bugün

teoman'ın renkli rüyalar oteli adlı albümünün en güzel şarkılarından birinin adı.
bazen yetersiz kalırlar bazende az olup çok anlatırlar. tek başına cümle kuramazlar ama yeri geldiğinde bir roman kadar anlatım yaparlar.
''kaçıyor musun aşktan hâlâ
koşup insandan insana
hayatı bırakıp tabağında
boşver mi diyorsun kanasın
için acıyor mu hiç bazı bazı''
aslen arapça olan sözcük.
doğru seçildiğinde bir etkileme aracıdır.
eğer yine birisinden araklamadıysa teomanın yaptığı en güzel şarkılaran biridir. insanı duygudan duyguya sürüklüyor..
boğazda düğümlenendir. özgür seçimlerin ötesinde, hayatın şekillendirdiği cümlelere gidendir. tutunca da olmaz içinde, söyleyince de; kararsızlık sebebidir.
cumlenin yapi tasi olan gostergeler.
kelimeler

Yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde
Denizlere açıldı içimizden biri
Niçin gittiğini söylemeden.
Doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri.
Yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden.
Bulacak sanıyordu yenilikleri.
Her an bir yeni su vardı,
Her yeni suda bir yeni an.
Deniz, dalgalarıyla gösteriyordu dışından
Yaşananla düşünülenler arasındaki farkı.
Bitmiyordu köpüklerle renkler
Bir başka damlada, bir başka ışıkta başlamadan.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Dışında ne varsa yeni, ne varsa gerçek.
Yeni manzaralarla gelen yeni duygular
Hani, eski kelimelerle olmasa
insanın ömrünce devam edecek.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Anladı,ölmekle yaşamanın birleştiği noktada
Yeni rüzgarlarla esen yeni korkulara
Yeniliklerini bağışlamayan kelimelerin
Nasıl düşman sığınaklar halinde direndiğini.
Anladı, bütün olmuşlarla olanların
Ve bütün olacakların
O kelimelerin içinde
Kendisine varmadan eskidiğini.

özdemir asaf
bu kadar satır ve lafın paremetresi soru değil ki cevapları olsun. edebi dünyanın toplanacak sayıları yoktur sağlaması yapılsın, herkesin dünyası kendisine, dalgalanmadan, bulandırmadan..
bazen içimizdeki herşeyi anlatmaya yetecek kadar anlamlara sahip bazen de içimizdekileri anlatmak için yüzlercesinden birini bile seçemeyeceğimiz kadar anlamsız gelen şeyler..
teoman denen şahsın kanımca en iyi 5 şarkısından biri.
"zaman kimseden değilken yana" gibi bir cümleyle başımızı döndüren şarkı.
tik tak tik tak tik tak tik tak...
güçlü bir zaman kavramı var bu şarkıda..
tik tak tik tak..
geciktin, boşver de kanasın.
diyemezdi hiçkimse ;

"biliyorum artık çok zor çok
kuracak yeni bir hikayem yok
yine de uğraşıyorum rastgele
bu eskimiş kelimelerle."
gece vakti bir kere dinlenir. sonra durulur. sonra yine dinlenilir. anlamıyormuşçasına tekrar tekrar dinlenilir. şarkı o gecelik kendini tüketilir ve bir süre ertelenir.
kuracak hikayesini yitirenlerin, yeniden aradığında kelimelerini söylediğidir. teoman'a hayran olma sebebidir.
"tuz basmadan yaralarına
boşver mi diyorsun kanasın"
bu kadarı acıklamak icin yeterli sanırım.
umursamazlığın tarifinin yapıldığı teoman şarkısı. yaptığı güzel şarkılardandır.

--spoiler--
biliyorum artık çok zor çok
kuracak yeni bir hikayem yok
yine de uğraşıyorum rastgele
bu eskimiş kelimelerle
--spoiler--
Duyguları dışa vurmayı sağlayan yegane dosttur. Olmasalardı, ölürdüm.
bir siyah üzümün soyması gibi kendini
geldim,
al.

sevmeni istiyorum beni:
tamamlanmamışlığımı sorgula, kına.
yorgunum, azımsa yorgunluğumu.
kırgınlığımı yer, önemset boşladığım şeyleri.
kuşkulandığımda, doğrula kuşkularımı,
yatıştır sonra, insancıl kıl beni.

korkuyorum, onayla korkularımı,
birlikte direnelim sonra.

bir siyah üzümün soyması gibi kendini
geldim.
üstlen,
büyüt beni.

Roni Margulies
bazı şeyleri anlatmak için çok fazla kullanılsalar da bazı şeyler için yetersiz kalırlar. şöyle ki;
''kelimeler yetse daha neler neler...''
kelimeleri birleştirmek istiyorum bazen.seni tamamlamak umuduyla, ama her seferinde anlamsız cümleler çarpıyor suratıma.kar tanelerine dönüşmüş tüm kelimeler rüzgâr estikçe odamda, tüm kelimeler yağıyor üstüme
teoman'ın 15-20 dk.'da yazdım dediği şarkılardandır. ayrıca bu şarkı, renkli rüyalar oteli albümüne en son dahil edilmiştir.
hava rüzgarlı mı rüzgarlı . denize doğru durmuşsun ve savurmuşsun son umutlarını bir martının kanatlarına . son bir sigara daha öteler mi ellerimin üstündeki aydınlık gözyaşları mı ? bie sigara daha yakıyorum ve duman ile birlikte dudaklarından dökülüyor çaresizliğin kekremsilikleri ...
kendimi tutamıyorum , kendime tutunamıyorum .
yavaş yavaş gerçeğe dönüyor deniz ve ellerimi cebime atıyorum ve diğer elim hala sigara tutunuyor düşmemek için .
denizin mavisinin utandığı bir yerde acı bir gülümseme dudağımın güneyinde beliyor . avazım çıktığı kadar susuyorum kelimelerime . bir fırt daha çekiyorum elimden , elimin küllerini sigaramın teninde saklıyorum .
kulaklarımda patlıyor o anda rüzgarın uğultusu ve aşk bir taşın arasına kaçıyor , çıkaramıyorum .
ceketimin gizlerinden tüm ömrümü çıkarıyorum . bir fırt daha çekiyorum rüzgardan .
orda işte tam orada alt üst edilmiş bir ömrü denize fırlatıyorum .

ilk defa dinlenilen bir teoman parçasının ruhun karanlık odalarından damıttıklarına kendim de şaşırıp ömrümü denizlerin utangaçlıklarında paramparça ediyorum .
bir araya geldikleri zaman savaşma nedeni de olabilirler sevişme nedeni de...