bugün

enerjinin korunumu yasasına göre enerji yoktan var edilemez ve yok olamaz. peki gerçekten de böyle mi? bilgi evrenden tamamen silinebilir mi?

bir madde karadeliğin olay ufkunu geçtiği an ardında kalan uzay-zamanda herhangi bir bilgi bırakmıyor. görünüşe göre bilgi yok oluyor. genel görelilik çerçevesinde geleneksel karadelik modellerinin söylediği fikir bu. kuantum mekaniği ise bunun tam tersini, yani bilginin aslında tamamen yok olmadığını ve hatta üstüne üstlük olay ufkunu aşarak kaotikleşen enformasyonun ilk ve düzenli haline birebir şekilde geri getirilebileceğini bize söylüyor. öte yandan olay ufkunda yaratılan madde ve karşıt parçacığı ışınım gerçekleştirip birbirinden ayrılıyor ve biri ufku geçerken öteki dışarı kaçıyor. bu durum ise bilgi hakkındaki kuantum teorisiyle çelişiyor. kimilerine göre üç boyutlu bilgi olay ufkunun iki boyutlu olan yüzeyinde saklanıyor, yani bir hologram gibi oraya işleniyor. bilgi nasıl iki boyutlu bir hale gelebilir orası meçhul. bu durumda evren bir hologramdan mı ibaret sorusunu sormaya başlıyoruz kendimize. bir başka ihtimal ise bilginin donuk haldeki son görüntüsünü olay ufku yüzeyinde görsek de bilginin olay ufkunu geçtiğini biliyoruz. sadece içerideki bilgiyes ahip değiliz o kadar. bu durumda iki farklı gerçeklik ortaya çıkıyor. olay ufkundan önce ve sonraki gerçeklik. peki hangisi asıl gerçek? içeride bilgi kaotikleşmiş, dışarıdan bakınca ise bilgi kaybolmuş. yine bazıları olay ufkunun yerini tam olarak bilemediğimiz için kaybolan bir bilgiden de söz etmemizin mantıksız olduğunu düşünüyor. bu düşünce ise evrendeki en küçük uzunluğun planck mesafesi ve en küçük zaman aralığının ise planck zamanı olmasından geliyor. yani buna göre de olay ufku uzay-zamanda bir yerde olmalı çünkü planck mesafesinin ve zamanının altında bir uzay-zamandan bahsetmek anlamsızdır.
(bkz: interstellar)
Karadeliğe attığınız bir toplu iğneyi siz dışarıdan göremediğiniz gibi o da sizi göremez. Aynı şekilde küçük bir taş da atsanız yine bu durumla karşılaşırsınız. Işte sizin için bu vakitten sonra toplu iğne ve taş aynı şeydir. Sadece belirli bir enerji topu. Bilgisi silinmiştir. Enformasyonu kaybolmuştur. Lâkin size göre. Ya içerdekiler de sizin için aynı şeyi düşünüyorsa?

Buna yakınsayan bir durumu göz önüne alarak, Insanın bedensel özelliklerinin kağıt üzerinde aktarılmasına benzer şekilde, evrenin bilgisinin de karadeliklerin yüzeyinde depolanması fikriyatı ile birlikte insanlık için halen dümdüz dursa da, tanrı rolü içeren bir bilgi mekanizması için yavaş yavaş paradoksluğu darbe yemeye başlamıştır.

Siz yok olabilirsiniz. Yahut yaşıyor da olabilirsiniz. Ancak otobiyografinizi yazdıktan sonra size dair bilgiler, siz entropiye kurban gitseniz de bir şekilde var olmaya devam edecek. Ve hatta yazdıklarınızı okuyanlar eğer ileri bir medeniyetse, betimlemelerinize göre sizi baştan yaratabilecek.
Işte karadelikler de evrenin otobiyografisi görevini üstleniyorlar. Çünkü bir cismin enformasyonu o cismin kendisi değil, cismin ne olduğunun bir tanımıdır. Atomlar şekil ayırt etmeden elmasa da kömüre de dönüşebilir. Elmas enformasyondur, karbon elementi maddenin kendisi. Eğer karadelikler bu enformasyonu hologram şeklinde harddisk gibi saklıyorlarsa, o bilgiyi okuyup karbondan elmas yapabiliriz demektir.
Ancak bir farkla, sizi hedef alarak yaratılan "şey" siz olmayacağınız için, karadeliklerdeki okunan bilgilerle oluşturulan ortam da bilinen evren olmayacaktır. Bu mesele dahilinde, Ikizler(üçüzler de olur) örneği ele alınabilir. Kısacası, evren(geniş anlamda kullanıyorum, bizim 4 boyutlu evrenimizden bahsetmiyorum) bizlerden birer tane daha yumurtlayabilecek bilgiye ve maddeye sahiptir. Ancak bizler bunu göremeyiz. Çünkü karadelik içine aldığı enformasyonu tıpkı çizilmiş bir cd'ye benzer şekilde biriktirir. Ama cd'ye yazan da yine evren(tekrardan geniş anlam) olduğu için o disketin içindekileri elbette bilecektir. Arkadaşınıza müzik cd'si hazırlarsınız, içine bol bol ismail yk atarsınız. cd bozuk olduğu için arkadaşınız dinleyemez. Fakat siz içindekini bilirsiniz. Elinize bir cd daha geçerse yine eskisinin benzerini oluşturabilirsiniz.

Esasen evren icinde evren, karadelik icinde karadelik, holografik evren vesaire derken hepimiz birer müsveddeden ibaretiz falan felon. Yani şu an önünüzdeki ekrana bakan sizler birer kopyasınız(karbon kağıdı) ve bir karadeliğin içinde kendi minik evreninizde yaşıyorsunuz. Işin ilginci, bu evren başka bir canlının(bilinç mi deseydim) simülasyonu da olabilir. Ve bu canlı şahıs bizzat üst evren dahi olabilir.

Saçma sapan işler. Ben yaşamıma bakarım abicim. Isterse bilgisayar programı olayım.

(bkz: panpşisizm)
(bkz: john wheeler)
(bkz: roger penrose)
(bkz: leonard susskind)

Yeri gelmişken;
(bkz: the matrix)
(bkz: the one)