bugün

ilkokulda Ece isminde bir kız vardı. Çok güzeldi. 1.sınıftan sonra onu hiç görmedim.
ilkokul bittikten sonra bir daha görüşmediğimdir.
sahi ne oldu acaba ona?
ayran gönüllüler için, ilki hangisiydi, okulu neredeydi hatırlanmayandır.
betül. ilkokulda sıra arkadaşımdı. derste sürekli şarkı söyleyerek onu farkında olmadan rahatsız ederdim. acaba şu an ne yapıyordur çok merak ediyorum.
sosyal medyada fotoğraflarımı beğenip beş dakika sonra aşk sözleri ve aşk şarkıları paylaşmak gibi hareketleriyle şu anki eski sevgilimi zamanında kıskançlıktan çatır çatır çatırdatan tek insan. paylaştığı şarkılar "bir çocuktum sevmiştim, avuçlarımda aynalar. gayret et güzelim elini uzat..." * tarzı olduğundan eski sevgilime kabahat bulamıyorum.
Bizim salak ne yapıyor acaba. Bak gülme şimdi tövbe tövbe. *
Bulamadım ben yahu, küçükken anneme adını soyadını annesinin babasının adını falan yazdırmıştım "büyüyünce bulacağım onu" diyerek.

Sonra o kağıdı aldım annemden, evet bilgiler var ama kız yok ortalıkta. En son az kaldı sağlık ocağından sorgulayacağım.
bir kaç kere gördüm kendisini aynı,hiç değişmemiş nerdeyse.hatta bir kere yemek söylediğimde yemeği o getirmişti ama o bunu fark etmedi muhtemelen. Tabi kiminle napıyor bilmiyorum.
yemin ediyorum ilkokul aşkıyla senelerce birlikte olup sonunda evlenen insanlara çok imreniyorum. düşünsenize eşinizin her şeyini tüm geçmişini biliyor ve ona göre hareket ediyorsunuz. bu aşktan da öte bir şey olmalı.
o zamanlar sınıfın en çalışkan erkeği olduğumdan epey talep görüyordum. kızlar benimle aynı sırada oturmak istiyorlardı, öğle teneffüslerinde yanıma geliyorlardı. anlayacağınız ders çalışmanın bir boka yaradığı zamanlardı.

bi ara nereden estiyse sınıfta bir sevgililik furyası başlamıştı. eda, burak' ı sevdiğini söylemiş; burak, serpil' i sevdiğini söylemiş; serpil, yan sınıftaki batuhan' ı öpmüş... yani ortalık tam yalan rüzgarı. bizim sınıftan neşe diye bir kız da geldi yanıma ccksy* "ben seni seviyorum." dedi. tabii ben de o zamanlar sınıfın en çalışkan kızından hoşlanıyorum. bu neşe daha hayatında takdir belgesi görmemiş anca teşekkür... yediremedim kendime. her dönem sonunda takdir belgesini örtmeninin elini öperek alan ben ve yeşil kenarlı teşekkür belgesinden başka bir şey görmemiş neşe... olacak iş değil. hemen tersledim tabii. "ben seni sevmiyom. sen git sümüklü barış' ı sev!" deyip kovdum bunu. biraz sert çıkışmış olabilirim ama ben de sevdiğim kıza "bak boştayım. hoşlandığım kimse yok." mesajı vermeye çalışıyordum.

her neyse.
benim tepkimden sonra neşe' nin suratı bi acayip oldu. sonra koşa koşa çıktı sınıftan. o an ne olduysa 20 küsür kişilik sınıftan çıt çıkmıyor. tam yerime oturmak için arkama döndüm. bütün gözler bana bakıyor. ama öyle normal bir bakış değil, onların da suratları bi acayip. ben adım adım sırama gidiyorum ama onlar da benden adım adım uzaklaşıyor. ben yürüdükçe onlar uzaklaşıyor. sanki farkında olmadan altıma sıçmışım da kokudan kaçıyorlarmış gibi. aradan fazla zaman geçmedi öğretmenle birlikte neşe girdi içeri. neşe' nin surat kıpkırmızı olmuş. ağlamış, belli. öğretmen benle neşe' yi kapının önüne çıkardı, "her ne dediysen özür dile arkadaşından." dedi. ben de yarım ağızla bir özür diledim.

ertesi gün keyfim yerinde gittim okula. sınıftakiler de olanları çoktan unutmuştur diye düşünüyorum. ama hiç de öyle olmadı. sınıfa girdiğimde "günaydın." bile demediler. sıra arkadaşım ceren çantasını da almış, neşe' nin yanına geçmiş. hoşlandığım kız suratıma bakmıyor. sonraki birkaç gün de bundan farklı değildi. sınıftan tecrit edilmişim gibi geçti onlar da.

koca sevgililik furyasını resmen tek başıma bitirmiştim. benim olaydan sonra bir kişi bile çıkıp " ben şunu seviyorum." demedi. zaman geçtikte ortam yumuşasa da ben hiç eskisi gibi hissedemedim. zaten o senenin sonunda başka bir yere taşındığımızdan benim okul da değişti.
bu da böyle psikolojik hasar aldığım bir anımdır.

birkaç gün önce hoşlandığım kızdan arkadaşlık isteği geldi. görünce hemen kabul ettim. ertesi gün de bir etkinlik daveti yolladı. evleniyormuş. evet, tüm bu anıları hatırlamamın sebebi bu etkinlik daveti oldu.
özlem eğer burdaysan sikimde değil.
gönül eğer burdaysan bul beni.
Yeri baska kaliyor nedense. Yillar gecse de yuzune bakinca hep 7 yasindaki masum yuzunu, ela gozlerini goruyormus insan.
Ebru birinci sınıftan gittikten sonra Özlem idi. Halamların hemen alt sokağında oturuyordu aynı zamanda.Salak salak davranışları vardı ama güzeldi açıkcası. Ve ona odaklanmaktan diğer kızların ilgisinin farkına varamamışım. Yıllar sonra ilk okuldan bir kız arkadaşım O zamanlar sana aşıktım. Şunlarda seni çok seviyordu diyince uyandım.AMa çok geçti..
Aci cekilmeyen tek asktir. sevme ihtiyacini gidermektir aslinda. O yaslarda onun sizi sevip sevmedigiyle pek ilgilenmezsiniz. Sadece seversiniz o kadar. Bu yuzden aci duymazsiniz. Arkadaslariniza anlatip kikirdemek bile bir terapidir.

Adi alperdi. Okul arkadasim sayilmaz anneannesi bizim mahalleden, yazdan yaza gelir alper. Yazlari alper icin bekler, futbolu alper icin severdim. Sacimi onun sevdigi gibi yapar, onun sevdigi gibi giyinirdim. Hic aci cekmedim onu oyle serverken. Bir gun kuzenim erken davrandi bana alperi sevdigini soyledi. O zaman icim ciz etti ama yine de sevmekten vazgecmedim alperi. Gizli gizli kimseye anlatip kikirdeyemeden yillarca oylece sevdim. Kac yil surdu bilmem, Buyuduk liseye basladik ama her yaz ayniydi. Alper gelecek, alperi gorecegim... hem artik kuzenim de baskasina asikti. Lise 1 yaziydi sanirim alperin de beni sevip sevmedigini dusundugum ilk yaz. Ilk kez onu dusunurken karnimda kelebekler ucusmuyor kemirgenler kemiriyordu. Ilk kez alperi kiskandim, ilk kez benden baskasini sevecegine gebersin diye dua ettim o yaz ve o yaz alper de beni sevdigini soyledi... dilber mutlu, dilber ucuyor, dilber ölüyor askindan. Birkac hafta sonra okullar acilacak, alper gidecek ama olsun seviyor beni seviyor. Kendimi bildim bileli gozlerimi her kapattigimda aklima gelen alper beni seviyor. Telefon numaramizi bilir, mahallede buyudu vardir rehberlerinde. arar beni. Annem ciksa ne olacak arayan bizim alper iste. Alperim arar beni. Ilk askim cocuklugum... yaz bitti alper gitti bir kere saklambac oynarken elimi tutmustu gitti... hic aramadi. Sonraki yaz tatilinde de futbol kursuna yazilmis, gelmedi mahalleye. Duydum oya diye bir kiza asikmis. Buldum oyayi. Kara, cirkin ama cilveli kahpe. Ben hala krampon giyip top pesinde kostruyorum -Alper seviyor cunku- oya alper gibileri takiyor pesine. Ben elini 1 kez tuttum alperin oya onu opuyor. Ben hala futbol oynuyorum -Takima hep beni secerdi yine secer- oya alperin kalbiyle oynuyor, duyuyorum. alperlerle ayni sitede oturuyor cilveli kahpe. Ben belki de cocuklugumun 10 yazini alperi gormek icin bekleyerek gecirirken o 4 mevsim yaninda.

Zamanla geceleri aglamaya basladim. Bir de yekta cikti. Alperin yeni gozdesi. Sonra selin... alperin sevdigi kizlari da unutamiyorum isimleri zonkluyor kafamda. Tek tek bulup uzaktan izliyorum. Okul onlerinde bekliyor saklanip ayni servise binmelerini izliyorum. Ben hic yarisamayacagim bir suru kizin adini ezberlerken, bi yaz gelsin beni bi hatirlasin, cocukligumuza bi donelim, bi top kosturalim mahallede o zaman doner bana diye yazlari bekledim hep. O hicbir yaz gelmedi.

Sonra sosyal medya cikti biz buyuduk baskalarina asik olduk... sevdik, sevildik. Alper hic degismedi.

Simdi 4 5 yilda bir goruruz birbirimizi selamlasiriz. Ne yazik hic bilmedi yillar once okulunun kapisindaki karsilasmalarimizin tesaduf olmadigini ve bilmeyecek onu kac yaz bekledigimi. Ben onlarca yazi 1 el tusmaya sigdirdim o hic bilmeyecek. Bir de 90 larin sonunda ev telefonlarina dadanan sapigin kim oldugunu...
adı ayşenur'du. hicbir zaman söyleme cesaretim olmadı, hala platonik olarak devam ediyor.
bi baltaya sap olamayınca polis olmuş *
Evlenmiş evet o da evlenmiş. Yoo ben daha küçüğüm ne evde kalması be.
saçını çektim diye ayrılmıştık.

Salaklık işte.
meral di adı.

hala bizim mahallede oturuyor sanırım. bilimum sosyal sitelerden ekli ama yolda görsek birbirimizi tanımayız.
m.ö .ki tarih.
ilkokulda, henüz nerdeyse " bittiiiii" deyip, annenin çağrıldığı günlerde yaşanan çıtırık pıtırık aşktır...
Kardeşle aynı kişiye aşık olunmuştur..
Birbirimize kıyamayıp, " yok yok tamam senin olsun" cümleleriyle olgunluk gösterilmiştir..
Kişi, üç gün sonra, babasının tayini nedeniyle gitmiştir..
Yorgan gitmiş, kavga bitmiştir....
Serap.

Kimbilir ne yapıyordur şu an?
isa demir. Evini biliyorum hala gecerken bi huzun oluyor.
Çok yakın dost olduk şimdilerde. Kimseye anlatamadigimiz dertlerimizi paylasiriz birbirimizle. Farklı sehirlerdeyiz senelerdir de hiç görüşmedik ama bagimizi da hiç koparmadik. Birbirimize çok değer veriyoruz. Çocuklukta kalan kaldı.