kahvenin önünde tavla oynamak

genelde emekli ve yaşlıların, güzel havalarda gerçekleştirdiği aktivite.

kapalı alanlarda sigara yasağının gelmesinin ardından yaygınlaşan hadisedir. kaldırım işgallerini de beraberinde getirir.

kıraathanenin vitrini gibidir.
tavlanın ve pulların güzelliğinden, çay bardağının parlaklığından temiz yahut pis bir kahvehane olduğunu öngörebiliriz.

Okey versiyonunu yapmak istediğim eylem. Çok pis oynarım okeyi haa.

alışveriş merkzlerinin bu kadar çok olmadığı yıllarda koca bir kalabalığın kahve önlerinde yaptığı iştir.

200 metre uzunluğunda bir cadde. sağlı sollu dükkan dolu. ayakkabıcısı, nalburu, tamircisi.
yaz günü, akşam 5 gibi oldumu esnaf sözleşmiş gibi kahvedeki masalarda toplanır oh hava da serinlemiş, kahveci kahvenin önünü sulamış, serinletmiş. hem çayın yanında eşantiyon olarak, memleketinden getirdiği taze antep fıstığı da veriyor.
kim takar, işi gücü kira çıksın yeter. sebayi dü.

masa dediysek şimdiki gibi küçük ve 1-2 tane değil. resmen kalabalık en az 20 masa.