bugün

birbirine çok zıt iki kent. okumaya ankaraya gidersem memur olarak hayatımı karartamam dedim. izmir de okudum bi bok olamadım.
izmir mavidir, ankara beyaz.
izmir denizdir, ankara kara.
izmir sıcaktır, ankara soğuk.
izmir isviçre'dir, ankara kosova.
izmirin kızları güzeldir ankaranın kızları çirkin değildir ama izmirin kızları kadar da güzel değildir.
karşılaştırmaya gerek bile yoktur.izmir her zaman her yerede ankara ve türevlerinin eline verir.
(bkz: saygılar)
izmir bir bugatti veyron ise, ankara beyaz renkli doğan görünümlü şahindir.
ankara'da aşık olmak zordur, izmir'de herkes aşıktır.
izmir huzurdur, ankara ise sıkıcıdır.
ankara büyüktür. cidden büyüktür. gidilecek yer çoktur, ama bilene... izmir'i geliştiren denizidir, ankara'yı ise*insanlar. izmir'in kızları güzeldir şudur budur ama tek tiptir. moda ne ise, hepsinin üstünde ondan vardır. bir süre sonra sıkılırsınız. ha ankara'nın kızları da toplamadır. ülkenin her yerinden tip görmek mümkündür. g.tleri de fena halde kaldırılmıştır.

en büyük fark ise, ankara'da yaşamak çok kolaydır. karmaşa yoktur.

ayrıca, ankara'da ramazan bayramı 1. günde, kocatepe camiinin dibinde akşam 8'den 12'ye kadar ziftlenmişliğimiz vardır. kim kimi linç ediyor??
izmir'e hakaret olarak adlandırılabilecek karşılaştırmadır. bir kere izmir daha bir şehirdir, buca'sından karşıyaka'sına, foça'sından selçuk'una her yeri şehirdir, angara gibi 5 milyon nüfusun 4 milyonunun yaşadığı kıç kadar bir merkezin etrafında toplanmış kırsal kasabalar topluluğu değildir.

izmir'i geliştiren denizi değil insanlarıdır, ankara'yı boktan hale sokan da denizi olmaması değil insanlarıdır... en merkezi yerinde akşam vakti içerken her türlü kırmızı gömlekli hanzonun saldırısına uğrayabilirsiniz.
izmirliler genelde kendilerini beğenmiş insanlardır. aNKARA'DA iSE BÖYLE BiR kendini beğenmişlik yoktur.
ankara resmi bir hava içindedir , boyle takım elbiseliler falan bolcadır , sogukturlar.
izmir o resmiyetten uzak bir havadadır evet takım elbiseliler yine vardır ama onlar ayrı bir karizmayla onu tasırlar.
izmir 20 yıldır yerinde saymaktadır. Şehrin girişi gecekondu mahalleleriyle doludur. Ankara ise 20 yılda çok gelişmiştir. izmir gibi 20 yılda dandik bir köprü yapımının olduğu bir yer değildir. Girişinde gecekondu mahalleleriyle dolu değildir.

sonuç olarak;

ankara her koşulda izmir'i döver.
ankara'nın sırf başkent oluşu nedeniyle bu kadar geliştiğini düşünürsek , denizinin olmadığını , gölünün bile iğrenç olduğunu düşünürsek izmir'in açıkara yeneceği karşılaşma .
Ankara,
En iyi kalpli üvey ana

Bu şehri bu kadar yalın anlatan başka bir şey olamaz sanırım.
Sorumluluklarını bilen, asla kötü davranmayan ama sonuçta bir üvey ana
olan Ankara. Bu şehirde insanlar bekler. Emekliliği, askerin bitmesini,
rüşvetin gelmesini, gönderdiğiniz evrakın cevaplanmasını, suskun devletin
konuşmasını beklerler. Taşı çatlatacak bir sabırla bir şeyleri
beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır. Belki denizi görselerdi
beklemezlerdi. Denizi su sanırlar. Suyu görmek için göllerin kıyısına
gidersiniz ama su ufka uzanmaz. Bir suyu deniz yapan ufuk yoktur Ankara'nın
göllerinde. Oysa ne önemlidir suyun hiç bitmemesi ve uysal bir sevgili gibi
gökyüzüyle birleşmesi. O vaatker ufuk çizgisi, o nasıl güzeldir. Her
zaman ötelerde bir şey olduğunu fısıldayan o şehvetli çizgi. insanlar
Ankara'da beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır.

Ama izmir... izmir'de hayat beklenmez, kovalanmaz da. O zaten sizinle
beraberdir. Ufkun ötesini muştulayan bir deniz vardır. Mutlulukla dolu, sakin
bir sevişmenin tadındadır körfez. Körfez vapurlarının sakin gidişinde
hırslarınız yok olur, kovalamayı bırakırsınız, hatta martılara gevrek
atacak kadar iyilikle dolarsınız. Ne varsa bu şehirde, bayatlamış vapur
çayı bile nektar olur. Hafta sonları denize doğru bir göç başlar.
"Ey hayat, biz Çeşme'ye gidiyoruz sen de arkadan gel" der
izmirliler muzipçe. Ve ne gariptir ki hayat, uslu bir çocuk gibi onların
peşinden gider.

Ne garip, uçak biletinin üzerinde adımın hemen yanında yazan IZM
harflerine sevgiyle bakıyorum. Sabırsızım, sevgilisine kavuşacak aşıklar
kadar.

Cemal Süreya
izmir alttadır ankara üstte.
(bkz: deniz seviyesi). *
izmir, üniversite için gideceğim yerdir. ankara... ankara ile bi alakam yoktur. ha evet, ülkemizin başkentidir. o da önemli birşeydir aslında.
(bkz: lionel messi vs sabri sarıoğlu)
ankarada izmirinkine on basacak üniversiteler vardır.2 tane yobaz için de tüm şehrin insanları hakkında genelleme yapmak son derece yanlıştır.birde herkesin ağzında bir kravatlı şehir lafı.evet öyledir hatta ankaraya kravatlı olmayanı almıyorlar.ankaraya gelicekler çizgisiz düz kravatlarını taksınlar. (bkz: bırakın allah aşkına).
insanın aklına önce ''izmir mi yoksa ankara mı'' değil ''izmir mi yoksa türkiye mi'' sorusunu koymak lazımdır. zira bütün ülke genelinin en güzel yanlarını dahi toplasanız bir izmir etmez kanımca. hiç bir izmirli kalkıp başka şehirlere gittiğinde oraya çabuk adapte olamaz. ama izmir'e gelen her hangi bir türkiyeli çok çabuk izmirli görünümüne ve karakterine bürünür. adam ederiz burda adam.
izmirde yaşadığınıza şükredersiniz
ankarada yaşadığınıza lanet edersiniz.
iki metresin ölesiye kapışması izmir daha alımlı çalımlıdır. ankara ise daha gün görmüş geçirmiştir. ama aşk istanbul olunca ikisi de ancak metresim olabilir.
ankara'da büyük kurtarıcı mustafa kemal atatürk yatar.
izmir'de büyük kurtarıcı mustafa kemal atatürk'ün annesi yatar.