bugün

herkesin başına hayatta bir defa gelen ve çok yüksek ihtimalle başarısızlık , salaklık , şaşkınlık , kararsızlık gibi sanrılarla içiçe yaşanan dudakları birbirine yapıştırma eylemi..

birinci tereddüt;

dilimi ağzına soksam mı??

bu tereddütü yaşamadım diyen varsa sahin k öpüşsün onunla..öyle bir tereddüt ki ; muhattabınızın dilini sizin ağzınıza sokmasıyla anında bertaraf olabilecekken eğer o da acemiyse tam bir komedidir..benimki şahsen öyleydi..benimkine daha sonra tekrar değineceğim..

ikinci tereddüt;

öpüşürken ellerimi muhtelif aktiviteler için kullansam mı? kız beni ayı olarak beller mi?? sakin olup daha sonraya ertelesem mi? akışına bıraksam mı? ananın amı mı? yeter ulan..

bu kararsızlık çok daha fenadır..öpüşürken mutlaka eller kızın sırtında , omuzlarında , saçlarında , belinde ya da biraz vahşice ama yanaklarında olur fakat eller sadece kadında gelişmiş organların herhangi birinin üzerinde olmak isterse (ki el bu ibne ister) işte o dakika sorularla cebelleşmeye başlamıştır kişimiz..

üçüncü tereddüt;

dudaklarından biraz soluklanmak için ayrılsam daha sonra tekrar öpüşmek istemeyebilir mi?

bunun biraz öznel bir tereddüt biçimi olduğunu düşünmekteyim..ilk ikisi kadar evrensel değil kabul..ama mutlaka yaşamış arkadaşlar vardır deyip anlatmaya başlayalım..öpüşme ya da dudakları ilk defa birinin dudaklarına yapıştırma eylemi sırasında burnundan nefes almaktan imanı gevremiş kişimizin aklına takılan bir diğer önemli sorudur bu..eğer muhattabın da ilk defaysa pişmanlık duymasından korkulur..

ya bir daha istemezse??

işte bu soru yüzünden genellikle o dudakların ucunda ölmek şıkkı daha cazip gelir acemi arkadaşımıza..

komediydi arkadaşım evet komediydi benimki..bizimki..benim de ilk defa olacaktı muhattabımın da..zamanımızın tüm ergenleriyle , abazanlarıyla beraber gülhane parkındaydık tabiki..ağzıma sıçim kendimin sanki başka yer yok..metrekarede 5 kişi öpüşüyor 2 kişi de sevişiyordu o vakitler gülhane'de..gören 3000 kişi grup sex yapıyorr zannederdi..eminim istanbul'lular hatırlayacaktır o dönemleri..

neyse bu sefer kesin niyetlenmişim..öpücem arkadaş..aksilik o günde kızda bir stres var sanki..ya da ben durumu murphy kuralları bağlamında değerlendiriyordum kimbilir..neyse kolumun altında olduğu için gözlerimi arada 5 cm kalacak kadar yaklaştırmıştım gözlerine..sanki bu iş doğaçlama , kendikendine olmuş intibası bırakmak istiyordum kız arkadaşımın gözünde..halbuki yarrak öyle..en az 4 5 hafta öncesinden planlamış , arkadaşların gazına gelerek mekanlardan gülhane parkını seçmiştim..

neyse yaklaşık bir 10 dakikalık arada küçük boşluklar olan bakışmalar ve gereksiz (işe romantiklik katsın diye) fısıldaşmalardan sonra ilk hamleyi yapmıştım..dudaklarını kapadı sanki önce ya da müzmin kötümserliğimle bana öyle gelmişti..umursamadım..zaten 4 5 haftalık planlarımın bir maddesi de ;

kız nasıl bir tepki verirse versin umursamamak , dudaklarından hiçbir ahval ve şeraitte ayrılmamaktı..

nitekim öyle de oldu..ama nasıl oldu derseniz önceden dediğim gibi tam bir rezalet..yukarıda yazdığım tereddütlerin hepsini en kesif haliyle yaşadım ve tahmin ediyorum yaşattım da..ilk yarım saatten sonra dil devreye fazlasıyla girdiğinden büyük bir salaklık silsilesi daha yaşadık dişlerimiz birbirine çarpıyordu..bu ne saçmalıktı böyle yarabbim..et mi yiyorduk? öpüşüyor muyduk??

onu da geç ilk bir saatten sonra utanarak , yerin diplerinde kendime uygun bir yer bularak söylüyorum ki salyalarım akıyordu benim..köpek gibi..saçmalık 2..ve ilk farkeden ne yazık ki , kaderin büyük bir cilvesi ki ben olmamıştım salyalarımın aktığını..kız farketmiş , çaktırmadan sırıtarak ve beni rencide etmemeye çalışırr bir ifadeyle 'çenen' demişti...

o ses tonunu unutamam..

tüm bu olumsuzluklara rağmen..dudağımda uçarı bir gülümseyişle girdim mahalleye..mahalle kültürü fazlasıyla gelişmiş bir çocuk olduğumdan o vakitler mahalle çocuk eşrafı apartman önlerinde bekliyordu beni..

tamam mı?

dediler..en bruce willishalimle;

tamam dedim..

(bkz: işte bir nesil böyle heder oldu)
insan hayatında ve de aşk hayatında oldukça mühim yeri olan bu aktivitenin doğuracağı olumlu sonuçlar belli tabi de, olumsuz noktaları da az değil. bir kere, hazırlıksız yakalanmak en kötüsü. başımdan geçeni anlatayım ben en iyisi;

lisedeki beden eğitimi dersi... herkes bahçeye çıkmış ordan oraya koşmakta, hoplamakta, zıplamakta. bense okulda sigara içmek eylemini gerçekleştirmek üzere her zaman yaptığımız gibi kullanılmayan sınıflardan birine gitmişim. neyse efenim, içeri girmemle irkilmem bir oldu. tazecik sefgilim de orda değil mi? hem de yapayalnız. e tabi daha kasılmış bi şekilde girdim içeri ve yaktım sigaramı. havadan sudan değil tabi yeni sevgiliyiz, işte o tür mevzulardan konuşurken bir de baktım ki iyice yakınlaşmışız birbirimize. kötü olan, benim ilk defa yapıyor olmama rağmen, onun ilki olmaması. arada beş santim ya var ya yok.. tereddütteyim haliyle ben, "atılsam abaza gibi mi olur? atılmasam geri kaçar mı? napsam ne etsem??" türlü düşünceler beynimde canlanırken bana en uyanını seçtim ve "ya allah!" deyip atladım...

ve bir çığlık, öyle bir çığlık ki...

haliyle hemen geri çekildim ve biricik sefgilime baktım şefkatle. baktım ama, gördüğüm şey sinirden yuvalarından fırlayıverecek gibi duran bir çift gözdü.. ne olduğunu çözmeye çalışırken dudaklarının normalden daha bir kırmızı olduğunu farketmem, havaya kalkan bir elin suratıma büyük bir hızla inmesi, ardından gelen "salaaaaaak!!" narası ve de yüzümün normalden kırmızı hale bürünmesi bir oldu tabi...

çıktım gittim sınıftan..

tuvalete girip bir sigara yaktım. sadece düşünüyordum. "demek ki beş santim uzaktan atlayınca böyle oluyomuş. holivıd ben sana ne diyim ha? kolpa seni! üç metreden atlayıp öpen erkegler yalan mıydı yani? yerin dibine geç e mi?!"

bir hafta falan görüşmedik.. yani gördük tabi birbirimizi ama, görüşmedik işte. dayanamadım tabi sonra sordum;
+ funda.. dudağın nasıl oldu?
- avvyy hijç soğrmoa hala acuyoo!
+ ayy canım benim nasıl oldu anlamadım ben de..
- salaak!!
+ niye kanadı ki dudağın senin? ısırdın mı noldu?
- allah velanı vevrsin! defol..aayy dudaaam!
sen boyle opusmeyi nereden biliyorsun ulan gibi sorulara gebe kalabilen olay..
sadece öpüşüp durduysanız erkekler için hem güzel hemide kötü bir durumdur.

sen 3-5-10 dakika öpüş ve erekte olsun bi tarafın. dolsun dolsun da çıkmasın.. sonra hadi bakalım dışarı çık, kızı bırak ya da gezin. o ağrı, o sanki sünnet olmuşta öyle yürüyüş..çok zor ve berbat bi durumdur. o ağrıyı tabi yaşayan bilir. kız ise öpüştüğünden mi nedir hülyalı hülyalı bakar, anlamaz olayı..ne bileyim..
12-13 yaşlarında oldu. kızla aynı yaştaydık. inşaatın içinde, o sıvasız tuğlaların arasında '' seni ağzından öpcem gel '' demiştim. çocukluk işte, filmde gördüğümüz o sahneyi yapacaktık. kız inanmadı bana. ısırcan dimi kuki dedi. yok valla ısırmıcam öpcem dedim. sonra şeker yemeye çalışan at gibi dudaklarını uzattı kız. muuuu yapıyordu. bu muuu yaparken öptüm bunu. bu başladı ığğğ tüps tüps diye yere tükürmeye. iğrençç dedi. yine yapalım dedim koşarak kaçtı. koşarken bile hakk tüpss yapıyordu. aklı başında olan her insan bu olaydan sonra gay olur ama olmadım. rezaletti ilk öpüşme.
kürşat başarın başucumda müzik romanınında hatun kişi kahraman şöyle anlatır bu hadiseyi:

"eğer hayatınızın bir anına gidip orada kalacaksınız deseler yalnızca iki seçenekten birini seçmek isterdim.biri o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken...
Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün..

Herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu.aslında bu kadar basitti işte:
birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın!"
cinsel gelişimimi bir sene geriye atan olaydır. *
Bu başlığı okumaya başladığımdan beri kendi kendime "biz baya geç kalmışız, hocam" dediğim olay.
yaşandığında kalp krizinden gidileceğini düşündüğüm olayıdır. **
eğer burun deliklerinde kapalıysa eyvahlar denilesi olaydır. yoğun bir titreme, heyecan ve gurultulu soluk alıp verme oluşması mümkündür, eve giderken havalardasındır ve geceleri aklına gelir, mutlu olursun.
genellikle dudaklarını cekmenin karşıdakini üzeceği düsüncesine sahip olan insanlar için bu olay 45 dk'dan fazla sürmektedir.
not: dilini karşıdakinin boğazına sokmak onu üzmez.
kesinlikle ömür boyu unutulmayacak hadiselerden biri olması nedeniyle eylemin yapıldığı kişi ne olursa olsun hep aklın bir köşesinde kalacaktır.
(bkz: ilk kez cinsel ilişkiye girme)
görsel
öpüşme değildir o, ilk öpücüktür. körkütük aşıksındır, elini zor tutarsın nitekim yüzüne dahi bakamazsın. utangaçlık had safhadadır. öpmek için can atarsın, kalp atışların hızlanır, dizlerinin bağı çözülür. ilk önce yanaktan öpersin, kalp ritmi tavan yapmıştır. sevdiğindir, o dudakların sahibi sensindir. o an geldiğinde sadece ve sadece yer yüzünde ikinizin olduğunu görürsün, diğer herşey silinmiştir. ılık bir rüzgar eser önce, karşında sevgilin sana bakıyodur ve birbirinize çok yakınsınızdır. her iki tarafta mesajı almıştır. küçük bir hamle ile gözlerinizi kapatırsınız ve öpücüğü kondurursunuz. dudakların birleşik kaldığı o saniyeler, adrenalin seviyesinin tavan yapmasına sebep olur. öpersiniz ve geri çekilirsiniz. sevgilinize bakarsınız. ve işte ilk öpüşmenin vakti gelmiştir artık. kollarınızın arasına alırsınız ve dudaklarınızı bir birine kilitlersiniz. o an düşünme yetiniz çoktan kaybolmuştur. bu ana kadar herşey anlatılır fakat; o andan sonrası anlatılmaz, yaşanır.
genelde ne yapacagınızı bilmediginizden,sadece sacma sapan dudak hareketleriyle gecen,öpüsmektekten cok dudak güresi denilesi genclik heyecanıdır.
hic unutmam benimkinin ilkinde her yerim köpek yalamıs gibi salya olmustu. * **