insanın büyüdüğünü anladığı an

Bambaşka bir şehirde tek başıma kaldığımı, kendi başımın çaresine bakmam gerektiğini anladığım andır.

Ailenin en büyük oğluysan, babanın öldüğü gün artık büyüdüğünü anlarsın.

Salıncakta sallanırken artık ayakların yere sürtmesidir.

BABANA BENZEDiĞiN ANDIR. BABAN GiBi DÜŞÜNÜP BABAN GiBi KONUŞTUĞUN ANDIR.

BÜYÜDÜĞÜNÜ ANLAYAN iNSAN SORUSU.
YALNIZ KALDIĞI VE HER ZAMAN YALNIZ OLACAĞINI ANLADIĞI ZAMAN.

Mutluluğun masallarda oldugunu anladığı zaman.

babasını veya annesini kaybettiği zaman.

Anne/baba oldugu zaman.

anneden evden uzak ücra yurt köşelerinde hastalandığı zaman.

büyükler tarafından sevilip, şeker verilip kucaklanmayınca.

Erkekse anne ölünce, kızsa babası ölünce büyür dostlar.

inşaata kaçan topları çocuklara iade etmeye başladıysanız, işte o an büyüdünüz demektir.

Üniversitede alt dönemlerin abi dediği an.

zır zır ağlamazsın acını kendi içinde yaşar kendine yetersin .

doğacak çocuğuna anne aramaya başladığın an.

yakınlarını teker teker kaybettiğin anlardır. ölümün burnunun ucunda durduğu anlardır.

oyuncaklarına baktığında içini bir özlem duygusu sarıyorsa büyümüşsündür. Keşke şimdi yanımda olsalar.

Internet kafede susun lan amina koduklarim diyebildigin zamandir.

genel olarak
(bkz: etek traşı)

Bir bayram zamanı yanına gelen akraba çocuğun harçlık için gözünün içine baktığı an.

işe başlamak. ben bugün büyüdüğümü gerçekten anladım. *

ebeveynlerin ve büyük olasılıkla abinin seni para kaynağı olarak görmeye başlamasıdır. Git çalış ulan kazık kadar oldun, senin yaşında bla bla blaa.

aldığı her yenilgiden sonra ayağa tekrar kalktığı andır.

artık her şey boka sarmaya başladığında, kar yağdığında sabah kalkıp sevinmek yerine üzüldüğünde, sürekli geçmişi anıp gülümsediğinde, çocukken hayalini kurduğun ileride olsa ne güzel olur dediğin şeylerin gerçekleştiği zaman o kadar da güzel olmadığında, önceden düşündüğünde içini içine sığdırmayan şeylere artık nötr bakmaya başladığında, kendin ne kadar samimi olsan da insanlarla artık eskisi kadar samimi olamadığında, canın sıkıldığında nasıl olsa bişey bulurum diyerek kendini dışarı atamadığında, cebindeki bozuk paralar eskisi kadar değerli olmadığında, yeni güne içinde garip mutlulukla uyanmadığında, daha samimi daha içten aşık olamadığında, daha çıkarcı oldugunda ve daha çıkarcı insanlarla karşılaştığında, midenin üstünde adını kimsenin tanımlayamadığı o misketimsi bir maddenin öküz gibi oturmasını hissettiğinde büyümüşsündür. artık hiç bişey eskisi gibi olmayacaktır.

kasiyerler abi demeye baslar, bir iki arkadastan evlilik haberleri gelir, e ben ne olacagim telasi sarar ara ara ve nihayet ceyrek asir yasamissinizdir.