bugün

enfes bir sokaktır.
ölümü hatırlatan sokak.
kar yağmayan sokaklarda yaşanamayan hadise.
(bkz: balıkesir gece hayatı)
en sevdiğim zaman ve mekandır. o an huzur kaplar insanı, derin bir nefes aldırır. derinlemesine düşündürür bazen, bazen de göz yaşınız bir kar tanesi olur saklar benliğinizi.
e36 m3 sahibi biri için aşık olunası ortamdır.kuş gibi hafiflenebilir.
gecenin sessizliğinin korku değil huzur verdiği sokaktır.

doğa ananın pamuğu yeryüzünü kuşatmış,
sanki gece gündüz olmuş,
bir ölümlünün yazdığı son şiir,
karların havada süzülmesi olmuş.
yer beyaz gök pembe şampiyon touluse..
(mordu heralde ama olsun bazen pembe de giyiyorlar.)
izlemesi ve kulak vermesi dinlendirici olan sokaktır.

belki birkaç saat önce herkes çılgınlar gibi kartopu oynamıştır, koşturmuş bir yerlere yetişmeye çalışmıştır ama şimdi sokağın dinlenme vaktidir. gecedir, kimsenin dışarı çıkmaya takatinin olmadığı o vakit.
tıpkı kendisini beğendirmeye çalışan insan gibidir o sokak. içerisindeki kirleri bembeyaz bir örtü ile örtmeye çalışmış...örtüsü eridikçe sevimsizleşen, etrafına çamur atan sokaktır. o an güzeldir.. ama çirkinleşmesi kaçınılmazdır.
Manzaraya battaniye, sigara ve bir fincan kahveyle tüm sanatsal etkinliklerde bulunulabilecek yegane mekan.
harika bir sokaktır. dünyadaki bembeyaz ve en tertemiz sokaktır.
bir de gece vakti sokak lambaların ışığından yansıyan turuncu ışık varsa tadından yenmeyecek sokaktır.
Tertemiz bir hava ve sokakta araç sesi dahi yokken alınan o huzur gibidir. Sadece yürürken ayağınızın altında gıcırdayan kar sesi duyulabilir.
yürürken her adımda biraz daha fazla, dışarıda değil aslında içinizde dolaştığınızı ve dış dediğiniz tüm sonsuzluğun aslında içiniz olduğunu, her sokağın sonunda sonsuzluğa çıktığını size anımsatan sokaktır...