bugün

Sen ilham perisini
beyaz kanatlı, güleryüzlü,
elinde lir, dilinde cennet şarkıları,
gelip masana konan,
bir melek mi zannediyorsun.
Güldürme beni.
Azrail onun yanında babanın göğsü gibi kalır.
Ne karanlıktır gelişinde gökyüzü.
Karadan kapkara parlar ziftten gözleri,
tıpkı yaşadığı dipsiz kuyular gibi.
Bilemezsin ne zaman geleceğini,
ve senden ne isteyeceğini.
Bütün bedenini sıkar mengene gibi,
gözünden yaş gelene kadar,
bırakmaz yazdırır istediklerini.
Ruhundan kan gelene kadar,
Geri ister senden bütün ümitlerini.

(bkz: erhan güleryüz)
Arap geleneğine dayanan inançtır. Aslında şiir cinidir.
Peygamberin zamanında - öncesinde de ve sonrasında da- ortalık şairden geçilmezdi. Bunlar inzivaya çekilir ve ilham cini gelince güzel güzel şiir yazarlardı. Hatta peygambere de cinlerin sözünü söylediği gerekçesiyle çok suçlama yapıldı.

Uzun lafın kısası çok modern gibi gözükse de arap şairlerin ilham cini, daha az korkunç ve kullanılabilir olsun diye ilham perisi olarak isimlendirilmiştir.
ilham perisini üşengeçlik öldürür. ayrıca ilham perisinin olmadığına inandım. bir insanda yetenek var ise vardır yok ise yoktur. yok ise de kendini geliştirerek sahip olabilir. imkansız değil.
zamanla verdiği desteği azaltan peri. şimdi mesela küçükken makale kompozisyon filan ilçe okul birincilikleri ile dolu bir insanım. o zmanlar istediğim hoşuma giden kelimeler hemen aklıma geliyordu. şimdi bi kaç kelime var. senelerdir dimağıma erişmiyor. birisi örneğin ukala, nezaketsiz o anlamları çağrıştıran hafif eski türkçe bir kelime ama bir türlü aklıma gelmiyor. bir de böyle şirret, şırfıntı, boş gevezelik yapan kadınları imâ eden bir kelime var. o da hiç aklıma gelmiyor. bu tarz ilham veren güçler var. ama. her daim bunları idrak edebilecek güçte olamayabiliyor insan.
belki de shakespeare gibi yeni ifadeler adleden kelimeler keşfetmek gerekiyor da olabilir. dili de zenginleştirmek adına.
aklıma güzel bir hikaye konusu getirdi. Kağıda dökmeliyim.
Genellikle çok saçma sapan zamanlarda gelir.
Gece meme mi atacakmış.