bugün

birisi için akıyorsa yazıktır. sizi ağlatıyorsa o kişiden ne hayır gelir...
kalbe akar.
gerçek gözyaşlarıdır. *
bazen yanaklarda görülmeyen göz yaşlarıdır.
bu şekilde gülerken bile ağlamak mümkündür.
beyinden başlar kalbe akar.
hergün olduğu gibi yine giydirdin kefeni çıplak vücuduma, sevmek eğer acı çekmekse ben sevmekten ölüyorum acıyı ise sen düşün. bir gülüşünle avunuyor pesimist kalbim aldandığımı anladığımda tekrar dökülür görmediğin gözyaşlarım. içimde biriktirdiğin bu üzüntüye artık dizgin vurmam, seni görmemem gerek işte o zaman dinecek kimsenin görmediği gözyaşlarım...
"ağladığımı gör diye ağlamıyorum, ağladığım için ağladığımı görüyorsun."* felsefesinden yola çıkarak ağlayan adamın gözyaşlarıdır.
yastık görür.
ağlama sebebinin kimseye söylenemeyecek kadar özel olduğu zamanlarda akıtılan göz yaşlarıdır. genelde geceleri yorgan altına sinerek yapılır. kendinle başbaşa, geçmişinle yüzleşirsin ve pişman olursun neden yaptım ben bunu diye, nasıl sevdim onu diye. ve küfredersin kendine seni aldatan bir insanı hala unutamamış olduğun için, hala düşündüğün ve ona gözyaşı akıttığın için. o sevgili karısının yanında mışıl mışıl uyurken (öyle ümit edersin, diğer ihtimal kanı beynine sıçratır çünkü) sen yapayalnız bir halde onun için ağlamaktasındır. kimseye söyleyemezsin unutamadığını. unutmaya çabalarsın , olmaz, yapamazsın. alışırsın onunla yaşamaya, kimseye aşık olamazsın, en sonunda mantık evliliği yaparsın ve başkasının yatağında onun için gizlice gözyaşı dökmeye devam edersin...
körler okulunda öğretmen olarak çalışan şaziment in gözyaşlarıdır.
derinlerde bir yerde,her akıttığında aynı boşlukta birikir sanki. o birikir,sen bıkmazsın biriktirmekten. o anlar seni,sen ise bazen yalnız ona anlatabilirsin derdini...
sessiz gecelerde süzülür genelde gerek yatakta, gerek boş sokaklarda yürürken, ve bazende sahilde deniz ve rüzgarın eşliğinde. önemli olan ortalığın karanlık olmasıdır. karizmayı mi çizdireceksin oğlum? halbuki değmez mi herkes bilsin, duysun ve görsün o ağlamayan erkeklerin yanaklarından tıpır tıpır dökülen yaşları, o en içten başlayan, volkan gibi patlayan hıçkırıkları ama onların özelliği o zaten. onlar gösterişten uzak damlalardır. ve onlar bir anlik heyecan, sinir, vs. asabiyet bozukluklarından uzaktır. onlar kendileri gibidirler, saf ve berrak. En gercekleridir belki de.