bugün

oğuz atayın tutunamayanlar' da geçen hz. isaya yazdığı bir mektub ve mektuptan sonra isa' nın gelmediğini belirten küçük ama insana doyumsuz bir özlem ve hayal kırıklığı hissi veren yanıt.. tamamı şöyleydi

"Sevgili isa,

Bütün olanlar için özür dilerim.Kabahatin bende olduğunu
biliyorum.Günlerdir durmadan seni düşünüyorum.Kitabını elimden
bırakmıyorum.Bütün meselelerde sen haklısın.Bugün
düşündüklerimi,seninle birlikte olduğumuz gün bilseydim,her şey başka
türlü olurdu.Fakat;göreceksin,birdaha buluşursak nasıl istediğin gibi
bir adam olacağım.O kadar değiştim ki beni tanıyamayacaksın.Çarşamba
günü annemler evde yoklar.Gelebilirsen rahat rahat konuşuruz.

Seni Seven

Selim
...

isa gelmedi.
"düşünce suçundan söz etmek anayasaya
aykırıydı. benim de suçum bu kadar olsun, razıyım, dediler.
birbirlerine. papazlar hakkında müstehcen fıkralar anlattılar; kendi
adamlarına sahip çıksın önce; önce dinini yayanlara söz geçirsin de,
dediler ondan sonra... sonra hilmi onları bara götürdü. iyi
olamadık ,bari kötü olalım, dediler.
babana söyleseydin,freud’u yaratmasaydı ,dediler. ikiniz de
yahudisiniz; birbirinizden utanın, dediler. yavrum senin adın hülya
mı ? dediler.bacakların ne kadar güzel,dediler. bu barda çalışan
maria magdalene diye bir kadın varmıs? dediler. kadın anlamayınca yüksek
sesle güldüler. terden sırılsıklam oluncaya kadar dansettiler. sabaha
kadar içtiler. yolda eve giderken birbirleriyle kavga ettiler. selim
düştü, ayağı burkuldu.
bir hafta yattı evde, şiş ayağı üstüne basamadığı için.(ötekilere
bir şey olmamiştı.) içkiyi bırakmaya karar verdi. durmadan incil
okudu. can sıkıntısıyla günler geçti. sonunda dayanamad; oturdu, isa’ya
kısa bir mektup yazdi;"