bugün

nihat genç'in güzel hikayeleri olduğu kitabıdır. aynı adı taşıyan hikaye de çok güzeldir. bir de dedemin daşşağı in aşşağı hikayesi vardır, o da iyidir.
nihat genç'in en sevdiği kitaplarından birisidir. nihat-genc.com adlı internet sitesinde şu şekilde yorumlamıştır kitabını;

--spoiler--
ihtiyar Kemancı kitabım hikaye kitaplarımın içinde belki de en sevdiğim kitaptır, çok zamanımı aldı, çok yoruldum, özellikle ihtiyar kemancı adlı hikayemi döner döner okurum, bazen en baştaki soğuk adlı hikayeyi ne zaman okusam o buz gibi atmosferin içine girerim.

Bu kitabı bitirdiğimde kendime Nihat artık sahiden sıkı yazarsın dedim, ancak, bu kitabımın kaderi ne yazık ki siyasi başlık taşıyan diğer kitaplar gibi olmadı. ihtiyar Kemancı kitabımın dört beş baskı gibi düşük bir satışta kalması beni şaşırttı ve hatta bu kadar az ilgi görmesi yazarlığımla sıkı bir hesaplaşmaya soktu beni. ihtiyar Kemancı kitabım on yirmi baskıyı devirmeden yazarlığa yeniden ısınabileceğimi sanmıyorum, sanki bu kitabımın gariban kalması beni yazarlığa karşı soğuttu.

Oysa Edebiyat Dersleri kitabımda da yazarlığım doruğu saydığım birçok hikaye var, 57. alay gibi. Edebiyat Dersleri de beş altı baskıyı geçmedi ama çok pahalı bir kitaptı ve yirmibeş milyonluk kitabın beşaltı baskısı beni o kadar üzmedi. Belki kitaplarımın içinden artık güncelliğini yitirmiş makaleleri çıkartıp hepsi salt hikaye kalsa iyi olur diyorum, ama, o makaleler de o günlerin havasını anlattığı için bazı makalelerin değeri hikayeden daha güzel oluyor..

Neyse, ne tuhaf değil mi, Anadolu topraklarında bugünlerde en çok okunan hikayeleri yazdım, yine de bildiğiniz sağcı solcu ilerici medyacı dergilerin hepsi anlaşmış gibi bu hikayelerimden tek satır bahsetmediler, umurumda değil, çünkü hikayelerimi okuyanlar, beni, sağcısının solcunun ilericisinin gericisinin niçin sevmediğini niçin yok saymaya çalıştığını, niçin Nihat Genç adından ve kitaplarından ürktüğünü gayet iyi anlar. Ben yazarlığa başlarken şunlara gününü gösteriyim, edebiyat neymiş yazar kimmiş hikaye roman nasıl yazılır bir göstereyim diye yola çıkmıştım, yolumdayım. Onlar ise medyadan arkadaşlarına ağbilerine ideolojilerine güvendiler, kitaplarını istedikleri kadar tanıttılar, istedikleri kadar reklam ettiler, torpiller adam kayırmalar gırla gitti, bense onların bu zavallı hallerini uzaktan izleyip, sadece yazmaya devam ettim. Evet, şimdi bugüne geldik, o küçük adamların yüzlerce kitabını adlarını hiç bilmiyor hiç te umursamıyorsunuz, ama, Nihat Genç"in eyvallahı olmayan yazılarıyla oluşmuş kitapları otuz kırk baskıları çoktan devirdi. Şu anda yazmam için en çok para teklif edilen yazarım, ama yazmıyorum, oysa karnımı doyurmam hala benim için ciddi bir sorun, ancak geçinebiliyorum, geçinebildikçe dayanacağım, herkesin koşarak kucağa oturacağı teklifleri hiç ciddiye almıyorum. Bunun cevabını ben de tam bilmiyorum.
--spoiler--
farid farjad dır olsa olsa
turkcenin en iyi hikaye kitaplarından biri.
cavuslar hikayesi tadından yenmez.
ayrıca mahir günsiray bu kitabı gavara adıyla oyunlastırmıstır.

nihat genc bir tane daha böyle kitap yazsın: onun tasaklarını yerim icabında..

sanat icin tasak yemek
artık baskısı bulunmayan nihat genç taRAfından yazılmış kitap.
(#18852253)
Kafası birazcık karışmış olabilir.
(#19547570) amına bile koruz.
Bana gelmiş "ben rap'a yıllarımı verdim. Rap'i ben yaşattım, ben olmasam bir piç gibi ortada kalırdı." diyen, 'ortada kalmış' yazar.

Kendisine burdan tebriklerimi sunuyor ve derhal bir 'yetimhane' araştırıyorum. Adresini yazarım merak etme.
Bana gelmiş ısrarla "rap'i ayakta tutan biri varsa o da benim" diyen yazar. Muhtemelen şu anda ceza dinlemektedir. Ayakta tutma işini gayet iyi yapmaktadır. Bunca zaman tuttuklarına rağmen akıllanmamış yazar.
"bana küfür etti" diye ağlayan yazarımsı. Kendisi de bana küfür etmiştir fakat etmemiş gibi davranmaktadır. iftira diyor bir de yalanına senin ben.

Bir entryde bana laf atmış, daha sonra gelip "laf anlatmaya çalıştım anlamadı" demiştir. Sen beni küçük düşürmeye çalıştıysan, asla sana hak vermem. Kendini çok masum görme. "ben rap'a yıllarımı verdim" diyip, kıçının kalkışını izlememe sebep olacaksan hele, seni dinlememi bekleme.

Büyük ihtimalle küçükken topu inşaata kaçmış, topu almak için bütün sülale gitmişlerdir. Yok yani, bu zeka geriliği bütün genlerinde vardır diye tahmin ediyorum. Şimdi nick altıma git "o bana böyle dedi ühüü" diye ağla delikanlı.

He bak sana bir tavsiye vereyim. Birisiyle konuşurken ilk önce alay etmeden, küçük düşürmeye çalışmadan konuş. Daha sonra gidipte alay ettiğin kişiden saygı bekleme. Küfür ettim, cezamı çektim. Sen de bana küfürle cevap verdin. Sonra gidipte "bana küfür etti" diyip iyice gerizekalı durumuna düşme.

Şunu da söyleyeyim de iyice kalkınmalara geçme. "yarak meraklısı olduğu için erkek değildir" diyorsun. O kadar konuşmamız arasından ona takılmışsın. Allame'nin bir sözünü armağan ediyorum sana.
"itiraf ediyorum rap'i ben bozdum sana anlatmak istemiştim
Fakat aklına takıldığı zaman yarraklar seni kendinden geçirmişti"
O şarkının ilk dörtlüğünü de sana armağan ediyorum fakat buraya yazmam uygun olmaz.

(bkz: allame sendromu)
Bana laf yetiştiremediği için nick altımdan ana bacı yapan yazarımsı. Ağzı, küfür ve yaraktan eksik olmayan yazarımsı. Entrlerimi görünce çıldıran yazarımsı.

Kalkan kıçını izlemekten boynun tutuldu diyeceğim. Ama üzülsün istemiyorum. Nasılsa rap'i yaratmıştır(!) Kendisi. Hadi şimdi yol al delikanlı daha çok şey öğreneceksin.
Bir eleştirinin hakaret içermemesi gerektiğini bilmeyen sözde yazarm nick altından anneme küfür ediyor ve hala haklı olduğunu savunuyor. He amk he.
(#21286166) nolu entrysi ile iş yerinde kahkahalar attırmış yazardır.
taklit edilmenin ne kadar güzel bir his olduğunu bana tattıran yazar.

(#19618065) mayısda girdiğim entryi gecikmeli olarak kendisi de (#20022800) entrysinde 1 ay sonra değinmiş.

teşekkürler.