bugün

Hayatım boyunca "ben olsam böyle yapardım, şöyle yapmazdım. Salağa bak zuhaha" diye yaşadım bir kafesin içinde. Ama bir şeyler yavaş yavaş gerçek olmaya başladıkça, yani artık 1. tekil şahsa doğru yol aldıkça işler değişiyor a dostlar. Artık kendinizin olduğunuzu sandığınız kişi olmadığını idrak ediyorsunuz.
Zaman zaman hissedilendir.

Farketmeden değişiyoruz, geçen zaman sinsi sinsi çalışmış oluyor ruhumuzda.

görsel
psikolojik sorunlar yaşadığınız dönemde size gayet normal gelen davranışlarınızı, kendinize geldiğinizde ben ne yapmışım diyerek eleştirmektir.
Büyük olasılıkla ayrıca ne istediğini bilmemektir. Ne istemediğini de.
Bir bocalamaktır.
benm ne konuşmam kendi konşmam ne yürüyüşüm ne bakışlarım ne gülüşüm. farkındayım kendim olmadığımın ama kendim nasıl biriyim bilmiyorum. kendim olmaya çalışıyorum kendimi tanımadığım için bi bakmışım başka biriyim. ben kimim?
bugün içinde bulunduğum durum.

yaklaşık 2 yıl önce yazar oldum buraya. bir kaç entry girdikten sonra devamını getiremedim. nedense aklıma geldi bugün. dedim ''benim uludağda hesabım vardı bakayım gerçi şifreyi unuttum ama muhtemelen şudur'' deyip açtım sayfayı. şaşırtıcı ama sürekli unutkanlığından yakınan ben şifremi hatırladım. neyse girip baktım neler yazmışım diye. bu ne lan dedim. bunları ben mi yazmışım. o entryi bir yerde karşıma çıksaydı ve kimin yazdığını sorsalardı 'ne biliyim lan, yazılırken yanında mıydım?' falan derdim herhalde. insanın yazdığı bir yazıyı hatırlayamaması ne kadar tuhafmış.

ayrıca yeni tasarımını da çok beğendim sözlük. belki artık daha fazla zaman ayırabilirim sana.
''kendi'' dediğimiz varlığın hiçlikle iç içe geçtiği gerçeğine temas etmektir. ben kimim ki kendimi tanıma yetkinliğine erişeyim? ya da ortada tanımlı bir ben mi var ben onu kabul edeyim? hiç işte.
daha hiç olmadı. Napıyorsam bilinçli yapıyorum. Bazen isteyerek de Tam bir pislik olabilirim..
Olur öyle. Bir ara hiç kimse kendisi hakkında tam olarak rasyonel düşünemez ve bu nedenle kendini tam olarak tanıyamaz gibi bir şey okumuştum. Hatta bunun deneyini mi ne yapmışlar. Deneyde olduğundan habersiz deneklerin hepsine daha bu sizin karakter analiziniz diye bir mektup vermişler. Daha sonra Deneklerin çoğunluğu bu tamamen beni anlatıyor gibi şeyler demiş. Ancak hepsine verilen mektup aslında aynı imiş.
yaşam çok kısa, çok kırık dökük. Hiçbir şey bilmiyoruz, kendimiz hakkında bile...
Boşver kendini. Tuttuğunu yap, kaçan kurtulsun.

Neticesinden sen; başkalarının tanımladığı kadarsın.
benim o. başkalarını tanımayı bırak, kendi vereceğim tepkileri bile ayarlayamam ben. bu yüzden çoktur insan kaybetmişliğim. atıyorum, bir konuda yüzde seksen haksız olduğumu biliyorum, iyice düşündüm haksız olduğuma karar verdim, iş özür dileme boyutuna geçti, söyleyeceklerimi ayarladım geçtim sorun sahibi kişinin karşısına. bak yalan söylemiyorum, ağzımdan bir anda ne ayarladıysam onun tam tersi ya da tamamen alakasız yüzde yirmi haklılık payımın olduğu kelimeler çıkar. bok sürdürmem kendime ama en aptal, en gereksiz zamanlarda sürdürmem. diğer zamanlar da ya çok mülayim olurum yada gurunu sikerler derim. ama en lazım olduğu anda çıkarırım kalkanları sıçar batırırım durumun içine. geçen iyi sıçtım da allahtan toparlandı neyse. yani anlatmak istediğim ben kendimi tanıyamıyorken başkaları gibi diyemem ben sevdiceğimi nefes alışından bilirim, en yakın arkadaşımın kulağına su kaçtığını yüz metreden anlarım falan. 30uma yaklaştım ana babamı zor çözdüm ben, kendimle hala sorunlarım var, mesela en sevdiğim renk ne onu bile bilemem. sürekli değişir çünkü. bundandır ki istemem kimse de beni nefes alışımdan tanısın.gerek te yok zaten. yalnızlığa mahkumsanız, ya seve seve ya ske ske yalnız yaşayasaksınız. zorlamanın alemi yok.
başıktan da baya bağımsız olmuş ama olsun, dursun burda bu.
Ard arda 3 soruyu doğru çözünce yaşadığım hissiyat.
insanların tanıdığı kadarını tanıyorum çünkü onu insanlara tanıtan benim.