bugün

kendi küçük şehrinde eş dosta denk gelme endişesi sebebiyetiyle yapamadığın 'dağıtma' eyleminin gönül rahatlığı ile yapılabilmesi.
kalabalık içinde yalnız olduğunu yalnızken aslında yalnız olmadığını hissettirmesidir. istanbul narin bir sevgili gibidir sen her istediğini yaparsın ama o senin istediklerini yapmaz.**
izmir'e dönüşüdür.
kapkaççılarıyla, tinercileriyle, ter kokan metro ve otobüsleriyle, yerlere tüküren denize iç çamaşırı ile giren kıllı göbekli hanzolarıyla, yolda gördüğü her kadını gözüyle dikmeye çalışan kıroları ve daha niceleriyle, kısacası bu güzelim şehre renk ve heyecan katan bunca zenginlik aziz istanbulu sevmek için yeterli bir kaç sebep.
istiklal caddesi.
taksim - ıslak hamburger.
yemeyenlerin yemesi şiddetle tavsiye edilen tattır.
insanı içinde kaybettirmesi.
ankara ya gitmeyen yolu...
genç hayatın istanbulda olması.
gelince hiç bir şey düşündürmüyor olması...
sol yanı güzelde sağ yanında bir kaç ilçe hariç iş yok.*
buram buram tarih kokmasi.. istanbul da dogup büyüyen belki bunu anlamaz ama sehzade gibi hissediyor insan kendini orada.
gelene gidene aldırmayışı, herkesi, her şeyi unutturabilmesi, sıcağı, soğuğu, deniz kokusu, çılgın atan martıları, caddebostan'ı, moda'sı, taksim'i, bebek'i, aldığı huzuru başka bir sebeple iade etmesi, arsızlığı, kaosu, vapurları.

(bkz: ayrıyeten başlığın başa kalması)
martıları, üsküdarı, kız kulesi, çamlıcası, beylerbeyi, kuzguncuğu, çengelköyü, beykozudur. kargaları bile sevilir istanbulun. saksağan kuşu ankaradaki kadar çok değildir mesela ama ankarada da martı hiç yoktur, deniz yoktur, mis gibi kokusu yoktur. istanbulun en sevilen yanı denizidir, yosun kokusudur. boğazın altından geçen uzun gemileri, küçük balıkçı tekneleridir. her tipten insanı barındıran metropolitan kent oluşudur. alışılmışsa şayet bırakılamamasıdır. memlekettir istanbul. sen anne olursun, o bebeğin olur. gözbebeğin olur. sonra süt kokar istanbul. bir ay ayrı kalsan ağlarsın, dayanamazsın.
tarihi, denizi, konumu.
"her" yanı...
trafiği.

(bkz: mazoşist insan)
Her hayatı içinde barındırmasıdır, hiç olmazsa kendi adıma.
Tarihse tarih.
Aşka aşk.
Eğlenceyse eğlence.
Hüzünse hüzün.
Kalabalıksa kalabalık.
Yalnızlıksa yalnızlık.
istanbul işte. Kimi zaman hayal oluverir kimi zaman kabus, bilemezsin.
Zaten onun bu bilemediğin yanını seversin belki de. O'na yukardan bakıp ışıklarında kaybolmayı ve karanlığında kendini bulmayı. Bazen korkmayı.
istanbul işte. Ekmek parası, öğrenci kargaşası, açlık savaşı. çok suç, çok suçlu. çok seven çok sevilen.
işte sen sevilen yanı.
Ele aldığında dolup taşması, her renk olması.
eylülde öğrenecek olduğum yerlerdir.
anadolu yakası.
çengelköy ve beylerbeyi.
tabii kadıköy.
dünyada gözlerimi ilk açtığım ve ciğerlerime nefesi ilk çektiğim zaman acıdan ilk gözyaşlarımı döktüğüm yer oluşudur.