kaset doldurmak

(bkz: kaset doldurtmak) la aynı lisede okuyan ergenlik aktivitesidir..binbir uğraşla radyo önünde 1-3,3-5,5-7 nöbet beklenerek doldurulan kaset birkaç kez dinlendikten sonra tarihin tozlu sayfalarına gönderilir..

şarkı indirmenin bir nesil önceki versiyonu. internetin olmadığı dönemde, radyoda çalan şarkıları kasete çekme uğraşı. hazırlık sınıfından kalma ingilizce eğitim kasetleri, annenin babanın türk sanat müziği kasetleri, küçük kardeşin aldığı abuk pop müzik kasetleri bu iş için itinayla seçilir. farkedildiği an, ortamdan uzaklaşılması gereken andır.

radyodan kaset doldurmak gerçekten hem meşakatli, hem emek gerektiren hem de sabır gerektiren bir meziyetti.
özellikle trt dönemi kaset kayıtçılar iyi bilir, belli başlı programlar vardı yabancı müzik çalan, akşam onun zamanı beklenirdi, spikerin konuşması dikkatle dinlenir parmak record tuşunda, ve işte şarkın.. haftalarca süren uraş sonunda mis gibi bir karışık kasetin olmuştur artık, gözümüz gibi bakardık ona.. aralarda cızırtılı sesler, sunucu konuşmaları, yarım yamalak şarkılar olsa da çok değerlilerdi.. 45 lik raks kasetinin kapağını el yazımızla özzenle doldururduk..
kıyaslama yapmak istemiyorum ama, hani olmuyo işte şimdi öyle, her aradığını bulunca, 2 dakkada indirince, vermiyo o tadı, hani aylarca tek bi şarkıyı beklediğimi bilirim, tek bir şarkı için radyo başından ayrılmadığımı. şimdi bulamassam aradığım bi şarkıyı sktredip hemen youtube da haftanin komik videolarından birini izliyorum...

şimdilerde demode olan ama nostelji olsun diye yapılması mümkün davranıştır.

80' lerde doğan gençlerin iyi hatırlayacağı bir durumdur kaset doldurtmak, radyodan, televizyondaki müzik programlarından, dinlenilen güzel şarkılar bir liste yapılır, kasetçiye gidilirdi. kasetçi bey de bizim istediğimiz şarkıları kasetlere doldurur, arta kalan boşluklara kendi zevkine göre parçalar koyardı. evinde müzik seti olan kişilerde yapardı gerçi, radyodan her kasete şarkı çektiğimizde, vj şarkıyı bölüp bir laf ettim mi , yada araya bir cingıl attımmı etmediğimiz küfür kalmazdı.. hızlı kasetlerimiz ve slow kasetlerimiz ayrı olurdu her zaman. şimdi öylemi ? bir şarkıyı dinlemek istiyoruz, arkadaş hemen msn'den atıyor, hiç zahmetsiz..bazen zahmet çekmekte güzel oluyordu. herşeye çabuk ulaşmak değeri düşürüyor sanki..

(bkz: hey gidi günler)

telif hakkı'nın pek sallanmadığı dönemlerde kasetçilerin sipariş üzerine doldurdukları kasetleri yoğun işleri dolayısıyla iki yada üç gün sonra teslim ettikleri,hatta kaseti dolduran kasetçi seçtiğiniz şarkıları beğenmişse kasetin üzerine full damar,full arabesk yazıp teşhire koyduğu ve sattığı hadisedir.günümüzde teknoloji mp3 ve cd'ye döntüğü için bu eylem demode olmuştur.buna rağmen telif hakkı halen limewire,frostwire,torrent kullanan bünyeleri pek ırgalamamaktadır.

önceleri radyoda çalan parçaları kasede doldurmak, teknolojinin gelişmesi ile eve giren cd li müzik setinden arabada dinleyebilmek için kasede doldurmak, eve bilgisayarın girmesi ve mp3 olayının farkedilmesi ile bilgisayardan müzik setine bağlantı yaparak kaset doldurmak şeklinde evrilmiş, sonunda yerini mp3 cd si doldurmaya bırakmıştır.

(bkz: asker kasedi doldurtmak)

askerlik vazifelerini yapanlara gönderilirdi hasret kokardı o kasetler.

çift kaset çalarlı radyo-teyp ile yapılan işlemdi. bir de teyp kasetlerinin arkasında köşelerde iki adet kulakçık olurdu boş kasetlerde onlar kapalı olurdu ama daha önce kullanılmış dolu kasetlerde oralar kırık olurdu üzerine kayıt yapabilmek için selobantla kapatmak gerekirdi oraları.

doksanlardan bir çeşit aşık ergen davranışı.

malzemeler:

- aşk acısıyla kıvranan bir adet salak ergen
- bir adet kaset (plastik kulakçıklar kırılmışsa pamukla doldurulup bantlanmış olmalı)
- bir adet teyp
- aşık olunan kişiyi bu kasetle etkileyebilme umutları (bkz: boş hayaller)

yapılışı:

radyo başında bekleyerek vıcık vıcık duygusal şarkılar ardı arkasına kaydedilir, teyp çift kasetliyse tercihen başka kasetlerdeki şarkılar da kasetimize eklenebilir. ardından kasetimiz potansiyel sevgiliye verilip ertesi gün beklenir.

sonuç:

çok büyük ihtimalle hüsran.

çocukken ilk ses kaydını farketmekle başlanır bu işlere, sonra sevdiğin şarkıları radyodan kayıt edip kendi top ten nini yaratır onla dans edersin vs vs.

şimdi maziden kalan bu işlem kimimizin hayatında bazı anılarıda süslemiştir.
mesela lisede hoşladığım çoçukla tam birşeylerin gerçekleşme arefesindeyken aniden hayatının o malum gri, buz şehre kayması akabinde en anlamlı doldurulmuş kaseti bahşetmesine sebep olmuştu. geride bırakacağı bizler için yeni çözdüğü gitarla şarkılar söyleyip kaydetmişti.

sesi pek güzel değildi ama aldığı keyifi bizde hisseder eşlik etmeyi severdik (bu insanın başak burcu olması da ayrı bir tezatlık sanki). bi tane de gizemli bi bestesi vardı ardındaki özneyi her nekadar deşifre etmediyse de...

ona güzel bir veda hazırlamıştık, oysa süpriz kasedini bırakmıştı bizlere, dinlerken ağlamaklı olduğumuzu bilirim. zaman geçip aralar açılmaya yüz tuttuğunda unutulduğunu sandığı o şehirde bi sesli mesaj ona gitti kendi sesinden, bu ufak hatırlatma onun için dünyalara değmişti.
o alelade kaset şuan kuytu bi yerde olsa da anılarını silmek imkansız.
çünkü atılamayacak samimi özel birşeylerle doldurulmuştu.

90'larda yaşanılan güzel anılardan biridir. zamanında az doldurtmadık.

gidip zamanın hit popçularından sevdiğimiz şarkıların listesini verip, akşamına kasedi almak için sabırsızlıkla beklerdik.
onun keyfi bambaşkaydı.

Kendi sesini kaydeden tek dingil ben miyim yoksa ulan?

80 lerde ve 90 li yillarda revaşta olan durum , şimdi ise tek tıkta indiriyorsun şarkıyı , ileride neler olucak kim bilir .

teknolojiye yenik düşmüş olay.

arabanın çakmak yuvası bozulduğu için fm transmitter çalışmıyor. bu nedenle karışık bir kaset listesi hazırlayıp, mahalledeki kasetçiye gittim. listeyi verdim, baktı ve "artık kaset doldurmuyoruz" dedi. o an filtreli dertlere gark ettim.

nerde eski bayramlar. *

yapmayı isteyip yapamadığım ve içimde kalan şeylerden biri. nostalji amacıyla hala kaset dolduran bir yere denk gelirim umarım. çocuk gibi sevinirim harbi ya*

ben küçükken ablamın yaptığı eylem. bir film de geçen yabancı şarkıyı kasede doldurup defalarca dinliyordu.

Ben doldurtmaz, doldururdum. Tabii radyodan çekerdim kasede. Hey gidi gunler heeyy.

cemaatin en sevdiği eylemdir.

Sentello. Papu çulo.
Dj akman.
Kasetçi önünde beklemeler.

seksenli ve doksanlı yıllarda hepimizin yaptığı.

(bkz: sözlükteki 30 yaşı aşmış bunak çetesi) bu kadronun yaptığı aktivite.

2000 liler bilmez bunu evet.

Parmak ve catal yardimiyla cevrilirdi başa kotu tarafi kaset calarlar cabuk bozulurdu neyse nerden nereye.