bugün

(bkz: emrin yazılı olarak istenemeyeceği haller)
--spoiler--

T.C. Anayasası

137. Madde

J. Kanunsuz Emir
Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.

Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.

Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.

--spoiler--

Polis haklıdır diyenlerin görmesi gereken maddedir. Mahkeme yürütmeyi durdurduğu, parkın yıkılma kararı fiilen mümkün olmayacağı halde müdahale etmeme hakkı olabilen memurlar vahşice saldırmaktadırlar.
uygulanmamalıdır. uygulanması suçtur.
Üstteki yazılardan anlaşılacağı üzere, "konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz."
15 temmuz 2016 kendilerine (bkz: yurtta sulh konseyi) adı verilen terörist yapılaşmadan emir almış er/ erbaş ların bilmedik bi haber oldukları Kanuni hak.
Bugünlerde yaşadığımız olay.
dün geceki şartlarda geçerli olmayacak kanundur.

rütbeli ya da rütbesiz bütün askerlere, ordu mensubu olduğu ilk andan itibaren "emre itaat etme" fikri empoze edilir.

askerlik yapanlar bilirler "emir demiri keser" ve "mantık aramamak"en geçerli kuraldır. ağaca selam ver derler verirsin, çök der çökersin, kalk der kalkarsın. aksini yaptığında emre itaatsizlikten en iyi ihtimalle korkutma amaçlı savunman alınır. ya da diğerlerine ders olsun diye komutan tarafından bir güzel pataklanırsın.

bırak astsubayı ya da uzmanı, acemi birliğinde onbaşına bile üstün olduğu için itaat edersin. aynı şekilde onbaşı da çavuşa. bunları birbirine şikayet edersen yine suçlu sen olursun. bu er ve erbaşlar için geçerli.

askeri okullarda okuyanlar ise daha girerken imzalatılan evraklarla "emre itaat" konusunda garantiye alınır. düşünsenize, bir çocuk giriyor askeri liseye, çalışmış ve seçilmiş. isteyerek giriyor hepsi.. bir tomar kağıt önünde, en başlarında "emre itaatsizlik" ten başına neler gelebileceği yazar.

ayrıca askeri öğrenciler ileride rütbe aldıkça daha büyük birliklere komuta edeceğinden ve ellerinde bu tarz girişimlere destek sağlayacak imkanlar bulunabileceğinden komuta kademesine bağlılık konusunda daha sıkı eğitilirler. çünkü savaş anında en küçük bir aksama çok kötü sonuçlar ortaya çıkarır.

yani güzel kardeşim;

üstünden aldığın emrin kanunsuz olup olmadığını sorgulayıp doğrulamak her koşulda mümkün olmaz. hele ki böyle bir durumda "ben gidiyorum" deme şansın yok denecek kadar azdır.

düşün ki komutanın geliyor ve yukarıdan emir geldi operasyon var diyor. dışarı çıkıyorsunuz. tek muhatap olabileceğin kişi sana emri veren komutan. orada "komutan az dur ben bi paşayı ariim de sorayım" deme şansın olmaz. "eee yazılı emir nerede?" diyemezsin. desen de fayda etmez, orada ölürsün ya da tutuklanırsın.

şimdi kalmış diyorsun ki "kanunsuz emir" e karşı çıksalardı..... hadi yürü git..
kanuna uygun olmadığı ise saçmadır. türkiyenin temel dinamikleriyle oynandığında, türkiye cumhuriyetinin kuruluş felsefesini korumak ve hakim kılmak için askerin darbe yapma yetkisi var. asker bu ülkede devrimlerin her daim kollayıcısıdır ve bunlara zarar geldiğinde tepkisini koyması da gayet kendisine verilmiş bir sorumluluktur.
Millete ateş açan askeri ölümüne savunanların haberi olmayan emirlerdir. Askerin kendi halkına sıkması kanunsuz. O emri veren erbaşa sıksa hakkı var. Bunu bilse ve uygulasa darbe daha kısa sürerdi.