bugün

ananın, sadece kendisinin ana olduğunu düşünmesi. evladını kirli savaşa feda eden, 20 yaşında fidanını bazı o. çocuklarının çıkarları için feda eden anadolu kadını.

ey ana, o dağdan gelen çocuklarında anası vardı, sözlükteki gibi ve ülkedeki bazı anası belli olmayanların gazına gelmeyeydin.
dağdaki anneler bile bunu söyleyemez.
içtenlik yoktur. sadece yürek acısıdır..
elleri öpülesi ana.
o türk anası televizyonda dağdan inen teröristlerin nasıl karşılandığını gördükten sonra bu cümleleri kurması çok normal. sorun bu türk anasının kurduğu cümlede değil, ona bu cümleyi söyleten kişilerde. senin ülkenin başbakanı şehit olan türk evlatlarına kelle derken, o teröristleri törenlerle kahramanmış* gibi karşılatırken şehit anasının bu lafları söylemesini hiç kimse yadırgamalı.
cehalet kokan sözdür. kim dağlardan kahraman olarak dönmüş? ne yapmışta kahraman olabilmiş? en başta yaşadığı sürece dönmek yok , ölene yada hedefe ulaşana kadar dağda kalacaktır. eh 30 yıldır , en güçlü oldukları dönemde bile "hedefin" yakınlarından bile geçemedikleri düşünülürse o "el öptürme" fantazisi ancak "tabuta sarılma" fantazisi ile sonuçlanabilir. oda izin verilirse...
şehitlere 'kelle' diyenlerin ülkeyi yönettiği bir yerde, yüreği yanık şehit anasının feryadıdır. fazla söze ne hacet, yazık.. çok yazık!!
artık çocuğunu pisipisine kaybeden annelerin feryadıdır. haklı bir isyandır.
eli öpülmesi gereken insanın sözleri, ironiyi acımasız bir gerçekle tatması apayrı bir üzücüdür.
(bkz: hayata dair iç burkan detaylar)
Ne yapsın şimdi o ana ? Yüreğinden bir parça koptu gitti. Vatan uğruna hepimiz canımızı veririz ve hiçbirimizin annesi bu hislerle ağlamaz aslında. Ama birkaç orospu çocuğunu dağdan indiklerinde davulla zurnayla karşılarsan bu vatanın anaları bile bu lafı söyleyebilir.
evladının öldükten sonraki halini düşünmeyen kukla anne zırvalamasıdır.
şehadetlik mertebesini kahramanlık mertebesinden üstün gören sadece duygusalca yapılmış bir açıklama. ayrıca deniz baykal kişisinin tek derdinin siyasi polemik ve demogoji olduğu bir kez daha ayyuka çıkmıştır.
sizin oğlunuz şehit olunca eve birileri gelse, üzgünüz deyip gitse.. ne iki satır haber ne büyüklerden bir ziyaret.. sonra oğlunuzu şehit eden örgüte mensup insanlar türkiye'ye gelse, davullarla zurnalarla karşılansa.. üstüne üstlük serbest bırakılıp işlere yerleştirilseler..

dua edin o kadar söylemiş. sizin başınıza gelse götünüzü açıp taksimde koşarsınız, kafayı yersiniz. kaç kere dedik şu haberleri, entryleri gözünüzle okuyun diye. provokasyonu sonra yaparsınız.
(bkz: provokatörler rahatsız)
burada anlatılmak istenen mesajı demagoji olarak görmek faydasızlıktır.tabii acı yaşamayan anlamaz veya anlamak işine gelmez.hey gidi anacım seni bu durumları düşürdüğümüz için bizleri affet.
pkk ile girilen çatışmada öldürülen bir asker annesinin, pkk'nin gönderdiği "barış grupları"nın ceza almadan serbest bırakılması üzerine söylediği sözdür.

doğu ve güneydoğu bölgesinde askerlik yapan bir yakınınız varsa, türkiye'de yürütülen savaşın, ekonomiden, siyasetten, provokasyondan, propagandadan arındırılmış insani boyutunu daha iyi anlarsınız. her çatışma haberinden sonra televizyona kilitlenip "yakınımın ismi sarfedilecek mi acaba" korkusuna karışık tedirginliği yaşamak, ne telefonla ne de başka bir kanalla o uzak yakına ulaşamamak bundan böyle korku dünyamızdan atılacaksa barış neden olmasın?

yüreği yanan anne, başka annelerin de yüreğinin yanmasını ister mi? ciğer acısının ne olduğunu bilen anne başka annelerin de ciğeri yansın ister mi, üstelik, evladının geri gelmeyeceğini bile bile bunu ister mi? peki, nedir mesele: ideolojik argüman üretme kaygısı. annelerin yüreği umrunuzda olsaydı, savaşı ve ölümü bu kadar desteklemezdiniz. istiyorsunuz ki, evladını yitiren ağlasın. ağlasın ki, dramatik bir fon müziğine eşlik eden gözyaşlarının dağladığı yürekler milliyetçi oylara tahvil edilsin. ama, barış olmazsa; dağdakiler dağlardan inmezse, o dağlar yürekleri daha çok dağlar. bu, umrunuzda mı?
şehadet ihtimali değil, köpek gibi geberme ihtimali olurdu.
oğlunun şehit değil de niyazi olduğunu nihayet idrak edebilmiş annenin feryadıdır.

Tüm bunların bu topraklar üzerinde oynanan bir oyun ve onca can veren askerin katillerinin ise bando mızıkayla ve pkk bayraklarıyla karşılanmasının ise bu oyunun bir parçası olduğunu idrak ettiği anda da belki bu ülkede birşeyler değişecektir.

tüm annelerin, babaların, çocukların bu gerçekleri idrak edip biran evvel tedbir almaları dileğiyle gözlerinizden öperim.
ajitasyonun bokunu çıkarmaktır bu başka bir şey değil.
evet, o zaman yeşil kartın olurdu ve hastahanelerde sürünmezdin.
devlet sana topluma kazandırma ayağına iş de verirdi, maaşlı bir işin olmuş olur, işşizlik gibi bir derdin de olmazdı.
devlet sana toki'den ev de verir, başını sokacak bir yerin de olurdu. öyle kiralarda falan sürünmez, ne yakacam derdin de olmazdı. zira bol bol kömür dağıtılıyor, sana da kesin verirlerdi. elektrik su parası da ödemezdin. çünkü genelde onlarda öyle bir alışkanlık yok, eh seni kaybedecek değiller ya, devlet ona da razı gelirdi.
ne yiyeceğim diye düşünmene de gerek yok, yardım paketi de veriyorlar. erzağın da hazır. başka bir şey istersen " tekrar dağa çıkarım ha " diye tehdit ederdin, o dediğini de yaparlardı.
ya, zamanında akıl etmezsen böyle hayıflanır durursun işte.
Yol kenarında büyüyen kır çiçekleri gibidir Türk evlatları kimisi uçurum kenarında kimisi köy yolunda.. Şimdiyse yolda yürümesini bilmeyen insanlarca katledilen kısımlara Bariyer koyma telaşında devlet büyükleri. Niye yürümesini bilmeyenlere yürümeyi öğretmek değil dertleri de, kır çiçeklerinin önünü kapamak tek dertleri..? Böyle bir düzende bir ezilen bir kır çiçeği annesinin en haklı feryadıdır... Yollar bizim değilse, sikmişim bariyerlerii..
Yüreği yanan ananın söylediği, altından daha değerli cümledir. Haksız mı sormak gerek vicdan sahiplerine? Hiç gün yüzü görmemiş, nişanlılar, evliler, yoksullar, daha kimler kimler girmedi mi gencecik yaşında bu toprağın bağrına? Yazık değil mi bunca emeğe? Şimdi kalkıp karşılasın ruhsuz, utanmaz, haysiyetten yoksun olanlar bunca gözyaşına sebep olanları. Onlar döndüler ya dönemeyenler?
şehit analarının feryat ettiği anda söylediği yakınma çeşidi. günümüz türkiye standartında çok da gayet doğru bir tabir.
yüzde yüz doğru bir kelamdır.senin oğlun sınırda on beş ay nöbet tutsun gerekirse canını ortaya koysun yine bu vatanın çocukları tarafından şehit edilsin ondan sonra da biz masumuz örgüt bizi ayarttı açılımı desteklemeye geldik gibi absürt bir hareketle bu güzelim vatana geri dönsünler yetmezmiş gibi kadrolu bir işe yerleştirilsinler söyle sözlük senin oğlunda pkk'lı olsa sevinmez miydin(!)...
anaların asıl şimdi ağladığını gösteren bir isyandır.

edit: imla
--spoiler--
dağlara dağlara yar ben dağlara,
sen kendine emanet ol bense dağlara.

--spoiler--
yazıktır... vatan uğruna göğsünü gere gere evlat kurban etmiş bir anaya söylettirilen laftır...