bugün

şimdi öncelikle 'yaşı geçkin ama işi nabitkin (kafiyeyi uyduracağız diye şebek olduk) olan şiir ve edebiyat yazarı, kadının ve kadına dair her şeyin koruyucusu ve yalayıcısı prof. dr. f.b. (file bekçisi) ferhat gülveren' tarzı bir başlık açmak istemezdim kadınlı madınlı.. bi de böyle sanki ben çok hakimmişim, yalayıp yutmuşum gibi kadınl.. lan nası bi cümleye yelken açıyorum?
neyse yani öyle bir üstten bakan bir durumum da yok..

bunlar sadece kişisel tecrübelerim ve etrafımdakilerin kişisel tecrübelerini baz alarak yaptığım türlü çıkarımlardır..

ilkin, zamanında ''kadın 'hayır' derse bu 'bilmiyorum', 'bilmiyorum' derse bu 'evet' demektir..'' gibi bir cümle duymuştum.. ve bu cümleye bel bağlayan bir sürü yiğit görmüştüm, hatta bir yiğit de ben olmuştum, yalan yok.. bu çarpık tespiti yapan dallama kimse, kızları insan olarak değil de sudoku olarak görmüş.. ne lan bu? 'hayır' dediyse 'bilmiyorum', 'bilmiyorum' dediyse 'belki', 'belki' dediyse 'hadi yine iyisin', 'çerkezköy' dediyse sana 'hıyar' diyor, 'fofifli istiovum' dediyse sosisli isteyen ve alfabedeki harflerin yarısını söyleyemeyen bir eblektir falan.. üstelik yine aynı dallama, ilgili kızın net bir şekilde 'evet' demesinin ne demek olduğunu söylemeyi de unutmuş.. ama yürütülen mantığa göre (tekrar ediyorum yürütülen mantığa göre) evet diyecek kız zaten mekan/zaman farketmez soyunmuştur hemen.. belki kremşantiyle göğsüne yazar evet diye..
bu düşünce doğru olabilir belki.. ama çok önemli bir faktör unutulmuş.. kızın da sizde gönlü olması gerekiyor, hayırın belki olabilmesi için falan.. karıştırdım..
yoksa 'hayır', 'hayır'dır, 'çek elini', 'çek elini'dir, '155 polis imdat' şahane bir dayaktır..

bir de şey vardı.. hala devam ediyor mu bilmiyorum, ben lisedeyken altın çağını yaşıyordu, bir nevi fransa 98'deki dennis bergkamp gibiydi: seven sikilir, siken sevilir aga.. bu laf sonundaki 'aga' ya kadar fikstir.. böyle arabesk bir laf ettikten sonra ''siken sevilir seven sikilir baboli..'' diyemezsin, sırıtır.. adam o sinirle sana meyleder.. sırıtan sikilir..
yani deniyor ki, aşık olduğun kıza (yahut adama, ayrımcılık yapmayalım.. hatta babuna.. yok lan bu kadar geniş değiliz, babuna aşık olana ayrımcılık yapıyorum.. siktir git..) kötü davran, onu görmezden gel ki, onun gözünde bir george clooney olarak konumlan, sana dibi düşsün..
vay yavrum.. bu gazı alan nice yiğit (tekrar, ben de) bok yoluna hoşlandıkları kızlara kötü davrandılar.. kızın da salladığı yok ha, farkında bile değil.. işine bakıyor, belki de kendisine alenen yavşayan denizcan'la (ki aşk literatüründe kendisinden 'orospunun evladı' olarak bahsedilir) çıkıyor.. yiğitler de hala kız aradığında ona nasıl meşgul tonu verdiklerini düşünüp, kız yakında tava gelecek diye keyifleniyorlar.. hepiniz malsınız/malız..
kız ''bir ara bir şeyler içelim mi necip?'' diyince ''abuk sabuk konuşup adamın asabını bozma ulen!'' diyip kıza dirsek atan herif tanıdım. nasıl ciddiye aldıysa.. baya bir süre her iki eliyle de düzeyli bir ilişki yaşamış diye duydum sonra.. hatta amsterdam'a gidip sağ eliyle evlenmek istemiş de bunu siktirip edip sınırdışı etmişler.. sol eliyle dost hayatı yaşıyormuş şu an.. yasak aşk..

bak ama sana yemin ediyorum bunlardan hiçbiri ''kızlar kendilerini dinleyen erkeklere bağlanırlar..'' kadar ocak söndürmedi.. valla.. hiçbir dediğime inanmıyorsan, bu tecrübelerime kulak ver..
bu lafı kim çıkarttı biliyor musunuz? suat diye bir adam.. bu suat yemedi içmedi kızları dinledi, onların en yakınları oldu.. arkadaşları onu mallık ve yer yer gaylikle suçlasa da o, bu tezine inandı ve her kızın kendisine hasta olacağı günü bekledi.. ancak kızlardan birinin kendisine kemal adlı bir arkadaşını tanıştırması, ve hatta sonra kemal ile arasını yapmaya hamle etmesi, hatta ve hatta suat'ın şok geçirmesi üzerine de, kemal (gay olan) ile çıkması, yine de suat'a bakmaması düşündürmüştü suat'ı.. yenildiğini anlamıştı.. o da herkesten öc almak adına başarılı olduğunu dünyaya yaydı, kemal'ı öptü ve bileklerini kesti.. the end..

bileklerini kesen sikilir, siken kesilir.. kesin sikilir ama..
hoşlandığınız kız size "canım" diyorsa, bu onun size kör kütük aşık olduğunu göstermez. aman diyim, yanarsınız.
kadinlarin pembe sictiği hayali büyük bir kolpadir. yapmayin etmeyin. kabizi var ishali var osurarak catir catir sicanlarida mevcut.
kadınların hayır demelerinin aslında evet anlamına geldiğini düşünmeleridir. erkek kişiyi süründürerek mahveden bu durum, nice genç kızı da hayır demenin yollarını aramaya itmiştir. *
(bkz: universitede kizlar teklif ediyormus)
- kadınlar "hayır" diyorsa, bu hayırdır, kasmayınız. 1000. kez sormanız sonucu değiştirmez.
- "beni arama" da aynı şekilde, kelime anlamıyla değerlendirilmelidir.
- kapıda, balkonun altında beklemeniz, hikayeyi romeo-juliet haline getirmez. kız küçükse, dayak yersiniz babasından, kardeşinden, değilse t.c. mahkemelerinin el birliği ile aldığı bir uzak durma emri iletilir, hoş olmaz.
- sizinle çıkmayı kabul etmeyen kız, sizinle genelde evlenmez de.
- delirip de, size tokat atan kıza tokat atmak iyi sonuç vermez. siz ediz hun değilsiniz, karşınızdaki de hülya koç yiğit değil. gururunuzdan kalanları toplayıp mekanı terk edin. bulamazsanız, arkadan bir arkeolog ekibi yolayın, onlar kazıp çıkartırlar.
- "4s" kanunları, kız yeniyetme iken söker. büyüyünce, bulunmaz hint kumaşı olmadığınız ortaya çıkabilir.
- size iyi davranan her kız sizden hoşlanmıyordur. sadece arkadaşça ya da kibarca davranıyor da olabilir. davranışlarını iyi analiz etmeye çalışın. herkese mi böyle, sadece size mi gibi...
- mini etekli kızlar verecek diye bir kanun ya da kanun hükmünde kararname yoktur.
- her sarışın aptal olmayabilir. oynadığınız sanıp oynanıyor olabilirsiniz.
- kadınlar, birini buldukları için, bir başkasını terketmeyebilirler. yani, sizi sadece siz olduğunuz için terketmiş olabilirler.
- makyaj tuhaf bir şeydir. kızın yüzünü yıkamadan karar vermeyin.
(bkz: eklemeler yapılacaktır)