the good the bad and the ugly

(bkz: il buono il brutto il cattivo)

Hatirladigim ilk bayram sabahinda trt1 de gosterilen filmdi. 6 yasindaydim sanirim. Kahvaltida biftek yapmisti annem, o zamanlar cok rahat nerdeyse her gun et yenilebiliyordu. Tabi kucukken eti simdiki kadar sevmiyordum. Yemek istemiyorum diyordum o sirada babamda kanallari geziyordu. Sonra bu film cikti bana "aa bak ne guzel kovboy filmi var kizim" dedi. Bende filmi izlemeye basladim. Annemde bana yaptigindan yediriyordu. Bir sure sonra filme öyle dalmisim ki kahvaltinin bittiginden haberim olmadi. Bir süre sonra film de bitti. Sonra bayramliklarimizi giyip kardesimle seker toplamaya ciktik. Bazilari para veriyordu bazilari para. Birkac saat sonra mahalledeki diger cocuklarla sekerleri bir örtünün uzerine yayip hep birlikte bitirdik. Paralarlada cikolatalar aldik. Onlari da yedik. Aksam gelecek misafirler icin de heyecanliydim tabi. Gelenleri mutlulukla karsilar, icimden gelerek ellerini operdim. Seker bayrami benim en sevdigim bayramdi. Simdiyse gelenleri gormek bile istemedigim icin evden kacasim geliyor, kimsenin elini opmek istemiyorum. Buyumek buymuş. Her şeyi daha iyi anlayip safligi kaybetmek.