bugün

üniversitede son sınıfa kadar pek de sallanmayan durumdur, lakin gün gelecek yüzleşilecek ve hayatı öğrenecektir zamanla.
hani sorun torpille bi yere girmek değildir sorun sınavla bir yere girmiş olmaktır ayrıca unutulmamalıdır ki sınavla kazanılmış hakları kaybetmek zordur, torpille kazanacagın hak torpille gider..
velhasıl kelam mezun ol, ingilizceyi toelf düzeyine getir, alanınla ilgili bi kaç program bil tabi sınavlarda da bişeyler yap bi ihtimal işsiz kalmazsın. (bkz: çok çalışmam lazım anne çok)
iş aramak eyleminden sonra gelen bir sonuç cümlesi.
öyle kolayına kullanılamayan bir cümledir bu, her önüne gelen kullanamaz.

sabır ister, azim ister, dayı! ister, referans ister, şans ister!
is arayan insanlari mutlu etcek olan eylem. para kazanmak bi nevi.
okulun tatil olmasıyla başlayan telaş.
"Anne, ben iş buldum" ile başlayan maceradır.

Uzun uzadıya bir zamandan sonra bilimsel ve analitik verilere dayanmayan; kaynağı yüzde 100 kaba etim olan yeni bir tespitçikle karşınızdayım.. Konumuz kapitalizmin ademoğlu bünyesinde ateşli bir şekilde zuhur etmesi..

Genç, üniversiteden mezun olduktan sonra fellik fellik; hatta feryat figan iş aramaya koyulur. Konu komşu akraba herkes seferber olur, herkes tanındıklarını devreye sokarak gencimize iş aramaya baş koyar. Gencimiz sıradan bir masabaşı iş bularak kapitalizm kapısını aralayarak içeriye doğru sürüklenlenmeye başlar. işte orada onun filmi 365 günün her saatinde gösterime girmiş olur.. Film galasının yapılacağı tarih gencin ağzından şu şekilde kelimelere dökülür: ANNE iŞ BULDUM!

Gencimiz işteki 30 günü boyunca şikayet eder. Mobbing, türkçe karşılığıyla duygusal tacizden muzdarip hale gelir. 30 günün sonunda ise aldığı ilk maaşı, 30 gün boyunca günün yaklaşık 10 saati köle gibi çalışmasını, iş ortamındaki saray entrikalarını bir kalemde siler; unutur.. Para, artık ona reçel yoğunluğundaki akışkan şerbet misali tatlı mı tatlı gelmeye başlamıştır.. iş ortamındaki stres ve huzursuzluğun silüeti ATM'den çkan bir tomar paranın üzerine yansımıştır.. O paradan kurtularak mutlu olma güdüleri depreşir.. Bu, sistemin doğurduğu sahte amaçlardan yalnızca bir tanesidir..

Aynılaşmasyon Süreci!`
`
Kargalar içindeki kırgın ve çekingen kumru misali iş hayatına giren yeniyetme üniversite mezunu genç, maaşını almasıyla beraber içindeki tüketim hayvanını da aktif hale geçirmiştir. Türk genci, maaşını aldığında satın aldığı ilk ürün afilli bir cep telefonu olur.. Hadi benim de bir blackberry'm, iphone'um olsun der.. Ama ne amaçla aldığını tam olarak bilmez, sadece alır ve mutlu olur.. Gencin o kadar paraya sahip olması demek; diğer insanlar gibi olması; yani aynılaşmasyon sürecine girmesi demek anlamına girmesi demektir..

`Çalışmak için yaşamak!
`
insanlar işe girdiklerinde bir anda ruhu donar, kararır.. Haftanın 6 günü, günde 10 saat çalışması demek, sabah kalkıp işe gitmek, gece eve gelip uyuması demek olur.. Sadece nefes almak demektir artık o kişi için hayat.. Gezip tozmak, zihin bomboşken, bir şey düşünmeden sabah kalkıp tavana uzun uzun boş boş bakma devri gencimiz için son bulmuştur. Mutlu olabileceği tek şey 30 gün boyunca hayvan çalışması sonunda aldığı parayı bir an önce yemek ve huzura ermektir.

"Telefon aldım çok güzel, bilgisayar aldım süper; param bitti çok kötü :( Ne yapacağım?"

Gencin kredi kartıyla imtihanı işte bu noktada başlar.. Kapitalizmin askerleri olarak sayabileceğimiz bankalar, genci daha 'mutlu' etmek için çalışmalara başlar.. Parası biten iş hayatında yeri giren 'farkında olmayan' kapitalist birey(!)imiz, hemen bir bankaya gider ve kendine bin lira limitli bir kart çıkartır. Parası bitse de mutlu olmaya devam etmesi için bu gereklidir; daha doğrusu gerekliymiş gibi bilinçaltına yerleştirilmiştir.. Sadece pahalı olduğu için alınan ürünler, etraftaki diğer çakma bireylere 'ben de sizin gibiyim!' mesajı vermek için imgesel öğeler taşıyan alışverişler başlamıştır.. iş ortamındaki entrikalara o da girmeye başlar. Sigara molalarında o da milleti çekiştirmeye başlar.. Kahvesiz duramaz, telefonuna dakikada bir bakmak zorundadır, erkekse pahalı bir saat; bayansa pahalı bir çanta almak zorundadır.

"Bunlar beni tiksindiriyor!"

Bu tip şeyleri gördükçe o kadar tiksiniyor ve her yerden kaçma isteği içimde doğuyor. Mide bulandırıcı, yavşaklaşmasyon sürecindeki insanları gördükçe bu düzene daha çok lanet ediyorum.. Ama biliyorum eğer onlar gibi olmak istemezsem elimde şarabımla şaç sakal bir olmuş toplumdan dışlanmış bir biçimde kendimi bankta yatar halde bulacağım.. O halde içim sızlayarak şu realiteyi söylemeye gerek duyuyorum: Öğrenciliğim boyunca "lanet olsun sana kapitalist göt veren düzen!" iş hayatına girdikten sonra ise "çok yaşa kapitalizm.."

Not: yazı http://tespitcik.blogspot...11/05/anne-is-buldum.html adresli kendi blogumdan alınmıştır.
ingilizce olmadan bulunamayacağı konusunda ısrarcı etrafımdakiler . Deneyip görücez .
deli gibi çıldırmaya sebebiyet verir.

ev arkadaşımla aram düzeldi ve gelip bana direkt bizim etüt merkezinde eğitim danışmanı olsana ihtiyaç var dedi.vee sadece öğleden snra 14:00 den sonraymış işler.deli gibi seviniyorum hala.

işsizlik, parasızlık çok zor be gençler Allahtan ki iş bulabileceğimiz sektördeyiz.
Kolay olduğunu düşündüğüm zor şey. Ulan nereye sorduysam adamlar önce eğitim veriyormuş. Tabi beleşe eğitim mi olur, 500 küsür lira istiyolar. Ulan elimde 5 kuruş para yok benim, neyden bahsediyorsun sen? Sen mi beni çalıştıracaksın ben mi seni?

istanbul'da insanı saçma psikolojlere sürükleyen bildiğin işkence. işiniz batsın. Bu da bedduamdır.
iş bulmak kendı düzenini kurmanın birinci adımıdır. kendıne güven bir iş bul calış kımseye muhtac olma . paranlada rezil duruma düşme dostum.
Mutlu olmaktır. çünkü bir arayışın son bulduğu andır.
çölde bir vaha bulmak kadar zor türkiye de.
Seni en çok sinir eden iş bulmaman değilde toplumdan gelen sen hala iş bulmadın mı sorusudur.birileriyle kıyaslanırsın falan sanki iş bulmamak senin suçunmuş gibi hemde bu laf yapanlar senin yarı potansiyeline bile sahip olmayanlardır.
Tecrube olmadan mümkün olmayan eylem. Peki tecrubeyi nasıl kazanıcaz? (bkz: what the fuck)
iş bulmak sanıldığından daha zordur aslında. bölümlere ve açıklamalarındaki iş tanımlamalarına bakıyorum uzaktan yakından alakası yok.

zaten belli başlı üniversiteler ve onların belli başlı bölümleri iş buluyor peki ama diğer okuyanlar enayi mi?

örnek vereyim;tıp, diş, eczacılık, hukuk haricinde gerçekten iş bulabilme ihtimali yüksek bir bölüm var mı? (sözüm kaliteli üniversitelerdeki bölümlere değil)

peki istihdam sağlanmayacaksa neden üniversiteler var, neden her boş araziye üniversite yapılıyor? ben üniversite yapılmasına karşı değilim hatta isterim ki her yerde üniversite olsun ama beraberinde istihdam olsun.

istihdam olmadığı sürece üniversite açmak hiçbir anlam ifade etmiyor. hatta iş olanağı olmadıktan sonra kaliteli eğitim verilse de boşuna.

mesela o kadar iktisat mezunu, işletme mezunu var bunlardan hangisi kendi alanındaki işlerde çalışıyor? veya o kadar mühendislik bölümü var kimler kendi alanında verimli işler başarıyor? kimse kendini kandırmasın, iş olmadıktan sonra diploma bir kağıt parçasından öteye geçemiyor.
tanıdığın yoksa bulmak zor oluyor.
tereyağından kıl çekmek.
Eğer tanıdık varsa çok kolay fakat aile yakınlarından birini yakını olmayınca iş bulmak samanlıkta iğne aramak kadar zor oluyor malesef.
Ehonomi çooh eyi denilen bir ülke vatandaşıysanız, havalara uçurur.
görsel
Arkadaşlar bahsetmedim ama bu zorlu zamanlarda son günlerde çok güzel bir şey geldi başına ve ben çok güzel bir iş buldum.

Ne kadar mutluyum bir bilseniz, bunun tarifi zor.
Şu dönem hepten zor olan şey. inşallah arayan herkes gönlüne göre bir iş bulur. Allah yardımcısı olsun herkesin.
artık çok daha zordur. eskiden işler yolunda gitmiyordu, artık yol yok.

bundan sonraki süreçte insanlar daha azına, daha kötüsüne eyvallah edip, ekmeğini kazanmak zorunda kalacak. kötü günler hepimizi bekliyor, sıkı durmak lazım.
Hiç bir şey olamazsak astronot oluruz!
sonunda.
görsel
Ne zor iş amk ya. Yol parası, portfolyoyu çıkar dosyala, şunu yap bunu yap milyon masrafa karşılık aldığın hiçbir şey. Neyimi beğenmiyonuz lan feedback verin bari.
Her ne yapıyorsanız eğer işinizde iyiyseniz ilerleyen yıllarda iş gelip sizi buluyor. Bu aydınlanmayı yaşamak için geç kalmayınız. Zayıf yönlerinize odaklanıp zihninizi dağıtmak yerine güçlü yönlerinize emek harcayın.