bugün

bk. md. 483;
"Kefalet, bir akittir ki onunla bir kimse, borçlunun akdettiği borcun edasını temin etmeği alacaklıya karşı taahhüt eder"
- Kefaletin en önemli özelliği, bu sözleşmeden doğan borcun fer'i nitelik taşmasıdır. asıl borç söz konusu olmayınca geçerli bir kefalet sözleşmesi kurulamayacağı gibi, asıl borcun sona ermesiyle birlikte kefalet de kendiliğinden sona erer

- Kefaletin ikinci bir özelliği de, tali (ikincil) olmasıdır. yani, alacaklının kefile başvurmadan önce borçluya başvurup onu borcu ödemeye zorlaması, hukuki yolla takip etmesi, ancak bundan bir sonuç alamaması halinde kefile başvurmasıdır.
- Kefalet sözleşmesi asıl olarak karşılıksız bir sözleşmedir. Bazı hallerde karşılıklı da olabilir. Poliçe, bono gibi kıymetli evrak niteliği taşıyan ticari senetler üzerine yazılan kefalet beyanına Ticaret Hukukunda aval adı verilmektedir. Aval , Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş bulunmaktadır.

- Yazılı şekilde yapılması zorunlu olan kefalet sözleşmesinin içeriğinde ayrıca asıl borcun, borçlunun ve borcun miktarının Türk Lirası olarak belirtilmesi de zorunludur. Buna uyulmadığı takdirde geçerli bir kefalet sözleşmesinden söz edilemez.

- kefil ilk önce asıl borçtan sorumludur. Bunun dışında kefil, borçlunun ödemede gecikmesi nedeniyle doğan müsbet zarardan ve gecikme (temerrüd) faizinden de sorumludur. Buna karşılık, doktrinde kefilin cezai şarttan ve sözleşmeden dönme (fesih) nedeniyle doğan menfi zarardan sorumlu olmayacağı kabul edilmektedir. * Borcun ödenmemesi nedeniyle borçlu aleyhine açılan davanın giderleriyle, icra takip masraflarını da kefil karşılamak durumundadır. Ancak, kefilin söz konusu masraflardan sorumlu tutulabilmesi için, alacaklının dava ve takipleri önleme konusunda kendisini uyarması, ancak kefilin bu uyarıya kayıtsız kalması ve alacaklının bunu ispatlayabilecek durumda olması zorunludur.

- Kefil, alacaklıya borcu ödediğinde borçluya bu ödemeyi duyurmalıdır. Bu duyuru yapılmaz ve borçlu ikinci kez borcu öderse, kefil ödediği borç nedeniyle borçluya rücu edemez Kefil, bazı durumlarda, borçludan kendisine teminat vermesini ve eğer borç muaccel olmuşsa kendisini kefaletten kurtarmasını isteyebilir.

- Kefil, alacaklıya ödediği borç nispetinde alacaklıya halef (ardıl) olur. Yani borçludan borcun kendisine ödenmesini isteyebilir. Kefil bu hakkından önceden vazgeçemez. Belirtildiği gibi, kefil borcu ödediğini borçluya duyurmadığı takdirde ona rücu hakkını yitirir.
hapse girmemek için ödenen para.
parayı ver kurtul. where is adalet amk.

http://www.hurriyet.com.t...m_campaign=gundem_xmlfeed