bugün

bir istisnası vardır.
(bkz: the good the bad and the ugly) *
bana çocukken "neden bütün şarkılar aşkı anlatıyor" diye düşündüğümü hatırlatır.

şu trafik kuralları için yazılan bi türkü vardı, o hariç tabi.
toplumun çoğu gerçek hayatta aşka aç olduğundan, öyle olmalı yoksa başka bir açıklaması yok, senaryo yazarları her daim araya sıkıştırır aşk konusunu.
adamlar robotları bile aşık ediyor kardeşim.**
(bkz: wall-e)
aşk en çok prim yapan unsurdur. aşkın içinde acı da,kavga da,güzellik de,komiklikte vardır. haliyle tercih edilmesi yapımcı tarafından en uygun unsurdur.
türk halkının beklentileri yönünde film yapıldığı için,
bu aşık milletin aynası elbette ki konulu aşk filmleri olacaktır. ilginç...
(bkz: hayatın olduğu yerde aşkın da olması)
'ayı' filmini izlerken gerçek olduğunu anladığım bir tespit.
kavak yelleri gibi bir dizi olduğu için yanlış önermedir. zira kavak yelleri dizisindeki o hede hödölerin aşkla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. kim kiminle nerede oyunundan ibarettir.
olmayınca dizinin tutmayacağındandır. çünkü hayatın kendisinde de hep başrol; aşk ve ilişkiler üzerinedir. aşk olmayan filmler vardır, çok da tutulanları vardır. fakat bir kere izlersin biter. aşk ille olacak diye bir zorunluluk yahut ticari kaygı yoktur. ancak türkiye de dizilerin 2 yıldan az sürmediklerini göz önünde bulundurursak ; aşk olmayıpta o kadar uzun çekilebilmiş dizi yoktur. çünkü izlenmez. sosyolojik sebepleri vardır.
(bkz: ya da)
(bkz: arz & talep)
(bkz: porno)
evet aşk yok, direkt icraat var.
(bu arada başlığı açan kardeşim başlıktaki "da" bağlacının ayrı yazılması gerekiyor. türkçeci olduğum için dikkatimi ilk o çekti.)