iett şoförlerinin kendilerini f1 pilotu sanması

hele de o otobüs sahilden sahilden gidiyorsa ve siz ayaktaysanız, ineceğiniz durağa kadar göklerde salınan nazlı bayrak edasında bir o yana bir bu yana savrulup duracaksınızdır.wınnn bir sağa, wınnn bir sola kırılır o direksiyon, tak tak tak atılır vites son viraja 3. sırada giren schumacher misali, ani duruş ve ani kalkışlar yapılır duraklardan, öndeki taksiyle yarışa falan girilir en olmadı taksi falan yoksa etraftaki en yakın minibüs sollanır sanki peşimizde fbı, mossad falan var, interpol falanda bizi yakalamaya çalışıyor ya.yanında yörendeki insanlar sana acır artık ve otobüs her fren yapışında "ay ay ay" diyerek yapışıp, tutmaya çalışırlar sizi *.böyle kolektif bir vicdan oluşur içi dışına çıkmış, tüm organları yerinden oynamış olan size karşı o otobüste.en nihayetinde durağa yaklaşılır ve düğmeye basılır.ama tezcanlı şoförümüz ineceğiniz duraktan bir sonraki durakta anca durabildiği için siz bir durak geriye yürümek zorunda kalırsınız yada durağı tuttursa bile yaptığı o ani frenle kıçınızı başınızı oraya buraya çarpıp morartırsınız.otobüsten inince hafif bir mide bulantısı ve baş dönmesi hücum eder bünyeye.içinizden neden bir sakıp sabancı'nın, bir vehbi koç'un, hadi en olmadı bir seda sayan'ın çocuğu olmayıp yüzbinlerce euro'luk arabalarla kıçınızı ısıta ısıta okula gidip gelemediğinizi ve bu şizofren şoförlere mecbur olduğunuzu düşünür, kahrolursunuz lan * * *

metrobüs şoförleri daha bir coşkuludur. hiç abartmıyorum geçenlerde otobüs kullanırken vücudunu sağa sola yatıran metrobüs şoförü gördüm.

-ne kadar sürer abi kadıköy?
vınn..ztt..
-geldik.

gibi.

aşağıdaki fotoğraftan kaynaklanan olaydır. var mı içinizde f1 pistinde belediye otobüsüyle tur atan?

görsel

(bkz: gebze harem)

Eski adıyla orhanlı belediyesi otobüs şoförlerinin kalpten inandığı durum. F1 pistine doğru ya da oradan hareket ederek sürüyor olmaları onları kalplerin f1 pilotları, yolların kabusu yapmıştır. "Dayı sen kendini schumacher mi sandın?" diye bağırdığım da olmuştur.

(bkz: esenyurt körüklü otobüs)

of ki ne of hele zamanı geldiyse yada geciktiyse çok iyi tutunmak gerekir Rekor 35 dakikalık yolu 15 dakikada üstelik yolcu alıp durarak giden bir şöfordur.sarhoş gibi olunur inince .

E9 E10 Havalanı otobüslerinde abi kaç dakikada gideriz uçak kaçıcak diye sormamızdan 30 dk sonra kurtköye ulaştıran şöförlerdir soldan 120den aşşağı düşürmez hızı. Siteye baktım gidiş 90 dakika diyor 30 dakikada gittik lan!?

Toplu taşıma araçlarına şöför alımlarında kendilerinin küfürle eşleşebilme sınavından geçmesiyle doğru orantılıdır. Efendime söliim, Bi gün amcamın dediği gibi; 'bu adamlara özel olarak onun bunun çocuğu sınavına sokuyorlar; oyle olmayanlar ne yapsın!'

yemin ediyorum bir seferinde köprüye gelmeden benim bmw m3 ile atmaya korktuğum makası bir iett şöförü attı. o gün bugündür f1 pilotu olma konusunda hak verdiğim sanmadır..

tek rakipleri metro turizm şoförleridir.

hal haraket ve tavırları bunları desteklenmektedir. bağdat caddesi ağzına kadar tıka basa dolu iken bir o şerit bir bu şerit zıplayıp dururlar. arkada önce sağ da solda kim var kim yok umrunda değildir.

gidilecek yere süre sıkıntısının çok ön planda olduğu istanbul gibi bir şehirde, sürücülerde olması gereken bir sanrıdır. ama 11h sürücülerinden başka görmedim öyle. onlar gibi durakları ıskalayan, adeta tepelerden otobüsü zıplatıp zıplatıp süren bir sürücü görmedim.***