bugün

Osmanlı padişahlarının altıncısı

Saltanatı: 1421-1451
Babası:Çelebi Mehmet Han - Annesi: Emine Hatun
Doğumu: 1404 Vefatı: 3 Şubat 1451

1404 senesinde Amasya'da doğdu. Küçüklüğünden itibaren devrin en büyük alimlerinden dersler alarak yetişti. 1415 yılında idari ve askeri bilgileri öğrenip tecrübe kazanması ve devlet yönetimine hazırlanması gayesiyle Amasya sancakbeyliğine gönderildi. Bu görevde iken 1420'de vezir-i azam Bayezid Paşa ile birlikte Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal isyanlarını bastırdı. Babasının 1421'de vefatı üzerine 25 Haziran 1421'de Bursa'da tahta çıktı.

Murat Han'ın ilk yılları isyanları bastırmakla geçti. Bizans imparatoru Manuel'in tahriki ile amcası Mustafa (düzmece) Çelebi saltanatını ilan etti. Yine Anadolu beyliklerinden Germiyanoğulları, Ramazanoğulları ve Menteşoğulları da Osmanlı tabiiyetini tanımayarak ayaklandılar. Murat Han, amcasının kuvvetlerini Ulubat çayı kenarında bozguna uğrattıktan ve kendisini de yakalatıp öldürttükten sonra istanbul'u kuşattı. Ancak bu defa da Karamanoğullarının teşviki ile kardeşi küçük Mustafa Çelebi'nin isyanı ile karşılaştı. O'nun iznik'i alarak, Bursa üzerine yürümesi ile istanbul kuşatmasını kaldıran Murat Han, 1423'te iznik'i geri alarak kardeşini idam ettirdi. Sonra da süratle harekete geçerek Anadolu beyliklerini itaat altına aldı. 29 Mart 1430'da Venediklilerden Selanik kalesini zaptetti. Fetihten sonra yeni muhacirlerle iskan edilen şehir, çok geçmeden bir Türk-müslüman şehri hüviyetini aldı.

1432'de Osmanlı aleyhine Karamanoğulları, Macaristan krallığı ve Sırp despotu anlaştılar. iki ateş arasında kalmak istemeyen Murat Han, Rumeli beylerbeyi Sinan Paşa'yı Macarlar üzerine gönderdi. Bu kuvvetler Macarları Tuna Nehri kenarında perişan ettiler. Bundan sonra Karamanoğulları üzerine yürüyen Sultan, Konya ve Seydişehir'i aldı. ibrahim Bey'in özür dilemesi üzerine sulh yapıldı.

Murat Han, 1437'de büyük biri kuvvetle Tuna'yı geçerek Transilvanya'ya girdi. Zibin şehrine kadar pek çok kale fethedildi. 1439'de Belgrad kalesi muhasara altına alındı ise de bir netice elde edilemedi.

1444'te Macarlarla yapılan Segedin antlaşmasından sonra, saltanatı, geleceğin Fatih'i oğlu Mehmet'e terkeden Murat Han, Manisa'ya çekildi. Fakat bu taht değişikliğinden istifade eden Avrupalılar, Türkleri Rumeli'den çıkarmak için yeni bir haçlı ittfakına giriştiler. Bunun üzerine tekrar ordusunun başına geçen Murat Han, Bizans imparatorluğu ile Macar, Leh, italyan, Çek, Litvanya, Hırvat, Fransız, Alman ve Venediklilerin katıldığı bir büyük haçlı ordusunu Varna'da ağır bir yenilgiye uğrattı. 1448'de Kosova'da haçlıları ikinci defa bozguna uğratarak Osmanlıların bu topraklardan atılamıyacağını gösterdi. Murat Han 47 yaşında iken 3 Şubat 1451 günü vefat etti.

ince ruhlu, hassas lütufkar, adil, merhametli, sözüne sadık, cesur ve tedbir sahibi, kumanda kabiliyeti yüksek bir devlet adamı idi. On iki yaşında şehzade iken başlayan muharebe hayatı vefatına kadar devam etti. Devlet işleri ile yakından ilgilenen Murat Han islamiyet'in yayılması için her şeyini fedaya hazırdı. Bu halini Varna fetihnamesindeki sözleri açık olarak göstermektedir.

"Bizler Allahü tealanın ihsanlarının, şükrünü yerine getirebilmek için bütün günlerimizi, senelerimizi, islam dinine hizmete, Allahü tealanın bize emaneti olan insanları ruh, düşünce, beden ve dünyalık bakımından saadet ve selamete kavuşturmaya adadık. insanlığın dünyevi ve uhrevi huzur ve saadeti, yalnız islam dinine uymakla tahakkuk edebileceğinden, biz de bütün ömrümüzü, her şeyimizi Muhammet aleyhisselamın dininin sancağını yüceltmeye, O'nun dinini bütün insanlara ulaştırmaya gayret ettik. Dünyada yegane gayemiz ve maksadımız halisane olarak budur..."

imar işlerine de ehemmiyet veren II. Murat Han, çok eser bıraktığı için Ebü'l-Hayrat diye anıldı. Bursa, Edirne ve başka şehirlerde yolcular için imaret ve ulema için medreseler yaptırdı. Bu faaliyetler neticesinde doğudan pek çok alim ve sanat erbabı Osmanlı ülkesine gelerek ilim hayatına yeni bir canlılık kazandırmıştır.
osmanlı'nın kayı boyundan geldiğini ileri süren padişah, fatih sultan mehmet'in babasıdır.
koca murat da derler bu padişaha. müessis-i sânî çelebi mehmet'in oğlu, mehmed-i sânî'nin* babasıdır.
okuduğum bir hikayeye göre babalık yönü takdir edilesi padişahtır.
hikayemizi anlatalım.

fatih sultan mehmet, sınıfta hiç akıllı durmaz, önünde oturan çocuklara kalem batırır, bağırır, çağırır hocası akşemsettin bir şey dediği zaman “sen bana bişey diyemezsin ben padişahın oğluyum” diye tehdit ederdi.

akşemsettin artık bu durumdan rahatsız ama bir o kadarda çaresizdi. padişahın karşısına bu konu hakkında gitmekten haya ediyordu. padişaha çocuğunu şikayet etmek düşüncesi ona çok ağır geliyordu. birgün artık herşeyi göze alıp padişahın huzuruna çıktı ve olanları ona sıkılarak anlattı. padişah durum karşısında bir müddet düşündü ve o müthiş planını akşemsettinin kulağına usulca açıkladı. aman yarabbi bu ne plandı, mümkün değildi bu planı uygulamak. akşemsettin plan konusundaki rahatsızlığını padişaha ilettiysede padişah onu dinlemedi ve bu iş olacak dedi. ertesi gün ders ortamında yine fatih sultan mehmet yaramazlık yapıyordu. akşemsettinin uyarısına yine aynı tehdit cevabını verdiği sırada padişah ansızın kapıyı açıp içeri girdi.

bu olay karşısında akşemsettin hiddetlenerek padişaha bağırdı ve bir tokat atarak, bu şekilde sınıfa giremeyeceğini izin istemesi gerektiğini söyleyerek derhal dışarı çıkmasını istedi. padişah mahçup bir şekilde boynunu bükerek
özür diledi ve dışarı çıktı. olaylar karşısında fatih sultan mehmetin nutku tutulmuş ne yapacağını şaşırmıştı. güvendiği babası tokat yemişti, fatih sultan mehmet allak bullak olmuştu.

az sonra kapı vuruldu ve padişah mahçup bir şekilde içeri özür dileyerek girdi. plan muhteşem işlemişti. o günden sonra fatih sultan mehmet asla yaramazlık yapmadı. çünkü güvendiği dağlar kar almıştı artık...

koskoca padişah sırf çocuğunu terbiyesi için gözünü kırpmadan tokat yemeği göze almıştı...
6 erkek 2 kızı olan 6. osmanlı padişahı.
Hayatı kardeşlerinin isyanlarını bastırıp uğradığı ihanetlerle mücadele etmekle geçen Osmanlı Padişahı.
diğer osmanlı padişahlarının gölgesinde kalan ancak hayat hikayesi iyi incelendiğinde ne kadar büyük bir insan olduğu ortaya çıkan 6. osmanlı padişahıdır. bursa'da muradiye külliyesi içindeki türbesi görülmeye değer yerlerin başında gelmektedir. mezarı sıradan bir insanın mezarını andırmaktadır. yine türbenin üstü yağmur yağması ve güneş alması için açık bırakılmıştır. bunun amacı allah'ın rahmetinden mahrum kalmak istememesidir. türbe onun padişah olmasına rağmen ne kadar mütevazi ve ne kadar inançlı olduğunu göstermektedir. kişisel hayranlığımın olduğu osmanlı padişahıdır kendisi.
altıncı osmanlı padişahı ve varna zaferinin kahramanıdır.

fatih sultan mehmedin babasıdır.
(bkz: ikinci murat)
doğru ismi murad olmasına rağmen günümüz türkçesiyle murat şeklinde telafuz edilir.

zira murad, mahmud ve mehmed isimleri peygamber efendimizin mübarek ismi muhammed'den türemiştir.
hayat hikayesini kabaca gözden geçirince bile niye bir ara tahtı 12 yaşındaki oğluna bırakıp dinlenmeye çekildiği anlaşılabilen osmanlı padişahı. adam her sene savaşla, isyanla karşı karşıya kalmaktan; hem anadolu'da hem rumeli'de devamlı mücadele vermekten yorulmuş. aslında babasının (bkz: çelebi mehmet) çabalarını takiben takiben devletin içinde bulunduğu karışık ve zor durumu epeyce toparlayarak oğluna nispeten rahat konuma gelmiş bir taht biraktığını söylenmek pek yanlış olmasa gerek.
Tahttan oğlu lehine çekilişi ile ilgili hatırı sayılır bir iddia, bu çekilmenin, dönemin önde gelen beyleri ile yaşadığı erk ve maddiyat temelli bir çatışmanın sonucu olduğudur.

Devletin kuruluşundan bu yana gelişmesinde önemli pay sahibi olan ve bu süreçte oldukça güçlenen, güçlenmeye de devam eden yerel bürokrasinin (örneğin Çandarlı gibi aileler) önünü saltanat lehine kesmek isteyen ikinci Murat, şeyhülislamdan (Fahreddin Acemi olsa gerek) devletin her türlü mülkünün esasen Allah'a, dolayısıyla da onun temsilcisi hükmündeki padişaha ait olduğuna dair bir fetva çıkarmak istiyor. Vaziyetin açığa çıkması üzerine de çekilmek zorunda kalıyor, hatta belki de çekilmeye zorlanıyor.

Yarım asır kadar evvel, bu iddiayı destekleyen, daha doğrusu bahsi geçen fetvadan bahseden, hem de oldukça eski bir metin bulunmuştu. iddianın, müspet olmasa da bir başka dayanak noktası, Fatih'in, ikinci saltanatında, Çandarlı Halil Paşa'yı sudan bir sebeple idam ettirmesiyle başlayan bir süreçte, yerel bürokrasinin kökünü kurutup yerine devşirmelerden müteşekkil yeni bir zümre inşa etmiş olması, yani bir anlamda babasının tahta malolan planını tatbik etmiş olması.
Soyunun Kayı boyuna mensubiyetini göstermek için, sikkelerine, Kayı boyuna ait iki ok ve bir yaydan müteşekkil damgayı koydurmuştur.
dönemi tarihçilik alanında epey verimli bir dönem olmuştur.
1446 tarihli vasiyetnamesiyle, manisa daki mülk gelirlerinin üçte birini ve ankara nın balıkhisarı na bağlı köylerin gelirlerini mekke ve medine ye vakfeden osmanlı padişahıdır.
(#20023250)
oğlu tarafından zehirlenerek öldürüldüğüne dair iddialar da olan osmanlı padişahı.
tarihi bir yorum getirmek gerekirse Osmanlı imparatorluğunun temelini ray döşeyen, 1873 yılına kadar bir çok deprem de dayanan enderun mektebinin mimarı olan padişahdır. içtiği de söylenir. nasıl içmesin ki fetret devrinden çıkmış ve osmanlı imparatorluğunu yükseliş dönemine geçmesini sağlamıştır.
varna fetihnamesi ne oğlu ikinci mehmed in adını yazan han.
ikinci kosova savaşı ile haçlıları mağlubeyete uğratmış balkanlarda hakimiyetin sağlanmasında büyük katkı sağlamış osmanlı padişahıdır ayrıca fatih sultan mehmetin babasıdır.
Peygamber övgüsüne nail olmuş atam Fatih Sultan Mehmed Han'ın babasıdır.

Efendimizin (sav) övgüsüne nail olabilmek için kostaninopolis'i defalarca kuşatmış fakat istediği sonuca bir türlü ulaşamamıştır.

Zaferin, Ak şemsettin hazretlerinin murad'a değil, oğluna kısmet olacağını belirtmesinden sonra tahtını oğluna devretmiş fakat vezirlerin baskıları sonucu fatih sultan mehmed tarafından tekrar tahta davet edilmiştir.

Vezirlerin baskısının sebebi de fatih'in şu sözünden korkmalarından mütevelliddir.

Henüz 12 yaşında olan padişah, tahta çıkar çıkmaz "kostantinopolis'in fethedilmesi gerektir. Hazırlıklara başlanılsın".
Tahtı kendi iradesi ile bırakan hükümdar ekolünden.
Türk diline önem vermiştir. Türkçe eserler yazdırmış, ve arapça farsça eserleri türkçeye çeviri ettirmiştir.
bir islam halifesi değildir. halifelik torunun cocugu yavuz la başlar.

hoş peygamber beden sonra 40 yıl demiştir.
fatihin babasıdır ancak fatihi pek sevdiği söylenemez fatihin abisi şehzade alaaddin vefat edince sarsıntı yaşar dinine bağlanır. padişah değil derviş olmak ister elini yönetimden çekip oğlu fatihe bırakır. ölünce oğlu aladdinin yanına gömülür.

2. muratın yanlış hatırlamıyorsam bulgaristanda vasiyeti bulunmuştu vasiyetinde kendisinden sonra hiç bir osmanlı hanedanının bursaya gömülmesini istemiyor. bunun sebebi fatihin naşını kendi naşının yanında istememesi olabilir.

son olarak fetih 1453 te de buna atıfta bulunan sahne vardır.