bugün

ne zaman nerde sokacagı belli olmayan arıların istilasına maruz kalan mağdurların yaşadıgı vakalardır. yaşadıgım en kötü arı sokması topitopun üzerine konup emdiğim bir eşek arısıydı. kapalı terliğin içine saklanıp serçe parmagımı hedef alan, kuru yapragın içine konup avucumda ovuştururken boku çıkmış, son nefesinde beni sokmadan ölmemiş arıların ruhuna el fatiha.
mangal partisinde etin uzerindeki bal arısının bir bayanı bogazından sokmasıyla yasanan gergınlık olabilir. sismemesı ıcın sureklu dondurma tıkamalarıda komik bir gorunumdur.
tayvan'da yaşanan bu hadise örnek olarak gösterilebilir;
http://www.haberturk.com/...cat=180&dt=2007/09/13
dondurma yerken dondurmanın üstüne arı konması.. ağızızn içinden bzddrrtzt diye bi ses gelmesi.. dilinizin topuğunuz kadar olması..

(bkz: bu hikayedeki mal benim)
ekmek yerken dudağımdan sokmuştu zamanında. sezen aksu gibi gezmiştim iki gün.
kanepeye uzanmış maç izlerken götümde bir acı hissettim. arı ölmüştü.
balla karıştırıp ekmeğe sürüp yemiştim. midemi sokmuş ibine.
pahalıya mal satıp bir teyzenin ''dilini eşşek arısı soksun'' bedduasına maruz kalan manavın, olay akabinde dilini eşek arısı sokarak ölmesidir.
kurbanda arı kesen adamın eşini arının sokması... *
dramatik vakalardır.en son 60lı yaşlarda bir akrabamızın kamelyada yemek yerken bir anlık dalgınlığından faydalanıp iğnesini akrabanın damağına yapıştırması kalmış akılımızda.
plajda, deniz kenarında çıplak ayakla salına salına yürürken ayağın altında bir çatırtı, sonra da yanma hissetmek akabinde can çekişen bir sarıca arının üstüne bastığınızı anlamak. en kötüsü de ayağın kafam kadar olmasıyla acile gitmem * ve orada arılara alerjimin olduğunu öğrenmem. hala aynı şekilde yürüyor muyum? evet. akıllandım? hayır. gerçi en azından artık yürürken dalgalara değil de kumlara bakıyorum. *