bugün

komedi bir aşktır. erkek sevgilisine laf atanları döver genellikle kızlar herhangi birşeyde ağlar "bakın benim aşkım var artık olgunlaştım"mesajı verir. bazıları yüzük alır.*... inanılmaz olaylar yaşanır ama ikisi de okulun çevresinde dolaşan iki insan türü olduğunu çoğu zaman unutur.
(bkz: 8 yaşındaysanız ve aşıksanız hayat çok güzel)
"x, y'yi seviyoooooooo" gibi kaliplardan dolayi doyasiya yasanamayan duygu.
belkide en güzel aşktır.
aşık olduğunuz kişi amcanızın arkadaşıysa feci bir şeydir. evlenmesi ile dünyanız başınıza yıkılır.
Genellikle kalem açmak için gittiğiniz çöp kutusunda başlayan aşktır.
öpüşülünce hamile olduğunu sanmaktır.

+ ne yaptın sen ? şimdi ne olacak ?
- hemen evlenmemiz lazım hemen...
bir başkadır. kaleminiz silginiz bir de daha adını koyamadığınız bir duygunuz vardır..
tüm sınıfın 'ali ayşeyi seviyorrr....' diye sınıfta bağırması...
erkeğin kızın saçını çekip kaçması,sonra kızın erkeği kovalaması..
birlikte silgi çöpü biriktirilmesi...vb.
kantinden yumiyum çalıp aşık olduğu okul arkadaşının çantasına atmaya sebep olacak aşktır. aşk; kantincinin kulak çekme operasyonu ile sona erer. zaten yumurta kokusu ile talihsiz başlayan aşktır.
0.5 uç kalınlığındadır. sonra 0.9 a kadar çıkar...
ilk aşk olabilir çoğu zaman. öyledir ki, ismini unutmamakla beraber bilmem kaç harflik soyadını bile unutmazsınız. facebooka da her defasında küfredersiniz o isimde birini barındırmadığı için bünyesinde.
öğretmen duyar da kızar sanılıp kıza açılamamaya sebep verendir. ama onun tadı ayrıdır yani.
aşkı anlatmanın saç çekme, itme, kakma olması. masum zamanlar...
hisler karşılıklıysa erkek kızın saçını çekip kaçar, kız da onu erkekler tuvaletine kadar kovalar.
aşkın en masum halidir.. ne ihanet bilir, ne terketmek..
sevmişsindir, sevmek nedir bilmezsin. o kadar saf, temiz ve çıkarsızdır..

sevdim birini.. okula falan koşa koşa giderdim görmek için. görünce ne olurdu? hiiiç.. öyle yanında otursam yeterdi, giderken 'bay bay' demesi yeterdi.. ders sırasında bi bakış atması yeterdi, uçururdu beni havalara.
aşk ne?
sevgi ne?
bilmezdim.. beslenme dersinde yumurta kokuları arasında 3-5 saniyede bir bakış atardım. sınıfta elemanlara göz dağı vermiştim, 'olum bak sikertirim, bu benim' diye.. artistlik için sınıf başkanı olurdum, konuşanları tahtaya yazarken onu es geçerdim.. ee torpilliydi.. başkanın karısı nihayetinde..
yoktu şimdi ki paranoyalar..
ha veli toplantısı günlerinde ilgimi ihmal ederdim ama olsun, karşılıksız sevmek, hiç değişmeyecekmiş gibi tutulumak bu olsa gerek..
hey gidi hey..
Masumdur, saftır, temizdir, art niyetsizdir. Kısaca aşkların en güzelidir..
aşkın anlamının öğrendiğiniz şekliyle uzun süre boyunca aklınızda kalacağı o dönemde, ilk aşkınız platonik olduysa gelecekte aşık olmak konusunda sorunlar yaşatabilecek olan aşk türüdür. bir süre sonra 'seviyom seviyom, o beni sevmiyo sikem böyle işi' diyip aşktan elinizi eteğinizi çekebilir, aşkı yıllar boyu aklınızın en ücra bir köşesine atmanıza sebep olabilir ilkokul aşkı. kısacası, kızsanız salya sümük gezen bir aşığınızın olduğunu görmek, erkekseniz eteğini kaldırmaktan keyif alan bir sevgilinizin olması pek de hoş bir durum olmaz. ilkokul aşkı salyadır, sümüktür. bulaşmadan kurtulursanız gelecekte rahat edersiniz.
genelde erkekler kızları sinirlendirmek için saçını filan çeker .kantine giderken çağırır filan .hoştur yani .
unutulmaz ayrıca .
öyle taze,öyle saftır ki.
aldatılmak gibi bir kavram olmadığı için güzeldir..
Eteğini kaldırdığın kıza da aşık olunabilir o yıllarda, sınıf öğretmeninin kızınada.
aşkların en masumu. keza bir daha öylesi bir aşk yaşanmayacaktır.
Başkadır.
çok keyifli ve eğlenceliydi. söylemezdik, sadece oyunlar oynardık. Dansa davette bunlardan biriydi.

biri mahalleden biri de okuldan 2 kişi vardı çocukluk yıllarım boyunca. ikisi de sarışındı. Zaten bende o zamanlar Fenerbahçe'li Nielsen'e aşıktım. *

cümledit: bunda eksilicek ne var? ilkokuldaki aşka da karıştınız ya ya sabır. kusura bakmayın o zaman çocuktuk bu kadarına erdi aklımız.