bugün

hâlâ var mıdır bilmiyorum ama niyet çekmek.
Beslenme çantası, masa örtüsü, beslenme bezi, annemizin içine yemek koyduğu kaplar, kimisinde patates kızartması, kimisinde şokellalı ekmek arası, peynir, domates, zeytin. Kimisi lacivert kimisi mavi önlükler ve önlük yakaları. Yağ satarım bal satarım, simit, köşe kapmaca, yerden yüksek, güzel yazı defteri, fişler ve daha niceleri...
- yazı yazarken bastırmaktan içe göçen barmaklar
- yakalara takılan kırmızı kurdelalar ( ilk ben aldıydım)
- yeşil john faber kokan silgi ve yumurtalı ekmek kokan sınıf
- ilk tenefüs zilini bitiş zili sanıp hattâ umup çantayı kola takarak koşup kaçmak oralardan
- hem ayrıca (bkz: #17048758) hep ballı ballı çıkardı.
a b c'li yakalar. kız erkek farketmez herkesin boynunda olur. kırmızı, mavi, sarı renkli olanları vardı, siyah beyazları vardı. her önlüklü çocuğun vardı.
beslenme tenefüsünde sıra arkadaşınla beslenme çantasının içinde ne varsa birleştirip beraber yemek.
5 dakikalık tenefuslerde bile çift kale maç yapmak.
çöpün başında kalem açmak.
çarşamba günleri yumurta kokan sınıf.
(bkz: beslenme çantası)
özellikle kızlarda görülen her şeyin süslü olması gerektiği(defter,kalem,silgi vs.) kuralı.*
leblebi tozu.
aynı sınıftaki ilk çocukluk aşkın.
çöp kutusunun başında kalem açma bahanesiyle dedikodu

bir de öğretmeniiiim tuvalete gidebilir miyim
prestij, otorite ve saygı için: futbol topu.

burjuvazi sınıfından olduğunuzu gösteren ikince kanıt ise, güzel görünümlü beslenme çantasıdır.
boyuna takılan o beyaz yaka, ( temizlik başkanıydım bu ara da ilkokul da )

monami boya. ( o zamanlar monami marka pastel boya yı herkes alamıyordu, geç alanlar oluyordu, malum imkanlar kısıtlı )

nöbetçi olmak. ( teneffüsler için sallanan zil ler vardı, teneffüs zamanı geldi mi ben çalacam diye mücadele ederdik )

kantinden (bkz: simit) , kete almak. teneffüs oldu mu o küçük kantine gider sıra da beklerdik.

ve tabi ki kurdele almak. (ee tabi o zamanlar, sınıfın en çalışkan en gözde öğrencilerine kurdele takılırdı. ) ilk kurdele almış kişilerden biriyim ben. (bkz: kırmızı kurdele) .

kudele yi ilk 3 kişi almıştı.

1. arkadaşım, odtü de okudu elektronik mezunu oldu.

2. arkadaşım naptı ne etti hiç bilgim yok.

3. benim. bunlar tabi sıralama değil. 3. değilim yani, ya da, birinci. ek olarak bu 3 arkadaş çok sıkı arkadaştık.

o değilde efkarlandırdı bak. diğer vazgeçilmezlere geçemedim.

(bkz: zaman çok hızlı geçiyo)
Beslenme dersi.
Oynadığımız oyunlardı. (Saklambaç, Kovala maç, Yerden yüksek ... gibi). Ne güzel günlerdi be !
Kokulu silgileni ödünç alırmıyım diyip silgiyi cebe indirmek bide tabeşir savaşı vardı la.
Kaybolan silgi.
suluğu boyundan asmak , silgiyi ortasından delip iple boyna asmak , etek açmaca , silgi artıklarını birleştirip birbirine fırlatma .
3 kişi oturmak.
silgi savaşı yapmak, çöp kutusunun etrafında kalem açma yalanıyla toplantı yapmak, kitap okuma saatlerinde okuyormuş gibi yapıp başka şeylerle ilgilenmek, su savaşı yapmak, her teneffüs kolunu bacağını yaralamak, milli bayramlarda süslenen sınıfları altını üstüne getirmek gibi hobilerimiz vardı küçükkene efenim.
çöp kutusunun başına toplaşıp kalem açmak.
boyunda sallanan silgi.
örgülü saçlar.
boya takımını açıp senin sıranın yarısını kaplayan sıra arkadaşı. (bir de benim kullanmama izin vermezdi. açıklaması da vardı. sana verirsem herkes ister derdi.)

bir de cips alıp isteyince içinden en küçük parçayı seçip veren ön sağ çaprazda oturan arkadaş. (en azından bu veriyordu. tabi kimseye söylememem şartıyla. )