış, bilinçli kişinin işidir.
albert camus- başkaldıran insan
görsel
"bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar."

Halil Cibran - Ermiş
Unutma, hayran olarak taklit ettiğin Avrupalıların umurunda bile değilsin sen...

Kar-orhan pamuk
Kendimize dost seçeceğiz. 
En iyilerini seçmek istiyoruz, 
ama nerede bulacağız o dostları? 
Kaç kişiyi tanıyoruz? 
Her istediğimizle tanışabilir miyiz?

bu ülke/ Cemil Meriç.
yaşamımızın her anında ne kadar çok eşyanın olduğunu ancak yeni bir eve taşınırken fark ediyoruz.

hayvanlardan tanrılara sapiens - yuval noah harari
görsel
"karşındakini yalnız varlığınla kurtarabilirsin, başka hiçbir şeyin yararı yoktur."
Dünyada gördüğünüz her türlü haksızlık, bizim adam olamamamızdan kaynaklanmaktadır; bunun suçluluk duygusunu hissetmenizi istiyorum…
Ve âdeta bir film seyrederken, birkaç dakikalığına oradaki hâdiseden müteessir olup, aradan üç gün geçince horul horul uyumaya başlayan insanlar değil…
Kuru kuru karşı çıkmalar da değil…
Dikkat ediyor musunuz bahisler nerelere geliyor..

s.mirzabeyoğlu /işkence ve filistin meselesi
eğer dayanamıyorsan terk-i diyar et ,aşkın çaresi ya tahammül ya sefer.

mustafa kutlu - tirende bir keman
artık yaşamak istemiyorum Olric. onların istediği gibi yaşamak istemiyorum. başım dönüyor Olric. sabahtan beri hiçbir şey yemediniz efendimiz. şimdi de içiyorsunuz. onlar da içiyor Olric. karşılarında oturan kızlara bir şeyler anlatıyorlar. ben anlatmak, filan falan demek istemiyorum. sonum geldi Olric. kendime yeni bir ön söz yazmak istiyorum. yeni bir dil yaratmak istiyorum. beni kendime anlatacak bir dil. çok denediler, efendimiz. Allah'tan, ne denediklerini bilmiyorum, Olric. hiçbir geleneğin mirasçısı değilim. olmaz, diyorlar isyan ediyorum. az gelişmiş bir ülkenin fakir bir kültür mirası olurmuş. bu mirası reddediyorum Olric. ben Karagöz falan değilim. herkes birikmiş bizi seyrediyor. dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. acı çekiyoruz.

Oğuz Atay- Tutunamayanlar.
görsel
Melankolik.
" Yükümüz ağır, sorumluluk duygumuz zayıf. "

bir değirmendir bu dünya - Cahit Zarifoğlu
(bkz: dinle küçük adam)

küçük büyük adamlar, seni bir simgeye feda ettiler, sense onları seni yönetecek yerlere getirip koydun. efendilerini, sen kendin getirdin bulundukları yere; bütün maskelerini indirmiş olmalarına karşın -ya da daha doğrusu maskeleri indirmeleri nedeniyle- onları besleyen sensin. yalan mı, kaç kez söylediler: "hiçbir sorumluluğu olmayan önemsiz, aşağılık bir varlıksın sen ve böyle kalacaksın." demediler mi? sense onlara "kurtarıcılar" diyorsun: "yeni kurtarıcılar" ve bağırıyorsun: "heil heil!" "viva viva!" "yaşşa yaşşaa!"

işte bu yüzden senden korkuyorum küçük adam, çok korkuyorum. çünkü insanlığın geleceği senin elinde. senden korkuyorum, çünkü kendinden kaçtığın gibi dünyada hiçbir şeyden kaçmıyorsun. evet, sen, kendinden kaçıyorsun küçük adam. hastasın sen, çok hastasın küçük adam. bu senin suçun değil. ama paçanı bu hastalıktan kurtarmak senin görevin, senin sorumluluğun. baskıya göz yummasaydın ve birkaç kez de etkin bir biçimde baskıyı desteklemeseydin seni ezenleri çoktan silkip atardın. senin şu kadarcık özsaygın olsaydı, günlük yaşamında kendine azıcık saygılı davransaydın, yaşamın sensiz bir saatçik bile sürmeyeceğini azıcık sezseydin, dünyadaki hiçbir polis gücü seni ezecek kadar güçlü olamazdı. "kurtarıcın" sana bunu söyledi mi? hayır. sana "dünya proleteri" dedi, ama (anayurdun onurundan değil) kendi yaşamından ve onurundan senin, yalnızca senin sorumlu olduğunu söylemedi hiç.
öyle popoya böyle pipi.
(bkz: cephe almak)
insan, son sayfasına kadar ne olacağı bilinmeyen bir roman gibidir. başka türlü olsaydı, okunmaya değmezdi.

yevgeni zamyatin - biz.
görsel

Ali lidar/ z raporu- gecikmiş bir borç
Evrendeki en bol elementin, hidrojen ile helyumun, aynı zamanda en hafif iki element olması her şeyi açıklıyor zaten. Böyle hafif bir evrende anlam ne arasın? Anlam ağırdır… Dibe çöker. Falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar.

Barış Bıçakçı / Sinek Isırıklarının Müellifi
"insan her şeyini kaybederse, elindeki son şeyi kaybetmemek için umarsızca mücadele eder."

amok koşucusu / zweig
" Böylece hayatımın ilk yarısını bir başkası olmak istediğim için kendim olamadan, ikinci yarısını da kendim olamadığım yıllar için pişman olduğum için bir başkası olarak geçirecektim. "

kara kitap.
güncel Önemli Başlıklar