bugün

vatan hainlerini toprağa çeviren fabrika.
istiklal mahkemelerince telef edilme deyimini öldürülme olarak algılamış insanlara şöyle söyleyelim. şu anda sadece benim şehrimde o dönemde din ayaklanması yaptı diye sürgüne gönderilen 4 buçuk büyük ilçe ve köyleri kurulmuştur. toplamları bir milyon üzerinde olan bu insanlar çölün ortasında niye yaşamaya zorlanmıştır? birileri de sizi tuz gölünde yaşamaya mecbur etsin de telef mi edildiniz kalkındınız mı anlarsınız.

chp milletvekili atilla kart'a bir soralim istiklal mahkemeleri hakkında ne diyecek? bakalım istiklal mahkemeleri iyidir desinde bir daha milletvekili olabiliyor mu?
insanların asıldıktan sonra mahkum edildikleri temyiz gibi herhangi bir mekanizmanın olmadığı "mahkeme"lerdir. hadi savaş zamanıydı da bunları kurma yanlısı rejim muhafızı sayısı az da değildir.
--spoiler--
ingilizlerden aldığı talimat üzerine kendisine Hint Hilafet Komitesi'nin delegesi süsünü vererek casusluk yapmak üzere Ankara'ya geldiği ve Ankara'da, istanbul'da 'Ferit Cavid' adresine kimyasal bir karışım ile gizli olarak yazmış bulunduğu mektuplarla Anadolu Hükümeti ve Mustafa Kemal Paşa hakkında sürekli olarak bilgi gönderdiği iddiasıyla mahkememize tevdi dilen ingiliz tebaasından Hindistan'ın Peçaver şehrinde mütevellit 34 yaşlarında Mustafa Sagîr bin Zekeriye ile Mustafa Sagîr'in istanbul'da ingiliz Hafiye Teşkilatı'na gönderdiği anlaşılan ve gizli mürekkep ile yazılı raporlarını yerine ulaştırmak suretiyle merkumun casusluğuna katılmak suçuyla, kezâ mahkememize tevdi kılınan istanbul'da mütevellit 42 yaşlarından 'ileri' gazetesi yazı kurulundan 'Mehmet oğlu Ferit Cavit' ile, keza ingiliz casus teşkilatına dahil olduğu ve Anadolu'da özellikle Şeyh Sunusî Hazretleri'nin ahval ve harekatını takip etmek üzere görevlendirildiği iddia olunan 25 yaşlarında deniz teğmenlerinden Ürgüp'lü Paşazade Mehmet Ali'nin yapılan açık yargılamalarında Hintli Mustafa Sagîr'in gerçekten 10 yaşından beri sadece ingilizler hesabına casusluk yapmak üzere özel şekilde yetiştirildiği ve bir çok yerlerde ingilizlerin nam ve menfaatine casusluk yaptığı ve sonradan ingiliz Dışişleri Bakanlığı'nın muvafakati ve ingilizlerin istanbul'da casusluk yapmağa memur ettikleri Miralay Nelson'un emri ile istanbul'a gelip Anadolu'nun itimadını kazanmış bazı kimselerle ortak olarak 'Türk-Hint Muhadenet Cemiyeti' adıyla bir cemiyet kurduğu ve daha sonra Karakol Heyet-i Merkeziyesi'nden aldığı itimatname ve belgeyi hamilen kendisine Hint Hilafet Komitesi Olağanüstü Delegesi süsünü vererek Ankara'ya geldiği ve Ankara'da kimyasal bir karışım ve eczalı mürekkeple yazılmış mektuplarla ingilizlere gizli hususları bildirdiği ve bu suretle casusluk yaptığı gerek ele geçen delillerle ve gerek kendi itirafları ve yapılan yargılama esnasında şahitlerin beyanı ile sabit olan Hintli casus Mustafa Sagîr'in asılarak idamına, Ferit Cavid bin Mehmet Cavid'in ise istanbul'da ingiliz casus teşkilatı başkanı olduğu anlaşılan ingiliz Miralay Nelson'un daire-i itimadına girerek casus Mustafa Sagîr ile bu teşkilatın bakanı Nelson arasında haberleşme aracılığı yapmak ve şu suretle gerek Mustafa Sagîr'den gizli raporları Nelson'a, gerekse Nelson'dan aldığı talimatı Hintli casusa getirip götürmesi ve bunu yaparken de para alması, kendisinin Mustafa Sagîr'in suçuna iştirak ettiği kanaatini vermiş ise de, Mustafa Sagîr'in tutuklanmasından önce içine düşen bir korku ile Hintli'nin gerçek görevini sabık istihbarat Komisyonu Başkanı Binbaşı Rıza Bey'e, gerek Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa'ya bir mektupla bildirmesi hafifletici sebeplerden sayılarak adı geçenin tutuklanma tarihi olan 22 Mart 1337 (1921) tarihinden itibaren müebbet küreğe mahkûmiyetine, gene aynı suçlara iştirak eden Bağdat Belediye Reis-i Sabıkı izzet'in kasden ingilizler tarafından casus olarak Ankara'ya gönderildiğine dair Mustafa Sagîr'in kendi ifadesinden başka kanaat getirici bir ifadeye ulaşılmamakla beraber, izzet'in Ankara'daki hareket tarzının calib-i zan ve şüphe bulunması dolayısıyla merkumun millî davanın bir mutlu sonla oluşacak iktidarına kadar hükümetin uygun bulacağı bir yerde kal'a-bend edilmesine ve bahriye mülazim-ı evveli Mehmet Ali Efendi'nin casusluğu sabit olmadığı, yalnız kendisinin bu millî davanın takibi için gerekli metin bir karaktere malik bulunmadığı anlaşıldığından bu kişinin de istanbul'a iadesine, Mustafa Sagîr hakkında oy birliği ile, Ferit Cavid, izzet ve Mehmet Ali hakkında oy çokluğuyla ve tümünün yüzlerine karşı karar verildi.
--spoiler--
karar no : 583
binlerce kürdü yağlı ilmeğin ucunda sallandırmış, tekrar kurulmasını ve binlercesini daha sallandırmasını temenni ettiğimiz mahkemelerdir.
öküzlerin temennilerine konu olmuştur.
biz ise insan olarak sadece adaleti istemekteyiz.
adı üstünde olan mahkemelerdir.

daha nesini açıklayabilirsiniz ki...
Devletler toplumsal organizmalardır.

Yaşayan organizmalarda uzuvların, organların ve hücrelerin yerini, devletlerde kurumlar, sivil ve asker bürokrasi, medya, özel sektör ve sivil toplum gibi örgütlü yapılar üstlenir. Her organizma varlığını sürdürmek amacıyla doğası gereği, çeşitli sebeplerle uzuvlarında başlayan hastalıklarla, yaralanmalarla ve rahatsızlıklarla mücadele eder. Bu mücadele doğal olarak ana organizmayı korumaya programlı bütün hücreler ve yapılar tarafından gerçekleştirilir.

Devletlerde de aynı şekilde oluşturulmuş savunma mekanizmaları vardır ve gerektiği yerde devreye girerek, birinci öncelik olan devletin bekası ve güvenliği ve milletin refahının tesis edilmesi amacıyla, kanunlarla kendilerine verilen yetki ve sorumluluklar çerçevesinde, devletin bekası ve güvenliğini ve milletin refahını tehdit eden unsurlarla mücadele eder.

insanlar beyinleri ile yargılama yapar, elleri, ayakları ve beyinleriyle kendilerini dışarıdan gelecek olan tehlikelere karşı korur ve kollarlar. Ancak vücut içinde bunu gerçekleştiren hücreler sizden habersiz olarak bu virüs ve koşullarla savaşırlar. Örnek olarak eğer vücudunuzda istemsiz ve zararlı bir hücre çoğalması varsa bunun adı kanserdir... Siz kanserle ağrı kesicilerle savaşamazsınız. Ve yine eğer siz vücudunuzdaki tümörü aldırmadan ya da öldürmeden, sadece zayıf antibiyotikler ile zayıflatır ve gelişimini durdurursanız, koşullar uygunlaştığında o tümör eskisinden daha da tehlikeli ve daha da büyük olacaktır.

Tanım: istiklâl mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin biyolojik olarak kendini koruma mekanizmasıdır...

Bugün bu mikrop ya da zararlı hücreler tarafından "bizi ameliyat etmeyin, bi ağrı kesici için yeter" denerek, demokratik değil, hukuki değil gibi zırvalarla yerilmektedirler...

Sormak gerekir kendilerine. Bir demokratik ülke gösterin ki, ülkesinde terör, bölücülük gibi hastalıklar var iken sadece hapis ile bu sorunlarını çözmüş olsunlar...
tutanaklarından bi kısmını okudum ve gördüm ki; fazlaca alim insanı sebebsiz yere asan zalim kurumlardır.
daha dün beraber savaştığın kardeşini (suçsuz yere) nasıl idam ediyorsun bre mel'un !!!
Türkiye tarihinin yüz karasıdır.
ülkenin ihtiyacı olan şeydir. yeni bir anlayış yönettiğinde bu ülkeyi, yeni bir gerçek milliyetçi anlayış başa geldiğinde kurulması gerekendir. the taraf yazarlarından vakit yazarlarına. dtplilerinden ödplisine. hepsini yargılayacak ve adaletin demir yumruğunu indirecektir.
bir takım oyunlarla (ayaklanma,yağma,casusluk,v.b) milli mücadeleyi engellemeye çalışan kişi ve grupların önüne geçmek için kurulmuştur.
türkiye gibi haini bol bir ülkede olmazsa olmazdır.
bazı pezevenklerin ve orospu çocuklarının soyunu sopunu kurutup s.kmeyi unutmuş mahkemler. salaklık etmişler halbuse!
laikliği hedef almış yeni cumhuriyetin ilk fiyaskosudur. günümüzde ergenekonla cevap verilmektedir.
(#6478398) dediğimiz gibi.

Bugün bu mikrop ve zararlı hücreler, "bizi ameliyat etmeyin, bi ağrı kesici için yeter" demektedir...
çok gereksiz insanı ortadan kaldırmıştır, güzeldir. lakin nice güzel insan bu mahkemelerin kararlarıyla tarih olmuştur.

(bkz: iskilipli atif hoca)
"her devrim kendi evlatlarını yer" sözünü haklı çıkaran mahkeme.
http://www.habersahifesi....babasina_sectirdiler.html
cumhuriyet tarihinin kara lekelerinden bir diğeri.

bir diğeri için

(bkz: türkçe ezan)

bir diğeri için

(bkz: dine olan tahammülsüzlük)
şimdilerde lazım olan mahkeme türü.
kritik zamanlar kritik çözümler gerektirir. Evet öldürmeye meyilli ve antidemokratik mahkemelerdir. Ancak 1919 ertesi kaos ve hain dolu bir ortamdan bahsetmekteyiz. Bugün kurulamayacağı belli olan mahkemelerdir.

Buraya kadar dilinizi uzatmayıverin artık. Hadi türkçe ezana kızmanızda bir mantık payı var ama boku çıktı artık.
bunu kuracak güç bundan sonra türkiye'ye asla varlık gösteremez, uğrayamaz.

ben çok istiyorum bebeğim ama yaaaaa!! derseniz;

tarih kayıtlarını okur kendinizi tatmin edersiniz az çok.
sübyancılığın devlet tarafından legal görünmesi yönünde ideaları kaynaklı motivasyonu olan köpeklerin asıldığı anlık hukuki oluşumlardır.

bu ülkenin insanlarının; sübyancılığı makul gören ve aynı şekilde devletin de makul görmesi gerektiğine inanan kişileri tekrar gebertmeyeceğine inanmak çocuksuluk ihtiva eder.

haddinden fazla liberal yazar okuyup, heyecanlanıyorsunuz.

beş dakikada değişir bütün işler.

nereye kaçacağınızı şaşırırsınız.
muhakemenin olmadığı sadece rejime uygun cezaların kesildiği sözde mahkemelerdir.