sokakta aniden gelişen kavgada tezahürat yapmak.

yeminle içim eriyor o minibüslerde olan kavgalarda. bi gün 'haydi şoför haydi şoför haydiiiiiii' diye başlıyacağım ama bi yumruk da ben yerim diye korkuyorum...
fütursuzca dürüst olabilmek. o kırılırmış, bu incinirmiş demeden, hayatın dengelerini kaale almadan yaşayabilmek.
4 kez kaldığın, 5. sefer de yaz okulunda aldığın dersin ilk vizesinden 10 aldıktan sonra dersi veren hocanın yanına varıp anasının, hoca olmasına vesile olan hocaların, okula gelmesine vesile olan dolmuşçunun, soruları hazırlamasına vesile olan google kurucularının, kaldığı odanın duvarlarını yapan sıvacının halini hatrını sormak...
vapur merdivenlerinden inerken öndekinin kıçına tekme atmak. * *
gıcık olduğun kişinin yüzüne tavayı yerleştirmek.
gerçekleştirmediğiniz sürece hep içinizde kalacak ve hatırladıkça ''keşke'' diyeceğiniz şeyler..
sana çok kırıcı sözler söylemiş olan ve seni çok sinirlendiren büyük bir hayal kırıklığına uğratan sevgiliyi arıyıp sayıp sövüp ana avrat düz kayıp sonra da siktir git diyip telefonu yüzüne kapatmak ama aradaki sevgi ve kaybetme korkusu yüzünden bunu yapamamak..(şu an için)
genellikle sınavda çişinin gelmesi ve oraya salma isteği.
herkesin içinde ansızın sevgilinin dudaklarına yapışmak. *
sınav sırasında tepeye dikilen gözetmene ana avrat sövme isteği, gidene gitme demek isteyip genelde diyememektir.
babanneyi kesmek.

edit: annesi zulüm görmeyen anlamaz beni. anlamayın da zaten.
ankettir. dalga geçmiyorum gerçekten içimden geliyor ama çekiniyorum. *
pencereyi açıp atlamak.****
toplu taşıma araçlarında bağırıp bağırıp susmak. size bakan oldu mu da kim yaptı gibi etrafa bakıp yine bağırmak.
daha yeni gelmiş misafire 'hadi sktirin la evden' demek. negzel olur da bi daha konuşamazsınız.
henüz sevlgili olunmuş bünyenin dudağına şappadanak yapışmak.