bugün

Basarı kelimesini tartısan program, ancak anlamadıgım burda nihat dogan neyden bahsediyo bu bir, ikincisi hz isa hiristiyan değil bu iki, hz isa hicbir yerde sarın ve mavi gözlü tasfir edilmiyo bu üç. Alakasız alakasız konusuyo sonra islamcıyım diyor.
peygamberin hayatını tartışan türbanlı kız, nasıl da alternatif bir tip öyle. Metal zımbalı siyah deri ceket, koyu göz makyajı.. Peygamber efendimiz de klasik bir arap erkeğidir, o da çok eşlilik açısından uyarılmıştır vs. Tarzı açıklamalar yapmıştır.. Merakla izlemekteyiz..
insan bir şeyler açıklarken bu etken vardır .
bana göre sana göre değil diyerek açıklayabilirsin.
uludağ sözlük bitmiştir yersiz tespiti karşısında söyleyenin yüzüne osmanlı şamarı gibi inmiş bir cevaptır.
sözlüğün tartışmasız en güzel ve hoş yazarı konusunda ister istemez aklıma takılan konudur. bunun bir ölçüsü olmalı lakin nasıl ?
çoğu şeyin göreceli olduğu doğrudur. fakat kime göre neye göre, her zaman kurtarmaz paçayı .
göreceli bir kavramı belirtir.
çok bilmişlik taslayan kişilere çat diye söylenerek kıymetlilerinin üstüne oturtmaya yarayan söz. şu vakitlerde çok kullanıyorum haydi hayırlısı.
21. Yüzyılın en felsefi sorusu (yapı bakımından) ve cevabı. çok zekisiniz, çok rölativistsiniz ya. Deniz seviyesiyle yarışan iq seviyeleriyle, birkaç kelimeden oluşan kelime dağarcıkları ile her şeye "niyi giri kimi giri"

Ayrıca kime göre neyse de "neye göre" ne? Nesneyi de inisiyatif sahibi yaptınız.

Hepinizin iq.
Sana göre bana göre ile sonuçlanan bir kurtlar vadisi repliği.

(bkz: Aslan akbey-Polat Alemdar)
Bir anne sivrisinek, yavrularını gezmeye çıkarmış etrafı tanıtıyormuş. Anne sivrisinek ve yavruları, incecik bacaklarıyla incecik bir ağ ören çelimsiz bir hayvanla karşılaşmışlar. Anne sivrisinek, çok korkmuş yavrularını aceleyle oradan uzaklaştırmış. "Aman yavrularım" demiş. "Bu hayvandan uzak durun, onu gördüğünüz yerden uzaklaşın. Ördüğü ağa bir düşerseniz bir daha kurtulamazsınız, bu sizin sonunuz olur."
Az sonra ortalığı korkunç bir kükreme sesi sarmış ve kocaman bir hayvan çıkagelmiş. Sarı tüylü bir postu ve Yelesi olan bu hayvan, büyük ağzı ve sivri dişleriyle çok korkunç görünüyormuş ve bütün yavrular çok korkmuş. Kükreme seslerini duydukça iyice paniğe kapılıp oldukları yere büzüşmüşler. Anne sivrisinek, gülerek bütün yavruların başını okşamış.
"Yavrularım, canlarım." Demiş. "Korkmanıza da kaçmanıza da hiç gerek yok. Bu hayvanın adı aslandır. Onun bize hiçbir zararı dokunmaz. Çok iyi bir hayvandır."
Yavru sinekler, o gün küçük ve güçsüz görünen şeylerin kendileri için tehlikeli, büyük ve korkutucu görünen şeylerin ise kendileri için tehlikesiz ve zararsız olabileceğini öğrenmişler.