bugün

entellektüel birikim imajı açısından kişiye +10 leadership point kazandırır.
(bkz: ingilizceyi öğretip diğer dilere karşı çıkmak)
(bkz: assign etmek)
(bkz: arrange etmek)
(bkz: book etmek)

benim duyduğum sikik iş hayatı kelimelerinden. böyle kelimeler kullanan insanların te amlarına koyayım ben.
force etmek. knife atmak. screenshoot almak.
kanser gibi yayılan dejenerasyon örneğidir, tdk bu kadar tutucu olmasa kullanımı rahat yabancı kelimelerle dilde zenginleşme sağlanırdı.
fransızca fiilleri etmek yardımcı fiiliyle kullanma alışkanlığının (afişe etmek, absorbe etmek, konsolide etmek, enjekte etmek gibi) devamıdır.
Check etmek.
en sikindirik** örneklerinin check etmek ve egzajere etmek olduğunu düşündüğüm eylem, son dönemin virüsümsü yozlaşması. bulaşıcı.
"check etmek" yerine kullanılabilecek kontrol etmek de pekala türkçe değil fakat artık türk dili bunu yıllardır özümsemiş; ki türkçenin arapça, farsça ve özellikle fransızcayla olan ve geçmişten gelen yoğun etkileşimi malum.** fakat son yıllarda ingilizceyle zorla çiftleştirme gayreti nedir ki bu dili?
hadi "check etmek" dediniz anladık da "egzajere etmek" nedir lan sosyetik gevşek ağızlılar. abartmak lan o, direkt hem de hiç akarı kokarı yok.
bunu diyen ilerki seviyede bunu da dedi:
(bkz: ekspekte etmek)
(bkz: ignore etmek)
(bkz: approve etmek)
bir de bulunduğu topluma ışık saçması gereken üniversiteler, pek değerli hocaları, profesörleri ne yapıyor lan bu konuda dedirtir bu durum. kusura bakmayın ama sistematik bir kısırdöngü içinde diploma vermek haricinde pek bir boka yaramıyosunuz.
''drop ettirmek'' üniversitede aldığı dersi geri bırakan genç söylemi
makes sense etti mi ?
assume etmek, en çok kullandığım budur herhalde bu anlamda.
follow etmek, en popülerleri olabilir.
fuck etmek (siktir et manasında).
(bkz: oath etmek)
(bkz: follow etmek)