bugün

tabi bu durum köpekleri rahatsız etmektedir haliyle. (ama his sahibi olmadıklarından bundan haberleri yoktur)
yanlış ve çok cahilce bir önermedir. islam da hayvanlara zulüm en büyük günahtır. ama islam yozlaştırıldığından buna benzer ayetler de güme gitmiştir maalesef. ayet bile olmayan baş örtüsüne takılıp kaldık sadece. ne hırsızlık, ne yetim hakkı, ne hayvan hakkı hak getire artık.
islam mı köpek düşmanı, yoksa köpeğin islam düşmanlığının bir yansıması mı bu...?
bence ikincisi...
(bkz: tespit sıçan sıçana)

yanlış bir önermedir. hatta önerme de değildir. provakatif başlıktır.
Hastalığı önleyecek tedbirlerin başında temizliğin geldiğini hepimiz biliriz. Temizlik kaidelerinin çok küçük yaşlardan beri insanlara öğretilmesi lâzımdır. Halbuki hayvanların çoğu ebeveyninden görmemesine rağmen, temizlik bilgilerine sâhiptirler.
Allah canlıların hepsini temizlik bilgileri ile birlikte dünyaya göndermiştir. Temizlikle ilgilenmeyen hayvan, hemen hemen yok denecek kadar azdır. Ve bu nizam dünya kurulalıberi devam etmektedir. Meselâ yeraltındaki sarayında yatıp kalkan porsuk, insanlarca pis hayvanlardan sayılmasına rağmen, gerçekte hayvanların en temizlerinden biridir. Kürkünü daima temiz tutmakta ve sık sık değiştirdiği bir yeri helâ olarak kullanmaktadır. ininde de zaman zaman temizlik yapmakta ve kirlenmiş samanlarla birikmiş çöpleri dışarı taşıyarak yuvasına uzak bir yere yığmaktadır.
Filler derilerini temizlemek için çamurların içinde yuvarlanırlar. Hortumları bu arada onlara duş vazifesi görür. Bahçe hortumu gibi vücutlarının orasına burasına su fışkırtırlar. Bâzan vücutları çamurla kaplanırsa da kuruyan çamur çok geçmeden dökülür ve bütün pislikleri beraberinde götürür. Arslan, kaplan ve bütün büyük yırtıcı hayvanlar ev kedileri kadar temizdirler. Kürklü küçük hayvanların çoğu, vakitlerinin büyük bir kısmını tuvaletlerine ayırırlar. Meselâ sıçanlar, uyanık kaldıkları zamanın yarısında kürklerini, dişleri ve ayakları ile sistematik bir surette temizlemekle meşgul olurlar.
Foklarla gergedanlar kuvvetli masaj taraftarıdırlar. Bu maksadla taşlara sürünerek vücutlarını zamanla ayna gibi cilâlarlar. Samur, yaşlı ağaç gövdelerinin içinde kendine bir oyuk oymakta ve güzel kürkündeki son toz taneciği de düşünceye kadar bunun içinde yuvarlanmaktadır.
Dişleri olan bütün hayvanlar, ağızlarının bakımına önem verirler. Kurdun dişleri çirkin bir sarı renkte olabilir. Ama bu renk o dişlerin tabiî rengidir. Yoksa daima temiz tutulan bu dişlerde besin artığı ararsanız bulamazsınız.
Tuvaletlerine özellikle düşkün olan kurtlar, tüylerini pirelerden ve bitlerden temizleyen toz banyosu yaparlar. Hemen hemen bütün kuşlar suya girerek yıkanırlar. Ayrıca kuşların çoğunun kuyruk çevresinde küçük bir yağ guddesi vardır: Hayvan yıkanıp temizlendikten sonra, bunun sayesinde tüylerini yağlayıp yumuşatır.
Kuşların yuvalarının temizliğine de diyecek yoktur. Yuvasını pisleten kuş yoktur dense yeridir. Yavrularının temizlikle ilgileri olmadığı müddet içinde, anne bunların pisliğini gagasıyla toplar ve yuvasından hemen aşağıya atacak yerde, biraz öteye uçtuktan sonra yere bırakır. Yani yuvasıyla birlikte, yuvanın çevresinin temizliğine de itina gösterir.
Temizlik olmayan yerde hastalıklar olacaktır. Bu yüzden insanoğluna küçük yaşlardan beri temiz olmanın zarureti anlatılır. Halbuki hayvanlara çoğu zaman ebeveyn tarafından bir şey öğretilmemesine rağmen, temizlik noktasındaki hassasiyetleri hayranlık uyandıracak seviyededir.
Demek ki: Hayvanlar hayatlarının devamı için lüzumlu bilgilerle birlikte yaratılmışlardır. Bütün kâinatı rahmetiyle kuşatan Rabbimiz, hayvanları dünyaya gönderdiği vakit, onları hayat kanunları ve kâinatla olan münasebetleri konusunda programlamıştır.
Bu hadsiz hayvanlarda görülen birbirinden enteresan temizlenme usulleri her an bütün kâinatı gören ve teftişden geçiren Yaratıcımızın Kuddûs isminin birer parlak mühürleri hükmündedirler.
(Zafer Dergisi)
bu iddiayı reddederseniz ebu hureyre'den rivayet edilen bir hadisi reddetmişsiniz demektir. ebu hureyre deyip geçmeyin, sahih hadis kitaplarında en çok hadis rivayet eden sahabedir o. onun bir hadisinin uydurma olduğunu kabul ettiğinizde hadis kitaplarının güvenilirliği de şüpheye düşer. buhari, muslim vb.'nin hadis külliyatını reddetmeniz demek sünni olmadığınız anlamına gelir. dikkatli olalım o yüzden, yorum yaparken mezhebinizden olmayın.
bir arkadaşımın ' ya abi evlere aslında köpek sokulmamalıymış, dinen bir şeymiş' demesiyle öğrendiğim gerçeklik. gerçi, ben bu gerçeği bu kadar sert telaffuz etmezdim.

sebebi de temizlikmiş. mantıklı açıklamaları da var, var olmasına var da, abi bunun bakterisi var gözle görmezsin kulakla duymazsın tenle hissetmezsin. yani onların temizliği nasıl olacak, falan filan...

gerçi annem din min boş işler bunlar, demişti. ben de ona uymuştum. şimdi kafam rahat.
son peygamber, halife, padişah, türkiye'nin doktoru, türkiye'yi pazarlamakla mükellef olan kişi, bop eşbaşkanı rte şöyle buyurmuştır:

"bunların sevgili köpekleri varıdr onlarla yatar kalkarlar"

inandığınız din buysa evet köpek düşmanı bir dininiz var. kendinizle barışık olun. kudurmayın.

ama yok ben susuz kalmış deveye su vermediği için sahibini azarlayan, devesini fazla yükleyen tüccarı uyaran, elbisesinin eteğinde uyuyan kediyi uyandırmamak için eteğini kesip kalkan peygamber muhammed efendimiz'in dinine inanıyorsanız sizin hayvanlarla da insanlarla da sorununuz yoktur.
kitabımız kuran'ı kerimde köpekle ilgili bir ayet olmadığına göre böyle bir görüşü islam'a mal eden mezhep sahibi kişilerin görüşleridir. mezhepler ve hadisler ile islam dinini aslından saptırarak kendi görüşlerini islama mal etmişlerdir. bu kişiler mezhep oluşturarak islamın bütünlüğüne zarar vermişlerdir. islamın kuralları ayetlerle belirtilmesine rağmen nedendir bilinmez, gerçekliği şüpheli hadisleri islam dini gibi gösterirler. ileri sürdükleri bir konuyu ayetle kanıtlayamazlar.
"köpek" lerin her zaman karşısında olan bir dine yakışandır.
sevgi dolu ve hoşgörülü olduklarını kanıttır.

yaradılanı sev yaradandan ötürü gibi sözler vardı ama hak getire.

( bu teoloji savaşından dolayı islam ın kötülendiği düşünenleri ayrı tutarım)

dur ekleme yapayım köpeklerin uluması bulutlara ulaşmaz.
özellikle "şafi" mezhebindeki insanların, hadisleri örnek göstererek köpeklere dokunmayı bile günah sayması ve abdestlerinin bozulduğuna inanmaları sonucu ortaya çıkmış inanış.
Bir namaz sırasında peygamber camidekilere safları olabildiğince sıklaştırmalarını söyler çünkü namaz sırasında saflardaki boşluklarda şeytanın siyah bir köpek şeklinde dolaşarak insanların kulaklarına kötülükler fısıldadığını görmektedir. Mısır inancında tabi ki tek kötülük sembolü yılan Apep değil, bunlardan biri de kardeşi Osiris'in de katili olan Seth. Seth mısır inancında çöl, fırtına ve kaos tanrısıdır ve erken dönemde yukarı (güney) Mısır'ın yöneticisidir. Kötülüğün sembolü kızıl saçlara ve gözlere sahip Seth'in başı diğer tanrılar gibi bir hayvan veya insan şeklinde değildir fakat hayvan olarak tasvir edilirken oğlu Anubis gibi Seth de siyah bir köpek olarak tasvir edilebilmektedir ve bu şekliyle halkın içinde gezinerek onları Horus'a karşı kötülüğe sevk etmeye çalışır. Yine mısır inancındaki siyah köpek Seth, islam'da kendine siyah köpek şeytan olarak yer bulmuştur.

Böylece bu hikayeler ve adaptasyonlar sonucu islam kedilere karşı iyi, köpeklere karşı ise kötü bir tavır sergilemektedir.

özet geçersek, islam mısır ay kültüründen birçok feyz almıştır.
Allahın yarattığı her canlı sevilesidir. aç olan komşuya 1 lokma ekmek vermek ne kadar sevapsa, aç bir köpeği doyurmakta o kadar sevaptır. köpeklerin yanına ''pis'' oldukları gerekçesi ile yanaşmayan canlıları insan yerine koymayıp sokakta sürekli azarladığımı iteleyip kakaladığımı da itiraf ediyorum. insan evladı 24 saat yıkanmadığı zaman dehşet bir kokuya sahip olurken köpeklerin yıkanmamalarının onlar için daha sağlıklı olduğunu bilmeyen zihniyettedir bu canlılar. köpekler kendi kendilerini dezenfekte edebilme kabiliyetlerine sahiptirler tükürükleri sayesinde, bu onlara yaradanının bahşettiği bir ayrıcalıktır. herkese nasip olmaz. bunu bilmeyip sadece kafa brandalamayı ibadet sanan sığ zihniyetli tek hücreli canlıların köpeklerden nefret etmesi olayıdır. geçenlerde dinlediğim tavşanlı belediyesini arayan hacı olduğunu iddia eden bir adamın ''allah günah yazmasa zehirleyin şu köpekleri'' lafını duyunca kanım donmuştur. insanı dinden imandan soğutur bu tip insanlar. tez yerde yakalanıp çoluğu çocuğu zehirlenmelidir ki bu zamana kadar memlekette boşuna oksijen israfı yaptığını anlasındır.

not: ne kadar cehalet dolu insanlar olduğunuz eksilerden belli oluyo tamam anlaşıldı biliyoduk zaten.
- ey mübarek ne oldu sana?
+ köpek ısırdı nan. ama mına koycam ben onların bak görürsün
size zarar vermiyorsa akrebi yılanı bile öldürmeyin diyen bir dine böyle saldırmaktır köpeklik, işte bunların düşmanıdır islam. dört bacaklı değil, iki bacaklı köpek düşmanıdır.
Allah yeryüzünde hiçbir canlıyı abes yere yaratmamıştır, hiçbir şey abes değildir, olmasa da olur diyemezsiniz. Evet bazı iki ayaklı köpekler vardır ve islam dini bu mahluklara düşmandır.
Ota boka günah diyen, yobazın dibi, abaza, karakteri silik ve bir o kadar da sikimdirik din adamlarının hadis diye kafasından sıçtığı sözlerden bir tanesidir. Yüzyıllardan beri bu böyledir, şu şöyledir diye diye bu raddeye gelmiştir ne yazık ki. Sevgili peygamberimiz böyle düşünen bir insan değildir. Misal haram ile helal isimli bir kitap okumuştum ulan acaba ne düdüklemiş insanlara diye. Çüş be kardeşim diyor insan. Ha ben dinine bağlı mıyım ? Değilim. Etiğe can-ı gönülden bağlıyım. Neyse böyle sik sok laflara inanmayınız, akıl süzgecinden geçiriniz arkadaşlar. Baktınız hala '' ama şöyle....'' deniyorsa da bir diyafram hassiktiri çekiniz. (bkz: bi bitmediniz)