bugün

Başkalarına saldırır. Misal öğretmen düşmanı olur.
Kendisi tatil yapamıyor, az maaş alıyor, çok yıpranıyor diye kendisinden daha çok tatil yapan, daha cok maaş alan, daha az yıpranan herkese düşmanıdır.

Çünkü o kadar acizdir ki kendi hakkını savunamayacak kadar aciz.

Başkalarını da kendi gibi dibe çekmeye çalışacak kadar acımasız dır.
Biz burda hiç milletvekilini eleştiren görmüyoruz. Paso sabah akşam öğretmene saydiriyorlar .
saldırganlaşır ve hakkını illegal yollardan aramaya başlar.
(bkz: kişi kendinden bilir işi)

hakkını savunamayanın yapacağı şeyin "saldırmak" olduğunu düşünen insan net kendisinden yola çıkıyordur.

kendi hakkını savunamamak denildiğinde aklınıza avukatı olmayan eğitimsiz mağdurlar gelsin, maddi gücü yerinde olan failin karşısındaki masumlar gelsin. bunlar ne yapıyor biliyor musunuz? daha doğrusu ne yapmıyorlar? saldırmıyorlar.

çoğu sineye çekip psikolojik travmalarıyla sürdürüyorlar hayatlarını, adaletin sağlanamayacağından emin olup elleri kolları bağlı yaşıyorlar.

başlığın esas konusuna dönüş:
öğretmenlerin maaşını ödeyen sisteme mi saldırsın?
yoksa mecliste horlayan milletvekillerine mi saldırsın?
pekii, şu an maaş alan öğretmen mecliste horlayan milletvekiline saldırıyor mu? neden saldırmıyor?
kimin dipte olduğuna kim karar veriyor, sen mi?
3 farklı lisans bölümünden mezun adam sadece çeviri yaparak geçimini sağlıyorken, kimin kimden daha dipte olduğuna sen mi karar vereceksin?
fabrikada bedenini presse kaptırarak can veren atanamayan öğretmen peki? bence o, faturasını ödeyemeyen vatandaşın kendi aldığı maaşa isyan etmesine "kendi gibi beni de dibe çekmeye çalışıyo yea" demezdi.