bugün

islamda hoşgörünün bir göstergesi.
vaktinde kılınamayan farz namazı sonradan kılmak.

kaza namazı asıl itibariyle yoktur. fakat insanlar allah'dan utandıkları için farz olan namaz ibadetini bir sebepten(en geçerli sebep) zamanında yapamadıkları için sonradan ilk müsait vakitte bu vakti kaza etmek suretiyle aradan çıkartırlar.

aslıda kişinin bu davranışı şu demektir;

allah'ım ben şu şu sebeplerden dolayı bu bu vakit namazlarımı kılamadım. şuan da müsaitim(imkanım var) ve geçen bu vakit namazları yine senin rızan için eda ediyorum. naçizane bunu kabul et allah'ım. beni bu ibadetimden alıkoymaya çalışan şeytanı dinlemiyorum, ona uymuyorum sana bahane, mazeret üretmiyorum. ben senin yolundayım, yine senin rızan üzerineyim. seni bırakmadım, sende beni bırakma allah'ım. sadece senin rızanı kazanabilmek için kıldığım(yaptığım) namazları(ibadetleri) eksikleriyle kabul gör. duam budur.

ben böyle düşünüyorum ve bu niyetle uyguluyorum. niyet temiz ve samimi olduğu sürece inşallah allah'da buna olumlu karşılık verecektir.
olan namazdır. eğer kim namaz kılmadığı zamanları kendini müslümandan saymıyorsa kılmasın kardeşim. bir selefi akımıdır sarmış etrafımızı.
allah-ü teala'nın biz aciz kullarına sunduğu en büyük nimetlerden, fırsatlardan biridir. namaz kılmaya imkanınızın olmadığı zaruri durumların kurtarıcısıdır bir nevi. fakat bunu suistimal edip nasıl olsa kazası var diye namaz erteletmek büyük günahlardandır. nihayetinde kaza namazını allah isterse kabul eder isterse etmez.

kaza namazı kılmadan evvel ilk başta tek sefere mahsus ezan okunur. her farzdan önce ise gamet getirilir. sadece vitr namazında gamete gerek yoktur. niyeti ise (örneğin saban namazınınki)

"Niyet ettim ALLAH rızası için kazaya kalan son sabah namazının farzını kılmaya" gibidir.

sabah 2
öğle 4
ikindi 4
akşam 3
yatsı 4
vitr 3

olmak üzere geçmişte hiçbir vaktini kılmadığınız tek gün için 20 rekat namaz kılmanız gerekmektedir.
ilk fırsatta temizlenmesi gerekir. yaşı 25 olan şahsımın altı yıllık kazası vardır.
namazın kazaya bırakılması ancak iki durumda düşünülebilir. uyku (bayılma, koma vs aynı hükümdedir. ) ve unutmak. bunlar dışında namazı kazaya bıraktıracak bir mazeret yoktur. savaş ve düşman takibi bile mazeret değildir. buna rağmen bir vakit namazı terketmek dört mezhepten üçüne göre irtida (dinden dönme) kapsamına girer ki cezası ölümdür. hanefi mezhebinde ise kebair günah addedilip ağır hapis cezası ile cezalandırılır ki cezasının ölüm olmamasının tek nedeni, o kişinin ilerde tevbe edip namaz kılabileceği ihtimalinin olmasındandır. bu minvalde mesela maliki mezhebinde kaza namazı yoktur. namaza başlayan kişi tevbe edip artık namaza devam etmelidir.
Kaza namazı vardır ama sadece borcu kaldırır. Vaktinde kılınan namazın ecrini kazandırmaz.
insanoğlu nefs sahibidir..

Nefsimize uymak, vesveseye kapılmak hatamızdan dönmeyeceğimiz dahada çıkmaza gireceğimiz anlamına gelmez.

Girilen başlıklarda kaza namazının olmadığı iddia edilmekte, nasıl böyle bir vebale giriyorsunuz?

Keyfi olarak yani nefsimize uyup kılınmayan namazlarımız için;

içten Tevbe istiğfar etmeliyiz.
Her gün kazalarımızı (hesabını yaparak) kılmaya gayret ile bitirmeye çalışmalıyız.

Hiç şüphesiz Allah (c.c) affı en geniş olandır..

Ayrıca peygamber efendimiz (s.a.v) kaza namazı kılmıştır.

Unutmayın, siz kalben Tevbe ile niyet ederek kazalarızı kılın.
Allah'ın yolunda gidene Allah (c.c) kefildir..

Ve son olarak, ahirette namazın mesuliyet sahibi sizsiniz..
böyle bir namaz var ise tüm müslüman olanların hayatı boyunca yapması gerekecek olaydır.
kaza namazı yoktur. az önce bir arkadaşa gönderdiğim özel mesajı buraya kopyalayayım.
neden yoktur sorusuna bir cevap olur.

neden yoktur değilde neden vardır diye bakmamız gerekiyor.
-kuranda yazmıyor
-sahih hadislerde geçmiyor.
hazreti peygamber bir kere kılmış. oda savaş esnasında ikindi farzını kaçırmışlar ve düşmana bed dua etmiştir bu sebeple "allah onların evlerini ateşle doldursun" diye. çok geniş bi konu aslında yani kaza ayrı şey eda ayrı şey.
2 durumda eda etme hakkınız var. uyuya kalma(tüm şartları zorlayarak tabi, alarm vs vs.. gibi) birde unutma. bunların ikisinde kişinin iradesinde olmayan konular olduğu için bu şekilde vakti geçirilen namazların sonradan ilk fırsatta(uyanıldığında veya hatırlanıldığında) kılınması gerekiyor.
bunun dışında keyfi olarak kılınmayan namazın kazası yoktur. ha keza bi kaç örnekle de izah edeyim .

-su bulunmadığında toprağa teyemmüm ile abdest alıp namaz kılabilirsiniz. kaza olsaydı buna gerek olmazdı sonra kılardık.
-kuranda zaruri şartlarda at üstünde bile kılabilirsiniz denmiş. kaza edebilirdinizde denirdi.
-zaruri şartlarda kısaltma rahatlığı verilmiş. şu seferilik durumu. ama bu konuda biraz derin olduğunda isterseniz izah edebilirim. bir savaş esnasında hazreti peygamber imamlığında, sabah namazının farzını, 1. bölük 1. rekatını kılmış selam vermiş sonra 2. bölüm 2. rekatını kılmışlar selam vermişlerdir. yani namaz kısaltılabilir bile ancak zaruri şartlarda. eğer kaza olsaydı niye birer rekat kılsınlardı ?
-cem etme vardır. zaruri şartlarda(bazı alimlere göre zaruri şart olmadan) öğle ilen ikindi, akşam ilen yatsı birleştirilip kılınabiliyor.
gibi gibi gibi...

örnekler çoğaltılabilir. mezhep imamlarının bu görüşü, ibadet mukayesesi ile konulmuştur. yani "oruçda kaza varsa (ki orucun kaza şartlarıda belirlidir öyle kafanıza göre bozduğunuz oruca 61 tutayımda günahı kalksın diye bişey olamaz) namazada vardır" denilmiştir. sağlıklı bir görüş olmadığını düşünüyorum şimdiye kadar araştırmalarımda bunu gösterdi.

akabinde. en-am 38de "biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık." şöyle bir ifade vardır. kuran müslümanlara verilecek tüm kuralları ana hatlarıyla çizmiştir. yani at üstünde bile namaz kılınacağını söyleyen bir kitap nasıl kaza namazının var olduğunu söylemez ve izah etmez ki ?
vicdan azabim.
https://www.youtube.com/watch?v=Ks57DroC3M8
kazara kılınamayan namazlar içindir ama sorumlu olmasına rağmen yıllardır kılmayan ve sonradan namaza başlayan müslümanlar için * de bir nevi tevbe kapısıdır. allah ın affına sığınalım.

bizim gibi kazaya kalan vakit namazları bir hayli fazla olan arkadaşlar için açıklama: önce ezan okunur, sonra kamet getirilir daha sonra da "niyet ettim allah rızası için en son borçlu olduğum öğle * namazının kazasını kılmaya" denilir ve kılınır. allah kabul etsin.
ertesi gun hapidir.
kaza namazı dinimizin vermiş olduğu bizim suistimal ettiğimiz bir kolaylık.