bugün

ulan mersin kızkalesi sahilinde o kumsala mum ışığında güzel bi masa kurup sana evlilik teklifi edecem. inanıyorum buna.
beni de yanında götür nooooluuuur?
kalbimiz yorgun, gönlümüz kırgın.

kapatamıyoruz hayatın geçerken bize bindirdiği tur farklarını bir türlü, herşeyde açık veriyoruz, herşeyde bir eksiklik var sanki...

dün mutsuzduk, bu gün huzursuz, yarın da muhtemelen umutsuz...
çok mutsuzum.
burn motherfucker you deserve to die

diye geçiyordu içimden. şarkıyı hatırlayamadım şimdi.
canım manitayı engelledikten 10 dk sonra engeli kaldırıp tekrar bela okumalı ilişki çekti.
Sabrımın her zerresini zorlayan hayata karşı tek tutanağım misafir odasının duvarında öylece cansız duruyor. Eskitme ahşap çerçevenin içinde bir daha hiçbir zaman tamamlanamayacak olan aile fotoğrafımızda saklı sabrımın direnişi.
çay. yeni içtim. içimden geçiyor şuan.
Hicbir şey olmamış gibi davranmaya çalışmak bana çok Zor geliyor. Bir iki kelam etmek bu kadar mı zordu?
Dünyalılardan tiksiniyorum, tiksiniyorum.
everything is something happened, geliyor manyak.
"Oysa allah sevdiğine kavuştursun diyen hiçbir dilenciyi boş geçmemiştim ben."
Umarım bir şeyleri doğru yorumluyorumdur, umarım ne safmışım demem günün sonunda, şüphe ve karamsarlık öğrenmem gereken hisler galiba, 2 haftadır falan kafamda bunlar dolanıyor.
Hayal kırıklığına bundan sonra uğrayamam çünkü herhangi bir şey beklemiyorum. üstelik bu umutsuzca da hissettirmiyor, aksine her şey kontrol altındaymış gibi.
Bugün bir kez daha aynanın karşısına geçtim senden adam olmaz lan dedim.
Kendimi hiç kimseye anlatamıyorum. Ve bir gün bu yüzden bir yerde düşüp kalp krizi geçireceğim.
Ne önemseyen var ne kalpten inanan.

iyi ki doğmuşum(!).
Merak ''Ya biz alışverişimizi dolar ile mi yapıyoruz? diye akıl verenler. Madem dolar ile alışveriş yapmıyoruz o zaman niye Gezi Parkında dolar yükselince ''Ekonomi çöküyor'' diye millete saldırmaya başladınız. Hadi onu geç. Bülent Ecevite yazar kasayı niye fırlattınız?
Bizi çıkmaza sokup yolun açık olsun dediler.
Yaşamak çok acı veren bir eylem.
Farkındalıklar, pişmanlıklar.
imam hatipler kapatılsın...
xeşkê rusćâ bîlxêm.
dertler derya olmuş arzular şelale...
yanlış işi yapıyorum. keşke devlet memuru olmayı tercih edecek kadar tembel olmasaydım.
Sanırım hissizleşiyorum. Zaman geçtikçe, insanlar umudumu sömürdükçe, insani duygularımı sömürdükçe daha da hissizleşmeye başladım. Üzülüp, kızmam ve bağırıp çağırmam gereken yerde sadece boş bakışlarla etrafa bakıp susuyorum.
içimden geçenleri buraya yazarsam çaylaklığa geri dönebilirim. içimden sövüyorum herkese, her şeye. Öyle işte.
güncel Önemli Başlıklar