bugün

korkularından korkuluk yapanların edimi. kendini yıkmak'tan kaçmaya çalışmak. ne kadar zayıfız oysa. benliğimizi esir alan onca metaya duyduğumuz aidiyet. ölmeyi bir an olsun bile düşünmeden yaşamak/yaşadığını sanmak ne kadar rasyonel acaba? perdelerini çektiğiniz/duvarını ördüğünüz gizlendiğiniz yıkmak/kendini yıkmak hiç mi bulmayacak sanıyorsunuz sizi.

ölmek herkesi eşitler. korkaklar da dahil. en kötüsü kendini saklayan korkakların ölümden en az korkanlarmış gibi yapmaları. bunu cesaret olarak görüyorlar oysa zavallılık göstergesidir. bir gün o sur üflenecek tüm insanlık için/sizin için. kaderinizin müellifisiniz. bunu bilerek saklanın/kendinizi saklayın.

bir gün bir yerde bir yüksek binanın tepesinde aşağı bakıp olsun deyin. korkularınızla yüzleşin. kapadığınız perdelerinizi açın ördüğünüz duvarları yıkın. kendinizi yıkmaya her an hazır olmaslısınız. yoksa ölümün sizi bulmayacağını bulsa bile umrunuzda olmayacağını mı iddia ediyorsunuz. bu korkaklıkla daha ne kadar yaşayabilirsiniz.

kaçmayın/kendizi yıkın/kendinizi kurun. kedileri sevin.

(bkz: kendini kurmak)

(bkz: kendini yıkmak)

(bkz: irrasyonel kedileri irrite edici bulmak) *
kuyulardır derindir/içinde adam vardır/yusuf bile düşmüştür aleyhisselam...
maskelerin arkasında yasamaya alısmak, her seyden once kendinden kacmayı basarıp, hayattan, insanlardan, uzulmekten, pisman olmaktan, keske demekten korkarak yasamayı secmek, yalnızlıga davetiye cıkarmak, bir süre sonra hayat seni ebeler ama artık cok gectir bastan baslamak icin , ebe sensindir ve hayat istedigi yere sürükler seni.
kendini sakınmaktır.
(bkz: takiye)
saklamayız.

görsel
söylendiği gibi kendini korumak için olduğunu sanmıyorum o kadar da. kimden ve neden?
ne mal olduğum ortaya çıkmasın diye de yapılır. aslında bu da belki de bir anlamda kendini korumaktır.
kendinle barışık olmamak belki de. ya da kendini bilmek, potansiyelini, durumunu görmekle ilişkilidir.

içimizde gizliyoruz kendimizi, özlemlerimizi, içimizdekiler içimizde kalsın, yüzümüze, gözlerimize bulaşmasın istiyoruz. başka bir ifade takınmaya çalışıyoruz. bir taş gibi soğuk , bir zalim gibi çatık kaşlı, ya da başka biri. kendine uzak kendinden başka, aşılmaz duvarlar ören başkalarına.
anlaşılmaktan korkuyoruz, ama anlayan gözlerden kaçamıyoruz... insanın içini okuyan, yakın, derin, kendine çeken talepkar gözlerden... tutkulu, onca zaman yakmak için beklemiş şefkatli ve acımasız gözlerden.

söyleyemem derdimi kimseye derman olmasın diye - https://www.youtube.com/watch?v=CqhqJcmzfR8