bugün

tarihe bir not düşelim.

gün itibarı ile resmen tekrar başlayan dönemdir. ilki 90'lı yılların başında bisküvi ve fındıkla beraber ihraç fazlası sütün dağıtılmasıydı. veli izni alınan bir belgeden çocuğun süte alerjisi olup olmadığı tespit edildikten sonra okuldan dağıtılacak sütten öğrenci yararlanabilir. görünüşte faydalı bir uygulama. bunun için milli hükumetimizi tebrik ediyor, milli eğitim bakanımızın ihraç fazlası zamazingosunu boynumuza doluyoruz. kendisi şu an gözümüzde süper bir insan, usta kalem, alex'in koşanı gibi bir şey..

fakiri çok olan ülkelerde iktidar olmak bu kadar basittir işte. 30 liralık elektrikten 27 lira vergi al, doğlagazdan sudan geçirebildiğin kadar geçir sonra da o paralarla güya fakru zaruret içindeki halka süt dağıt, kömür dağıt, fakirlik belgesi ile gelene maaş bağla..

benim paramla satın al halkı. benim vergimle oy satın al..

benden al parazit kürde ver, benden al çalışmayan vekile ver, benden al medya patronlarına ver, sanal düşman yarat silaha ver, hastalık yarat ilaca ver, kahpelik yarat kendine ver he mi?
Bir türlü anlayamadığım uygulama.

Tamam anladık Sütü aldığını Firmalar akrabalarınızın, yandaşlarınızın verdiğiniz ihaleden hem komisyon alıyorsunuz hem kar'dan alıyorsunuz da allah aşkına parayı direk alın çocuklarımızı denek olarak kullanmayın.

ama şimdi sizin götünüzü yalamaktan dilleri nasır tutan bir güruh şimdi kalkıp size iyilikte yaramıyor yehaaha demeye kalkar

ulan madem çocukların süt içmesini istiyorsun yap babalarının maaşlarına zam gitsin kendi sağlıklı süt alsın. madem niyetiniz iyilik yapmak yapın maaşlara zam.

ama nerede amaç cebi doldurmak.
1950'li yıllarda dağıtılıyormuş. o yüzden şimdi bu durmun tekrar gerçekleşiyor olması, çocukların sağlıklı gelişmesi haricinde benim hiç mi hiç dikkatimi çekmiyor.
kömür verseler abes olacağı için çocuğa en uygun bu yöntemi bularak yeni nesilleri de üretimden çalışmaktan uzak tutup beleş bir hayat nasıl yaşanır onu allayıp pullayıp sanki onları düşünüyormuş gibi hayata geçirmek.

sonra hükümetlerinden içtikleri sütü burunlarından getirerek mandıra kurmayı düşünmektedirler.
milli eğitim bakanına göre çocukların süte hassasiyeti vardır ve bu çocuklar kendilerine bildirilmelidir; yavrusunu düşünen her anne baba'ya göre ise bu kuzuyu kurda teslim etmektir.

öğretmenlerin bazı sütlerin bozuk olduğunu bildirmesine rağmen dağıtımın devam ettiği uygulamadır aynı zamanda.
ankara da yıllar önce yapılandı.

biz de dağıtmışlardı bi kaç sene, öyle bi taraflarımız ağrımamıştı.

demek yeni şirketler kayserili ise.
kesinlikle tasvip edilmemesi gereken olaydır:

(bkz: http://www.uludagsozluk.com/e/15373950/)
dev ilaç şirketlerinin aşı stoklarını eritmek adına okullarda başlatılan aşı kampanyalarıyla oldukça yakın bir akrabadır süt dağıtımı...

Herifler gözümüzün içine bakarak her türlü adiliği yapmaktadırlar. Her türlü şerefsizliği, hırsızlığı, zulmü...

Aynı bu herifler, ülkenin kanını emen büyük şirketlerin üretim fazlası sütünü bizim paramızla alıp öğrencilere dağıtarak hem prestij kazanmaya çalışmıştır, hem de zarar etmek üzere olan devasa bir holdinge kıyamayarak elinden tutmuştur. Açlıktan çöpleri karıştıran insanlarımız varken...

Haram olsundur efendim. Hesabı sorulacaktır.

Soracağız.
devletin hazinesindeki paranın çokluğundandır. para çok rant çok, durduramıyoruz efendim dağıtıyorlar.
bana nedense annemin anlattigi yillar once amerika nin dagittigi sut tozlarini ve sutleri hatirlatmistir. Ve daha onceden anadoluda olmayan , sonradan ortaya cikan cocuk felci vakalarini. Ve devaminda onlardan satin aldigimiz cocuk felci asilarini. Bakalim bundan ne cikicak.
bir okulda neden süt dağıtılır?

çok değil bundan bir kaç yıl önce devlet eli ile büyük baş hayvancılık desteklendi. bilmem kaç dönüm arazi ve içerisinde su kaynağı gösteren her tc vatandaşına bölgesine bakılarak %40 ı hibe olmak üzere trilyon civarında para verildi. kalan %60 lık kısmı da sıfır faiz ve çok uzun vadeler ile ziraat bankası karşıladı.

aynı şeyi devlet kivi de de yaptı. binlerce dönüm kivi arazisi devlet hibeleri ile dikildi.

bunlar güzel şeyler mi? buradan bakınca süper geliyor. allah devletimizi zeval vermesin. amin.

peki 2005 de çiğ süt fiyatı ne kadar?

0,45 krş.

peki şimdi çiğ st fiyatı ne kadar?

0.80 krş.

ee hani bnim devletimin hibe parası?

hani ortalama bir çiftçiye verilen 65 milyon hibe?

diyeceğim şu ki:

eğer süt ihraç fazlası olarak dağıtılıyorsa o hibeler boşa gitti. yandı benim vergim.

yoook!! biz onları halkımız için dağtıyoruz ki zaten ise:

1- verdiğin hibe parasına ulaşıldı mı ki süt iki katı parasına çıktı.

2- benim annem, babm, velim öküz mü ki bana kendileri süt alıp veremiyor.

sen zammını adam gibi yaptın da mı ben sütümü almadım.

son tespit: (okulda yaptığım bir araştırma)

44 kişilik bir sınıfta 4 kişi almadı, 16 kişi yarısını içip çöpe attı. 5 kişi de evde içmek için aldı.( muamma)

devlet 44 kişide günde ortalama yarısından fazlasında amacına ulaşamadı.

vay benim vergim. yazık asıldığımız öküz memelerine.
süt parasını kumara yatıran babalar mevcut olduğundan devletin kendi eliyle dağıtması çok daha mantıklıdır. kaldı ki toplumun büyük bir kesimi kamu çalışanı da değildir. teorik olarak doğru pratikte tam bir fiyasko olmuştu o ayrı. bizim içtiğimiz sigaraların vergisini buraya harcasalardı da adam akıllı bir markayla anlaşılsaydı hem biz verdiğimiz paraya acıyıp ana avrat sövmez hem de onca çocuk zehirlenmezdi.
güzel bir uygulamadır art niyet aramak gereksiz ve cahilcedir.
çeşitli zehirlenme vakaları olmuştur bunu duyan muhalefet sinsi bir gülüşle fırsata çevirmek için canla başla saçmalamaya başlamıştır.
tamam efendım 7 milyon öğrenciden 300-400 kişi zehirlenme şüpesiyle hastaneye başvurmuş. basit bi matematıkle 7.000.000 / 400 ve hemen
gereken incelemeler başlatıldığını açıklamışlardır, sütler kontrole alınmıştır.
bundan sonrası ihaleyi kazanan firmayla alakalıdır. dagıtım yapan şirketler ve ilahe sahibi firma ilede anında toplantı lara başlanmıştır.
bir internet adesinde 10.000'i aşkın kullanıcının yaptığı anket sonucuna konu.
sonuçlar bir hayli trajikomiktir.
aktarıyorum :
görsel

yani, kararsız dağıtıldığı zaman, aynen seçim sonuçları gibi.
yani, sütle bir ilgisi yok.
bu demek oluyor ki, ülkemizde demokrasi, bireysel veya toplumsal eleştiri henüz ideolojik boyutta.
sağlıklı bir dağıtım yapılabilseydi çok faydalı olacak bir uygulamaydı. ihaleyi akraba alır ordan komisyon gelir falan filan bu yine olucaktı da en azından kendilerine para kazandırayım derken çocuklara da bir faydaları olucaktı, önemli bir fayda. bireylerin iyi beslenmesi ekonomi açısından da çok önemlidir. iyi beslenmek karın doyurmak değil bildiğimiz üzre. yeteri kadar protein, kalsiyum almak vs. eğer bunlar olursa sağlıklı bir nesil yetişir üretimde verimlilik artar. bu oldukça önemli bir nokta ama ne yazık ki durum birilerinin para kazanmalarından öteye gitmiyor şu an.
bana ne süt içemeyen fakirden, ben muhalif duruşumla bu kampanyayı sulandırırım diyenlerin çokça konuştuğu dağıtımdır.

Projenin iki kazananı bir de kaybedeni olmuştur.
kazananlara Ak parti ve halktır.
kaybedenler ise muhaliflerdir.

Ak parti iki yönden kazanmıştır; özellikle fakir, yeterli beslenemeyen çocukların aileleri başta olmak üzere (evde yeterince kalsiyum almayan çocukların okulda toplu ortamda heves ederek süt içmesi de ayrı bir güzelliktir) halk memnun olmuştur.
ikincisi; muhaliflerin yapılan iş güzel de olsa 7 milyonu kapsayan bir projenin güzelliğini takdir etmekten ziyade ufak aksaklıkları büyüterek çirkeflikte sınır tanımayan eleştirileri kendilerinin ne kadar ciddiye alınabilir olduğunu halka göstermiştir.

empati yapıyorum da iktidarda chp olsa ve bu proje chp eliyle gerçekleştirilmiş olsa halk için sevinirdim, fakat sahiden biraz da üzülürdüm ama yorumlarda bu kadar çirkefleşemezdim yine de.

Ayrıca edit: üçüncü kazananlarda vardır ki hayvan yetiştiricileridir.
Neden nefret ve kin kusularak tepki verildiğini anlamadığım uygulamadır. Bugün bilinçsiz ebeveynleri yüzünden süt tüketemeyen bir sürü çocuk bulunmakta. Sütün çocuk gelişimi üzerindeki etkisinin çok önemli olduğu bilindiği halde bu uygulamaya kör kütük karşı çıkmak en hafif tabirle gerizekalılıktır. Tamam ortada zehirlenen çocuklar var, bozuk süt var ancak sen bozuk süte karşı değilsin ki birader direkt süt verilmesine, hükümete karşısın. Her bokta hükümete giydirmeye çalışırsan antipatikleşirsin böyle.

Madem bozuk süt var, çocuklar zehirleniyor, süt verilmesine karşı çıkmak yerine, uygulamanın düzeltilmesini, rütuşlanmasını iste, verilen sütün daha fazla denetlenmesini talep et, bu işin sorumlusu firmanın ihalesinin iptal edilmesini iste. Ama devlet niye süt veriyomuş amk bak çocuklar zehirlendi puşt devlet dersen gerizekalı konumuna düşersin.

Ayrıca 2-3 milyon ilkokul öğrencisi olduğu düşünülürse 100 ile 1000 arası öğrencinin sütten etkilenmesi normal karşılanabilir. Ancak tabi toplu zehirlenmelerin izahı olamaz. işte bunu eleştir, bozuk sütün sorumlularını ortaya çıkarmak yerine devlet niye süt veriyor diyorsun hala.